Günlerden Ekim Ayının Bir Persembe sabahı saar sabahın üc bucugu hava inadına soguk yoluma cıkan bir can küçüçük ve sevimli dolu dolu bakısları insanın kanını kaynatmaya yetiyorda artıyor bile minicik yüregi sımsıcak kalbi vardı bakıslarında yeni bi dostum olmustu kanım donarken bir seher vakti aldım yanıma düştük evin yoluna sokakta bizden baska kimse yoktu ben ve peşimde adına koydugum garipcan ah garipcan dilin var konusabilsne neler anlatıcaksın kimbilir insanlara nelerrr ve yasamak denilen bir döngünün içinde kalmıstı ben gibi kimsesiz sevgidi annesiyoktu yanında belki hüznü onun içindi için için dolu dolu bakışlarında gördügüm bir tutam yanlızlıık vardı aynı kaderimi paylasıyoruz garipcan dilsiz dostum benim karnı ac kalmıs eve varıyoruz gözleri parlıyor sanki elimdeki bir parca ekmegi görünce dili cözülüyor kendince seviniyor bişiler anlatmak istiyor ama anlamıyorum ki anlasam ah garipcan
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de