Ne garip gayya
Muhtırası ezelden verilmiş
Mültefit ateşler içinde murdar kudretim
Feryat balbal içinde mühürlü bir yalan
Gayyada oyalı tahtlar kıblegah
Süveydaya meftun ikbal
Fener tutan halayıklar boyalı üryan
Erkeğin zenneliği şerefe ziyan
Bu Gayya direksiz hane
İzzet düzmece bir ziynet
Kırk odanın kokusu üstünde yokluğu ayan
Gayya da yalan mikyas da yalan
Gayyada her gece yelda,
Yelda da murdar düşler pazarında.
Cem olmuş göğe feryad-ı aman,
Çaresi yok gayyada tüm harcadığım zaman.
Gayyada Esfel gözler diyarının taze mezar taşı,
Göğsüme saplanıyor çağladığım her gözyaşı.
Gam kaynatıyor ham girdiğim kazan,
Zanlı pusulardan aşımız, her lokması gayyadan.
Gayya içinde gayyaya düşüyorum, kurban dahi değilim,
Mühimler içinde hülasa bile değilim.
Merhem bildiğim gönüller duymadı beni kalabalıklarından,
Ondörtbin yıl kavruldum, kurtulamadım dar-ı gayyadan.
Gayya mı ki bana ikbal,
Sırtımdan akan kan mı yoksa istikbal?
Bîgâneye meftun sıyrılmış hayadan,
Asırlar devşirdim zerre-i zamanda ar-ı gayyadan.
İki gayya arasında mahya, Ya Şehri Hazan!
Közüm ki bir Doruk üstünde lerzan,
Cesedimi ırak bir sitare aydınlatıyor,
Gayya üstünde hüma menevişlerle oynaşıyor!
Gayyada tek sada Muhammedi bir Sela
-Diyar-ı gayyadan meyyit 'Haya'
İsrafil, ne vakit üfledi Sur'a
Sıddıklar da kora döndü Har-ı Gayyada
Gayya: mağripsiz maşrıksız ağı dolu bir güğüm
Zahir mi gördüğüm yoksa batın mı bu kördüğüm?
Gayyada refikler, nihan günahlarımın katibi
Burda Şark yok garp yok, yok bu tufanın terkibi takribi
Gayya söyle bana hüzünden mi bu çıkrıklı çukur?
Kimin bu çeşman altında dolup duran koca kubur?
Titre, sarsıl ey kudreti küflü kara gayya!
Telkari işliyorum cemalinur yurduma!
Kayıt Tarihi : 28.10.2023 15:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!