Neden buradayız sevgili dost...
Ok hedefi şaşırır ama dil şaşırmaz buyurdu Şahım. Şems vakti yola çık amma yoldan çıkma dedi Pirim. Olmadı'da, ölmedi'de gönül vuslatınla ya şafi dedi Mirim. Aşıkı sadık mı? Değil mi? Emin olmak içindir imtihanı, can'daki canda dedi Meczup. Yara tenindedir canında değil aşık, geldin bir kaç zaman her namazdan sonra kal, tenine kan geldi alevlerden dedi Zahit. İmtihanın sualden, sualin nedir? Hiç düşündün mü? Kendini tamam etmeyi dedi Hırkasız Derviş Gönül askında ne var? Merakla bekliyordum okumayı, tefekkürün yolunda tevekkül yolculuğu ıçin sonunda sıra gelebildi dedi Garip Çoban. Alem şu an yerinde değil, gerisi hep vesair ve yeniden dönecek feleğin çarkı bildiğim o ki dedi Fakir. Bir derdim var dünyalık telaşın karından, çile duvarında tebessum ömrün ve yine hazırım yenilmeye dedi Aklı Kıt Adam. Anlamı olacak harfler kendimden geçmişime sus pus sen gibi gel artık susmam için dili lal içimde senle çilveleşen vakitlerde dedi İhtiyar Bilge. Zaman mekan tanımayan o bakışın varya, bizden bir fatiha gülüşümüze yansıyan. Tanıdık bir hüzün hiç olmamak gibi bir şey iç sesim dedi Deliler Şeyhi. Hep geçti, hiç gelmez mi bizimkisi tadında bu demde. Sussam saklambaç oynasak saklandığın şems vaktinde bir bekleten varmış dedi Üstad. Üşenmem için herkesim yok yeni güne, su gibi tasviri anlatılmaz gölgemin sen yokluğundaki damlada dedi Miskin. Kıvrılıp uyuyor insanoğlu yalnızlığına, sen kal sağlıcakla! dedi Aşk.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta