İkramla gelirken tepsi mutfaktan
Bir emlak konusu gider derine
Sohbete katılır hepsi ufaktan
Gayrı menkul tarla ya ev yerine
Kimde ne var söyler sırası gelen
İmar kanununu hakkıyla delen
Dünya'da mekandır işini bilen
Tamahımız her dem Dünya varına
Ne altına yatır ne de borsaya
Tarla alıp çevir parsel arsaya
Yakında yol geçer ordan Bursa'ya
Beş kendi üstüne bir de karına
Ucuza kapatmış ecri misilden
Babası dededen bir kaç nesilden
Kanunda bulunan açık usulden
Ağzından bal damlar satmış kârına
Sımsıkı sarılıp almalı tapu
Üstüne dikmeli mutlak bir yapı
Eline değmeden küreğin sapı
Dünyalık kalmalı oğul toruna
İki Be tapusu çıkmış para yok
Birini satarız nasıl olsa çok
Kalanı öderiz gözümüz de tok
Ömrümüz tükenir mal-mülk uğruna
Falanca ev almış kaç para vermiş
Kredi alsaymış o da ödermiş
Aslında orası fazla edermiş
Kısmetse bulurmuş başka yarına
Cebinde elli var milyonluk bakar
Her gördüğü arsa gönlünü yakar
Eline bir geçse kaçak kat çıkar
Çare arar garip ahu zarına
Ön cephe sahilde manzara tatlı
Sahile yüz metre geniş ebatlı
Senin de olacak olsan sebatlı
Arada çıkmalı fırsat turuna
Tabi ki önemli ayrıca mevki
Kabarır insanın edinme şevki
Hayat yolumuzun en büyük zevki
Kişi boyanmalı emlak nuruna
Şimdilik ruhsatı almakmış konu
İçeri alırsın sonra balkonu
Her işin olurmuş bir ince yönü
Daha varmadın mı bunun sırrına
Aykıri dertlenir yine boş yere
Her derde maydonoz her derde tere
Sırıtıp dinlerler hak vere vere
Arif olan duysa gider zoruna...
Aykıri Cahit Telkök - 24-03-2018 -Köyceğiz
Cahit Telkök
Kayıt Tarihi : 24.3.2018 01:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Okunur ezanlar boş bekler imam
Seyrani bu nutkun sonu vesselam
İnanın dünyanın ucuna kaldık
SEYRANİ
Şairim. Demek ki bu hile hurda rüşvet üçkağıt hep varmış bu dünyada
Oysa yan komşusu sofraya bir tas çorbayı getirip koyamamıştır, çocuklar aç uyumuştur, kimin umurunda... Ha konuşmaya geldi mi de mangalda kül kalmaz, bilmem kaç kere haca gitmiştir, beş vakit namazı kaçırmaz ki bilir her seçdeye gittiğinde, hangi arsaya ne yapmak gerektiğini, nasıl kaçak kat çıkacağını, nasıl çalacağını, düşünür ve kendince namaz kılmıştır... Ancak kendini kandırır...
(Deli- Veli) Hasan-i Basri Hazretlerini camide munzurluk ediyor namazı bozuyor ve cemaatin namazına mani oluyor diye Caminin hocası cemaati tembihlemiş bunu gelirken camiye getirmeyin diye... Ama bir gün birkaç kişi zatı camiye götürürler ve tembihlerler sakın cemaatin namazını bozacak şeyler yapma derler... Cemaat namaza durur, daha ikinci rekatta Hasan-i Basri başlar Mööö- Möö demeye cemaat kıkırdar bir kıpraşma olur ve namaz biter... Onu camiye götüren arkadaşları Hani söz vermiştin bir şey yapmayacaktınız deyince, Hasan-i Basri Hazretleri şunu söyler Onu bana niye soruyorsunuz gidin hocaya sorun der... Arkadaşları meraklanır gider hocaya hoca bu işin kerameti nedir deyince hoca dönüp derki Hasan-i Basri haklıdır benim evdeki inek hamileydi secdeye gittiğimizde inek doğdu mu doğmadı mı diye düşündüm... Hasan-i Basri onu söyler... Eh günümüzde hangi baş secdeye bi hakken varıyor acaba, ama Müslümanlıktan söz geldi mi mangalda kül kalmıyor savuruyor Haşa kendimizi Allah'ın yerine koyup bilip bilmeden insanları dinsizlikle, sen Müslümansın , değilsin gibi sözlerle kırıyor incitiyoruz... Garipse fakirse insandan saymıyor malı kadar insana değer veriyoruz... Sonra da insanlıktan bahsediyoruz...Oysa bir ipin hesabını veremeyen hamal misalini hiç unutmamamız lazım... her santim hesabını belki bu dünyada soran çıkmayacaktır ama öbür tarafta aldığı nefesin bile hesabını soracak biri var Unutmamalıyız...
''Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi'' Biz insan oğlu sadece malın bekçiliğini yaptığımızı unutmamalıyız...
Kardeşim Kalemine sağlık... İnsanlığın kanayan yarasından birine parmak basmışsın... Kalemine yüreğine sağlık...
Saygı ve Selamlarımla...
TÜM YORUMLAR (6)