Sırtımdaki kaya bana hiç ağar değil
Taşırım dağlara tepelere bütün zirvelere
Bir an of demem
Ah bir de ayaklarımdan asılanlar olmasa
Durun! Çok yaklaştım
Bu sefer izin verin zirveme
Bencil olacaksın bu dünyada
Çocuğuna bencil, eşine bencil, anne-babana bencil
Yalnızca kendini seveceksin
Mutluluğun sırrı ne diye soranlara “benciliktir” diyeceksin
En önemlisi bir gün seni herkesin terk edeceğini bileceksin
Belki beni kötümser diye etiketleyeceksin
Bir ağaç kadar güçlü olsaydım
Dalımı kırsalar bile yerimde dursaydım
İçimi kemiren böcekler kurtlar
Keşke onlarla dost olsaydım
Yaşamı kabullenip mahkum olduğum bu toprakta
Bu kadar suyla bu havayla yetinseydim
Bilirmisiniz siz neleri bağlarsınız
Sabah doğan güneşi karşı kıyıya geçirir
Sonra tekrar doğduğu yere götürüsünüz
Bir insan bir ucunda diğeri öbür ucunda
Geçmek isterler ulaşmak isterler
Bilmezler o ulaşmalar çoğu zaman hüzün getirir
Azalır içimdeki nefret belki bir gün
Bu ırkçı nefret
Bu bölünmesi üremesi durmayan nefret
İşte o zaman azalır belki
“Yakışmıyor bu güzelliğe bu kin” diyenlerin sayısı
Azalır nefret
Yaşlı kumların dalgaları paylaştığı sahil
Çok mu zor bir insanı içine almak
Bu fırtına, bu şimşekler, bu öfkeli köpükler
Bu koskoca uçsuz bucaksız lacivert
Her isteyeni aldın içine yuttun acımasızca
Hatta istemeyeni bile
Bu gün başladım
Dün de başlamıştım
Şimdi “oh” deme zamanı
Ama o da ne
Yarın yine başlayacağım
Aslında istediğim korunaklı bir hayat
Venüs’ün bu en çok parladığı günlerde
Ben miyim kendini bu kadar soluk hisseden
Offf Temmuz 2009
Yeter yeni başlangıçlara izin ver
İsyanım yalnız kadere değil
Kendime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!