Gel dostum gel,otur hele karşıma,
Çok çileler çektim,bakma genç yaşıma,
Garson bira getirsene dert arkadaşıma,
Yak gardaş yak,bakma öyle suratıma.
İstersen önce ben anlatayım derdimi,
Ne duydun,nede gördün,böyle zalimi,
Anlamadım zaten,ölümü yoksa fanimi,
O inanmadı ama,duygularım çok samimi.
Hey garson,bardakları boş bırakma,
Neyse dostum,mevzudanda uzak kalma,
Koyverme kendini,dur hemen ağlama,
Akıtma göz yaşlarını,kanayan yarama.
Çok geceler yalnız sokağında gezdim,
Belki,çıkar balkona görürüm diye sezdim,
O direğin altında,sayısız izmarit ezdim,
Demezmi,yoksa sen beni kendinemi seçtin.
Seçmek,sevmek ne kelime,adeta taptım,
Onu kendime erişilmez bir ilah yaptım,
Unutmayayım diye onu aklıma çaktım,
Farkında olmadan kendimi çok yıprattım.
Garson,bu meyhane kaçta kapanıyor,
Neyse vaktimiz varmış,olay devam ediyor,
Nasıl sevdiğimi bir ben bir Allah biliyor,
Oda bana, yoksa sen beni sevdinmi diyor.
Platonik aşk yaşamışım ben meğerse,
Ama gönül kapım açık bir gün severse,
Onsuz yaşamadığımı anlar,beni dinlerse,
Cehenneme atar beni,ansızın giderse.
Burası kapanacak,senide yarın dinleyelim,
Vakit çabuk geçti,birazda erken gelelim,
İsterse bilmesinler biz yinede sevelim,
Bu dünyada ağladık ya,öbür dünyada gülelim.
Kayıt Tarihi : 19.6.2007 13:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!