Gayrı Beklemek Zamanını Durduralım

Gökyüzündeki hürriyete aşık
kuşların kanatlarından tutarak
kahverengi gözlerine götürsen beni
özgürlüğü tattırsan bana
o efsunlu mâbette
ince ipekten mendillerle
sardığım gönlümü
alelacele sana teslim etsem
örselesen kuru yapraklar altında
zevk-ü sefa süren dervişleri beynimdeki
geviş getiren kara kahküllü atların
şahlanışlarıyla irkilse senin kuşların
tüm bir insanlığı dağıtaraktan
güneşli gözlerinin başkenti olan bu memlekete
aydınlıklar getirsen
ve ben
sana gelsem
seni görsem
ah ne güzel olurdu..

ve sen
olur da gelmek istersen
benim kütüphanemde
kitaplarda gezinirsen
kelimelerle dalaşırsan
bir gün
kıvrak ay ışığı vurursa kalbine
gezersen içerlerimde
değer bulursam sende
yoslu bahçelerimdeki ağaç yaprakları
düşerse avucuna
hayal edersen beni
anımsarsan
damarlarıma bakarak gözlerimdeki ateşi
söndürürsen ruhumu derdest eden ihtilalleri
senin olan bir kalbe dokunmak istersen
sokak lambalarının yanmasını istersen
gençliğinin baharında dirseklerine
yetişmek istersen bir ezan vakti akşam namazına
Şiirlere tutunursan ben gibi sıkıca
ve bir şaire bakınırsan
bana da uğra mutlaka...