Garip Pencere Şiiri - Ali Aydoğdu

Ali Aydoğdu
112

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Garip Pencere

adam gidip geliyordu
gözleri üzerinde
her kaçış bir dönüm aşktı

adam sayıp sövüyordu
dizleri üzerinde
her barış öncesi savaştı

adam durup duruyordu
sözleri üzerinde
her varış biraz da ilk baştı

adam yanıp eriyordu
kızları üzerinde
her satış sanma ki kazançtı

hayatın çeyiz sandığını değişmeli taşıdılar
dörde böldüler ağırlığı
yaşını paylaştılar
bir çıkımlık rapma düştü birine
bir düşümlük uçurum diğerine
payını aşktan alan fiyakalı
sona kalan zaten kıraçtı
omzunda kesilmiş meşe dalı

kadın susmuş takmıyordu
dünleri üzerinde
her güne yıllık yer açtı

kadın kurmuş bakmıyordu
beyazı üzerinde
her canlı şeksiz sanattı

kadın durmuş satmıyordu
gamzesi üzerinde
her pazar böyle rahattı

kadın girmiş yatmıyordu
kanadı üzerinde
her mezar belli anaçtı

...........
..............

bir gün
sadece bir an
onu hiç anlamayan şu adamın karnına bırakabilseydi bebeğini
beşerdi şaşardı
ama daha yaşardı ahhh
yaşardı!

Ali Aydoğdu
Kayıt Tarihi : 29.4.2007 20:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Behruz Dijurian
    Behruz Dijurian

    Merhum Sohrap Sepehri der ki ''Hayat aşk kadar zıplar''

    Şairim zıplamış..
    penceresi açık aşka..

    Tebrikler

    Behruz Dijurian

    Cevap Yaz
  • Hasan Tan
    Hasan Tan

    Adam şapkasına rastladı sokakta
    Kimbilir kimin şapkası
    Adam ne yapıp yapıp hatırladı
    Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
    Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
    Bir kadın kimbilir kimin karısı
    Adam ne yapıp yapıp hatırladı.

    Cemal Süreya'nın bu şiirni anımsattı bana.. Eywallah Ali.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    puanı peşin amaduygulaımı sanırım daha sonra anlatabileceğim bir şiir..

    şiir göz kapaklarımın altında demlensin bir müddet

    Cevap Yaz
  • Emine Ersin Tolun
    Emine Ersin Tolun

    İnsanın son yolculuğunu çağrıştıran
    'Hayatın çeyiz sandığını değişmeli taşıdılar'
    Dörde böldüler ağırlığı' derken ki gerçekçilik ve sonra sosyo psikolojik boyutu belki ölümün belki yaşayan sadece birinin ya da birilerinin....

    dedirten yüreğe saygıyla,

    Emine Ersin

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Necip fazılın ''Bir adam Yaratmak'' isimli tiyatrosunun adı geldi önce aklıma şiiri okuduğumda.. Sonra bu tiyatro ismini şöylece değiştirmek: Bir An Yaratmak..

    Yaratmak.... Elbet Tanrıya mahsus ama insan da halife olarak icad yapmaya özenir zaman zaman..

    İnsan bu işi evrene çeki düzen verme işini veya gayretini veya cehdini hissettiğinde içinde işte artık bir sanata adım atmış demektir.

    Fotoğrafta bir sanattır ve varolan bir an'ın içindeki esrara yolculuktur..

    Ama fotoğrafı bir makina yardımıyla değil de şiiri bir makina gibi kullanarak çekiyorsanız, bu yaptığınız iş artık ''sanat içinde sanat'' olur..

    Şiirin içine yaratılan zamana, bu zamana yapıştırılan kadın ve erkeğe ve bu fotoğrafta yapılan ayrıntı çalışmalarına fazla değinmeden dilimin ucunda son bir nükte kaldı..O'nu söylemek istiyorum

    Edip Cansever'in ''Masa Da Masaymış Ha'' isimli şiirinde yapılan çalışma tekniği ile benzerlik..

    Soğukkanlı bir bilinçle hazırlanan objektif (nesnel) fotoğraflar...

    Tebrikler şair...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Ali Aydoğdu