GARİP ÇOBAN DİVANI….9... Engin Demirci.. ...

Engin Demirci
944

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

AYNI HATAYI İKİ KEZ YAPMAM! ...Güneş hilale taç giydirdığinde sadece ışığını görür gözler. Seslenen seslere seslenirken aşk gözyaşlarını tutamaz. Çok yakıştığını söyleyen dualar, ruhların büyülü bir anda buluşmasında oradaydı o. Meşk sonrası hal lisanı öğrenenler kimler? . S/aklamak içın yoğuz doğmamışı arıyorum saf saf. İnsanın içinde açılması son derece zor, gizemin perviç çivileriyle lehimlenmiş o kara kutu vardı. Arada yalan söyleyen dürüst insanlar gibi sıkıysa, iç rahatlığında gizli gizli algılama tarzı var. Yolculuğa çıkmanın ilk dürtüsü farklı öykülerde. Zalimlik sadece bazı öyküler için mi geçerlidir? Ve kendi sorduğu sorulara yine kendisi cevap veren içgüdüde aşkı bulmak çoğu kez ağır ağır önce dostumuz olan duygular giriyor söze. Üst üste istiflenen harflerle cümle kurmadan kıvrılıp yatanlar yakınıyor. Çok daha az bilinen bir diğer gerçek. Ateşin yüreğini tutan gecenin çobanları şems vaktini daha bir güzelleştiriyor. Sevginin önünde koşmak yürek ister, okudunuz öğrendiniz mi? Bu nice okumaktır, derin uykunda hiç misın? Ben burada olmasaydım, kendi tanıştığınız gibi değil, aşka gider konuşurdum. Ama diyerek devam eden, biriktirilmiş nefreti atmadan bu iş bitmez. Niye uzak duruyorsun kendinden. Günlük yaşamlarında değişmeyen ne kaldı? Kısıtlanmışlığın etkileri, kendinin farkında olmak. Buraya kadar tamam! Gelecek kaygını sıkı bir kontrolde tutanlara çok şaşırdım.

AŞK PARÇACIĞI...Söz aleminde sabah uykusunda kendi iç alemini aşacaksan gel buyurdu Pirim. Kalbine hak ettiği değeri ver, emanetin sevgi dedi Fakir. Çok özel konuğumuz engin gönülde, şems vakti illa bir uçtan diğerine mi savrulmak zorundayız ruhların dedi Hırkasız Derviş. Eğri oturup doğru konuşalım, yoksa uykudayken kalbiniz suretinizle gölgelemiş olursunuz sevgileri dedi Zahit. Geriye dönük duygularla hesaplaşma döneminde gönül odalarına gir, gizli bölmelerinde akıl almaz planlar çıkarıldı yalnızlığa bulaşan yanında duyguya duyguyla cevap verilir, aşktan bahsedilmez dedi Deliler Şeyhi. Mümkünse hiç bitmesin anda çok sevimli aşk. O zaman ne yapacağız? Ama maalesef orada durulmadı! Yokların esas işı, daha doğrusu olmaları gereken yerdeler dedi Garip Çoban. Gece yarısı rüyalarda mahsur kalanlar aradan zaman geçtiği için koku geçmiştir, soruya geri dönüyoruz, ruhun ne istiyor dedi Fakir. Bu saatten sonra artık bu halin devam etme imkanı gözükmüyor, sıkılmış duygularınızda bir rahatsızlık mı? meydana geldi, samimi olup bu yola girenlerin eksikliğini gidermek isteriz dedi Şakirt. Amacımız makam, mevki değil gönülde sevgi bayrağını dalgalandırmak, gecenin çobanlarından gerçeğini alıyorum dedi Miskin. Kendisi mi, değil mi? Her gece ben okudum ordaki cümleyi mutasyona uğramış kimlıklerden, boşuna hem vakit kaybedip hem de sevgisinden olan, ruhunu kaybeden bir sürü hasta var. Sizi artık aşkınız bilecek.

HİÇ ENGEL YOK...Son çözüm, mezarlıkta karşılaştıktan sonra, hala onlar ölmediler, insan çöplüklerine rağmen. Kimler unutmamış kimler, vazgeçilmez olduklarınca. Gerilemekte olduğumun gerçekten farkına vardım. Hayatımda ilk kez, sevişmekten çok, doya doya sarılmak isteyenlerin ruhu şükür imtihanını arıyor. Lakin bir şey duyumsayacağına, yalnızca kendimi duyumsuyorum, içimden coşkulu bir kendi sevgisinin kimliği halinde boşalabilecek herşey, suretperestlerde birer mırıltı haline gelmiş yaşam. Bir gece uykunun en güzel yerinde odanın karanlığında beliren bütün dengeleri değiştiriyor. Aklı gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alırken, aklının içinde büyük bir birikimdeki yolcum, hayata gelebilseydim yeniden o olmak isterdim dediği bir karakter beliyor. Eli boş değil ve her gerektiğinde ruhunu tatmin etmek üzere onu yardıma çağırıyor. Gerçekle nazar birbirine geçiyor yanıyor tüm mana o noktada. Duyduğumuz iç ses nerden geçiyor? Coşkulu bir şarkıda, zayıflığıyla, beceriksizliğiyle, kaybetme korkusuyla makamsız kelimelerle hesaplaşmayanlarla doluyor hayat. Ve sevgili olan aşkını dillendirmeye devam ediyor şems vakti ıtrinin bestesinde. Canları sıkılıp kendileriyle intikam duygusunda olan kelimelerin birbiriyle çarpışan kutuplar sadece karşı karşıya kalan rakip dünya ve aşk diğer ikisi, mesela bir yerde. Biz dünyada bu alanda çok geri kaldık, yaşamanın tatlılığını giderek yitiriyoruz.


Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta