Gavur Ahmet Şiiri - Yusuf Ziya Leblebici

Yusuf Ziya Leblebici
512

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Gavur Ahmet

Ulan gavur Ahmet, şimdi fena tosladın.
O güzel kızla evleneceksin diye
Bizden mi çıkarmalısın acısını
Bizede mi vurmalı böyle bir ikramiye...
Gavurluk etme yine
böyle olmasını sen istedin
hani sadece üç-beş gün gezecektin.
Sonra da başkasıyla,
zorla nişan ayağına
hoşçakal diyecektin...
Beni kızla tanıştırırken
korumam diye kandırdığında
baba ayaklarına yatmıştın.
Viski şişesine kanyağı doldurup
Onun ayaklarına boşaltmıştın...
Sen kızı kaymak sandın
O'da seni paralı.
Kaymağı yedin ama,
Koltuğuna aldın ya tabağı.
Şimdi nasıl ödeyeceğiz
Sağa-sola borçlandığımız bu parayı...
Nostalji diye kandırıp
sahildeki kokoreççiye götüren,
Pazardan aldığın yüzüğü
kuyumcuda pakettettiren.
Sonra da;
Sandalda kızı sıkıştıran ben miydim?
Ya son numarana ne demeli,
Ulan bir öpücükle hamile mi kalınır,
Nasıl temizleyecektin
yediğin bu naneyi....
Yine de helal olsun kıza be
Belki de bilerek sürdü abilerini
Senin peşine.
Hani sözde kabadayıydın
Nasıl da döndün
süt dökmüş kediye...
Erkeklik,
ayakkabının topuğuna basıp da
Ceketi omzuna atmak değil
Delikanlı ayaklarına yatıp da
Bu naneden sonra kaçmak değil...
Oğlum Gavur Ahmet;
Senin tek kurtuluşun evliliktir
Belki nikahtadır keramet...

Yusuf Ziya Leblebici
Kayıt Tarihi : 25.7.2003 14:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Ziya Leblebici