Garışan Yok Gapışan Yok Kalıbı

Bu kalıbı işitmem
Elli sekizinci yaşımda kısmet oldu
Halamın birine hitaben dedim ki
Nazire Hala, şu Dursun Bacını
Ölmeden bir dünya gözüyle
Gidip görsen iyi olur dedim
O da "Nooldu nediin? " (neden) deyince
"Ablam yine garışık guruşuk
Rüyalar görmüş" dedim
Ee dedi yanına varılmıyor ki
Daha varır varmaz altmış senelik
Lafları ediyor
Bu defa öbür kadın
Gardaşı, avradı yani
Eee niye gız
"Garışan yok gapışan yok"
Deyince benim jeton düştü
Demek ki en mühim iki kavram
Buymuş hayatta
Kapışan ve karışan
Şöyle bir düşündüm
Büyük Türk Milleti için
Bizim karışılıp kapışılmayan
Neyimiz kaldı
İstanbul mu, Çukurova mı
Doğu mu
Milliyetçilik mi
Kozmik oda mı, güneydoğu mu
Gençliğin havaya kalkmış
Yumruk sıkan sağ kolu mu
Söyleyin neyimiz kaldı
Çarşılar, pazarlar, câmî
Gökçeli Topal Hıdır, Sâmi
Batumlar, Bağdatlar, Halepler, Şâm'i
Kamburlu, Kendirli, Karakurtlar, Kâni
Söyleyin kapışılmadık, karışılmadık
Neyimiz kalmış
Körezler, Fakılar, Hacıbâli (Hacıbeyli)
Ne Er Sultan dinler bunlar ne Edebali
Çocuksuz obalar buldu zevâli
Söyleyin kapışılmadık, karışılmadık
Neyimiz kalmış
29 Ekim 2015