Ben şair değilim. Sadece yazıyorum öylece
Ben öylece geldim kapına
Sana tüm,hasret, özlemle
Geçmişime yakına yakına
Tüm olan bitenleri anlatmaya
Dinlemesen de
Sıkılsanda
Rüzgar en güzel zirveden eser
İzliyorum kendimi zirveden
Gördüklerim çok acı
Çıkmışım zıvanadan
Bir aşkın pençesinde
Kurtulmaya bile çalışmıyorum
Dağlar duman olur
Yok olur acılar içinde
Bir dağın görünmediği
İç kısmıyım ben
Göremediğinin daha deriniyim
İçimde benim her şey
Anma beni karanlık diyarların adamı
Anılarınla kattığınla kaldık zaten
Daha da anımsama
Çekme beni de yakamozunun yalancı sıcaklarına
Sanki tüm kışı kollarında geçirsem
Bir gece bu kadar karanlık
Bu kadar acımasız nasıl olabiliyor
Geceye uyandım
Gözlerimi geceye açtım
Yoksa gece mi açtı gözlerimi
Uyandırdı beni acımasız karanlığıyla
Bu yürek ağır bana
Ne gelişi güzeldi
Ne de gidişi
Ben taşıyamıyorum
Gidişinin ardında bıraktığı bu yüreği
Ağır geliyor
İnsan bi gecede hayatın gerçeğini nasıl anlar
Bir gecede anladım hayatımın tüm gerçeği olabileceğini
Ki oldun da
En gerçek aşkı yaşattın bakışlarının ardında
En gerçek acıları bıraktın çuvaldızının ucuyla
Sıkı sıkı saran kollarında en gerçek güveni buldum sandım
Benim için bir gökkuşağının sadece mor olması kadar imkansızın artık
Artık diyorum ama
Sebebini bilmeden
Artık yağmur mu yağmayacak
Güneş mi doğmayacak bir daha
Ya da ışık tam o açıdan mı kırılmayacak
İnanıyorum, kaybetmenin bu kadar güç olamaması gerektiğine
Kayıp mı ettim
Yoksa hiç mi bulamadım
Bulduğumu sandım kandırdım kendimi
Çünkü ben yapmasam o yapacaktı bile
Büyük kayıplar ağır acılar bekler nihayetinde
Bir kalbin ağırlığı ne kadar?
230-280 gram mı?
Bilmiyorsunuz, Yanılıyorsunuz
Bu kalp bu bedene öyle ağır ki
Taşıyamıyorum artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!