gariplikler nasıl yazılır? bilmiyorum. bu konu konu yazının konusu olabilir mi? bunu da bilmiyorum. ne var ki başbakan koltuğunu işgal edenler “açıklarsam yer yerinden oynar” diyor. diğer bir zat “kahramanlık bedel ödemektir.” diyor. ve gerekirse mustafa balbay gibi hapse girmeyi göze almaları gerekliliğinden bahsediyor.
demek ki, bu ülkede yer yerinden oynamış, oynuyor da, bu durumu başbakan engellemiş. bu bir akıl tutulması mıdır? başbakanın bilgileri dahlinde ki bu bilgiler niye, niçin toplumdan saklanır. biz orta çağ toplumu muyuz? bu bilgiler toplumdan nasıl saklanır. başbakanlar, bakanlar topluma karşı olan sorumluluklarını toplumu bilgilendirmek değilde, toplumdan gizlemek olarak mı algılıyorlar. bu anlamda mı sayıştay devre dışı bırakılmakta. bu gizem altında yönetilen toplum, ve bu toplumda ki birey nasıl bilgilenecek? bilgi akışından mahrum olan toplum kendini yarınlara nasıl hazırlayacak? zaten toplum aydınlanamadıgından dolayıdır ki, geri kalmışlık kıstasından kurtulamamaktadır. başbakan da bu durumu teyit anlamında “bu bilgiler benle mezara gidecek, ta ki karşı taraf açıklamazsa” diyor. kapalı devre yönetilen toplumlar da aslında “demokrasi amaç değil araçtır” diyen, diyenler başbakan koltuğuna dahi oturur. oturtulur. bu koltuk işgal edildiği halde, işgal kuvvetleri bu koltuğu terk ettirmez. ta ki, bu koltuğa uygun yeni türevleri bulsunlar.
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
anlamlı güzel bir yazı olmuş. onursuzluk bu ülkede onur olmuş demek ki ne diyelim
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta