Görebilirsen suyu,
Saf haliyle inerken,
Ya da çıkarken...
Karışmadan toprağa,
Bürünmeden,
Tat denilen hale...
O zaman anla ki
Öylece saftık
Zamanın ötesinde
Bilgiye karışmadan
Ezel denilen hal ile!
Ama ne garip ki
Göremediği halde
Gördüm diye kim
Her ne söylediyse bile…
Gördüğü ancak kendisi
Söylediği de,
Parmak izi sayısınca
Zandaki saflığın hikayesi
Oysa saf değilmişim
Bilgiyle bulanmış ben‘de
Suyun saflığı
Bozulmuş bildikleriyle
Ben diye söyledikleriyle
Saf olmadıkça bakan
Nasıl saf kalır ki bakılan
Oysa bakılanı bulandıran
Bakanın gözündeki duman
Var kaldıkça benlikte
Saf olmak bile perde
Kelimeler, fikirler..
Anlamak başka perde
Çabalamak gayretle,
Perde içinde perde
Alınan yol benlikle
Düşmekmiş böyle derde
Çaresiz kalırda akıl
Anlarsa eğer
İdrakin kendisi
Perde imiş meğer
İşte şimdi burda
Çıkışı olmaya yerde
İmdat derse bu derde
AN’a kavuşur
Zıtların birleştiği
Zamanın olmadığı yerde
Aklı icat eden O yokluk,
Bunları var kılan da O akıl
Susmanın yeri şimdi
Yağanın saflığı
Bilgiye bulaşmadan
YOK olmanın yeri şimdi
O AN‘ın gizli olduğu
Ve sadece şimdinin kaldığı
Ve bütün benlerin de
O BEN de YOK olduğu
Susmanın yeri şimdi…
Almuti
Ali Muhtar TiftikKayıt Tarihi : 27.11.2012 08:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!