Garip Çoban Divanı..82... Engin Demirci. ...

Şimdi vakitsizlik vakti..

El verene gönül, gönülden duada nefes d/erene c'an verilir bu bizim meşrebimiz buyurdu Şahım. Göğün sadakası bulut, bulutun zekatı yağmurdur. Buğday tarlasına yağar başak kokusu, çöplüğe yağar çöp kokusu çıkar dedi Pirim. Hikmeti sual olan şeyin bereketi olmaz, hepsi O'ndandır sorgulanmaz ders alınır dedi Mirim. Hoş bir sada'dır, içinde yaşayan sonra sır olanda satır başlarıdır her nefes dedi Meczup. Çok düşünmüştün, evet, evet böyleydi yanılmıyordum tüm sözcüklere savaş açmıştın dedi Zahit. Her nefeste dikkat çekiyor sen olan yanın, mihenk taşı duaların harman olduğu yerdesin dedi İhtiyar Bilge. Aczi kendi gibi olanlar, peş peşe incelenmeye değer özel sayfalarla doludur, kıymetini bilene, cevherden anlayana dedi Garip Çoban. Ama yapılacak önemli bir iş var, daha çok sevgi, daha çok dua, daha çok özlemle yeni beyazrenkler, yeni tadlar, yeni değer ölçüsüyle unutulmaz katkılarda bulunmuş olurlar dedi Aklı Kıt Adam. Şöyle bakıyorum da yıllar rüzgar gibi geçti kabirler doldu taştı dedi Deliler Şeyhi. Ama biz ıddialıydık sevmek konusunda. Biz istememiştik, ustadlarımıza, kabirehline, Allaha yardım edene, saygımız vardı. İmrenirdık onlara dedi Fakir. Çok şey kazandırdı sadaka gönüllüler dedi Üstad. Bütün sayfalarımızı ayırmak, pek çok gönül işçisine kendi kanatları ile uçmayı öğretti şems vakti dedi Hırkasız Derviş. O olsun istiyordu armağanı kırk ambar gibı dedi Aşk

En iyi ders kitabı Hz. İnsan...

Son şey yetmiyor, nefretten arınmışsa, amelin tadını alır bir şey hoş görüyorsa. Soluk soluğa hazır olsun, anlatılmayı bekleyen ilham kaynağının ziyafetini. Heyecanını, coşkusunu yitirmemiş sevgiyle, içine sığdıramadığı büyük bir sevinci var gecenin çobanları. Gördük ki, heyecanını paylaşmak istedik, size ne hissettiriyor? Hayatına d/adanan yanınla tümünün bileşkesinde aslolan nedir? Öylesine sevinç ve coşkuyla kuşatıldı ki gece, gönül zirvesine sevgi bayrağını dikmiş sevgililer gibiyiz. Sevmenin sadakatine gönül vermiş özverili olanlarla duada birlikte. En azından ben böyle duyumsuyorum. Dahası var, sevmenin onur ödülü gibi oldu doğrusu başaklaşan duygular. Sevgim yurdumdur, insanın hamurunun, galiba pek de değişmemek üzere dualarla şekillendiği yere o yüzden sevgi yurdumuzdur diyebiliyoruz. İnsan merak ediyor, sizce nasıl bir yurt veriyoruz ilişkilerimizde. Nasıl bir sevgi yaşatıyoruz? Hayatın koşullarına rağmen, sevgi vefasıyla belli kalıplara uyarak yaşamayı sürdürüyor. Durumundan hoşnut olanların yanında hoşnut olmayanlar da var. Ancak biz olanlar, sevginin ilkelere dayalı bir yurt olma, insan olma bilinciyle, soru sorma, karşılıksız verme ve sevmeyle, sorumluluk alma, kendisini rahatsız ederek. Niçinini sorgulama becerisi kazandırabildiğimiz oranda, huzurlu ve mutlu bir gönül yurdunda yaşayabileceklerin, sevgideki haklarını bile hala geç bulanlar var. Siz ne düşünüyorsunuz?

Gönüllü Hamallar...

Gece sırrına ermek için ademoğlunun, her nefesini okur sizinle konuşur. Çok şey kazandırdı yoklar, varlara. İyi mi ettik, kötü mü ettik; bazen düşünüyorum uğurladığımız günlere. Dinamik bir rota izliyor külden çok şey kazananlar. Yazılmamışı yazmak için, düşünenleri düşüne düşüne diziyoruz. Gün yirmi dört saat, vakit an, bize kalan yirmi beşinci saate neler neler sığdırıldı. Ademoğlu toprağında, dualarda süphaneke tadında insanca yaşamak tek dileğimiz oldu. Tanıyan, seven, hatırlayan, üzen herkese, kevser tadında binlerce selam, ihlas dolusu gönülden kucak kucak sevgi tek dileğimiz oldu. Büyüttüğümüz fikir fidanlarıyla, güneş renginde çocuklar gibi şendik. Sen bir mumsun, çaresizliğini yeneceğin yalnızlıktan çıkıp ışık saçacaksın yandıkça. Kurak, perişan duygularının canını okuyacak, ıssız uzak yanındaki özel sevgiyle. O zamanlar da, bu zamanlar da ben yoktu, bız vardık, her yanın için. Her yanına çoktan yayılmış yanlarını bilmesende. Nice geceler sabahlara kadar konuştuk nefesinin çok ötesindeki sokaklarında. Fisebillah içindekiler neler söylüyordu? Usanmaz anlayışın dervişiyle, neler bedeldi. Tartışan yanlarına söze katılmadan izlerim. Fikir bazında ağzını açmayan ama eyleme karşı en karmaşık yanına itelenirim usanmadan. İmanlarına iman katanların rabbiyle konuştuğu anlar hep arife, refaha kavuşmuş kervanlara katılanların şüküründeki rızadır bayram.

İtıkafsız nefesler...

Ramazanda değil sadece, haktan gafil kaldığında aldığın nefesinde, bir iftarı, sahuru ve bir oruç'u var Hz. Davut a.s gibi hasretiz, devam buyurunuz, Ahmed-i Mahmud Muhammed s.a.v gibi aşk'la buyurdu Şahım. Müşterek dostumuz duamızda büyür, derdimizi dert edinirsek dedi Pirim. Kendine adım atmak için anlamlıdır şems vakti dedi Mirim. Zamanın sahibi hürmetine, kendine sözüne karşılık bir kalp bulma zamanıdır şehr-i ramazan dedi Meczup. Bir müddet durup düşünmek gerek önemsediklerini, neden böyle ümmetin hali dedi Zahit. Koleksiyon cümleler için modern zamana soyunmuş ne çok yanlış okul var dedi Hırkasız Derviş. Bilmeyenler sürekli modelleyerek engelliyor vahyin manasını arzı semaya bakmadan dedi Fakir. Harmanlayacı olmazsa gönül bulutları nasıl dua'ya yağar, gelin siz de kalp sevmekten yorulmaz ki dedi Garip Çoban. Belki sabah olur vuslattaysa yüreğin, aşka not düşelim dedi İhtiyar Bilge. İnsandaki meselenin özü bestelenemeyen duygular, hep g/özden ırak tutuluyor dedi Aklı Kıt Adam. Hakikati bilmeyen huzura durmadan huzur ararlar, hem görürüm hem görmez körüm, inanman ıçin görmen lazım dedi Miskin. Hırslanma dünyaya herkesin duyduğunu duymazmısın, gün batmadan varmanız lazım, insan benliğiyle dedi Deliler Şeyhi. Hakkın sözünü işitmen için sohbete devam etmen gerekir, küpündeki gönül hanene bugün ne kıssa düştü düşündün mü hiç dedi Seyyah. Bu benim hesabım, herkesin çektiği, kendi cezası dedi Aşk..

Erdemli vakitler..

Nefes verenin canını önemsemezsen, canının nasıl nefessiz kalacağınıda önemsemezsin. Havalara sıcak demenin sebebi insanın rabbine şükürde soğuk olmasındandır. Cesaret vakti yaşamın tüm çekırdeğinin oluştuğu yerde merhamet et kendine. Dertli olandır hakikati söyleyen, gönlü olanda dost sesi çıkartır aradan. Kendi sükut olanda esmanı ara kelamına. Siz zahmet etmeyin biz taşırız diyen bülbül sesinde aşk. Burada ne varsa kendi renginde, kendi tadında. Her yerde yan yana, omuz omuza günışığıyla gecenin çobanları. Rastgele diyor güneş açlık çekenlere, hazan düştükçe ağlar atılıyor özlemlere. İçindeki bereketler ışıl ışıl, asıl sınav şimdi başlıyor. Sıcaklık arttıkça yavaş yavaş uyanan yanların sükunete kavuşuyor. Dil neyi tespih ediyorsa uyku zamanı,vakit tarifsiz sevginin elçisi oluyor. Gözüne ne kadar zengin geliyor cazip olmayan dünya. Birbirini ziyaret bile edemeyen duygulara rağmen duaların insanı kaybetmeye niyeti yok. Arkanda bıraktıkların hala yabancı toprakların, ilahi cennetin sembolüdür gözyaşı nehirlerin. Hoş kokular yayan bahçesi olmalı gönül. Sizi muhteşem kılan zamana yayılan anıtlaşmış suretin olmasın, hammadden büyük hayranlık içinde olduğumuz toprak. Sizi özel kılan, ilki temsil edenlere sığan mananız olmalı. Gördüklerinizden çok daha büyük olmak için kendinle birarada sentezler oluşturmalısın. Gördüğünüz suretin taslağı sevgi, manası aşktır.

Yenidendoğanlar için...

Ok hedefi şaşırır ama dil şaşırmaz buyurdu Şahım. Şems vakti yola çık amma yoldan çıkma dedi Pirim. Olmadı'da, ölmedi'de gönül vuslatınla ya şafi dedi Mirim. Aşıkı sadık mı? Değil mi? Emin olmak içindir imtihanı, can'daki canda dedi Meczup. Yara tenindedir canında değil aşık, geldin bir kaç zaman her namazdan sonra kal, tenine kan geldi alevlerden dedi Zahit. İmtihanın sualden, sualin nedir? Hiç düşündün mü? Kendini tamam etmeyi dedi Hırkasız Derviş Gönül askında ne var? Merakla bekliyordum okumayı, tefekkürün yolunda tevekkül yolculuğu ıçin sonunda sıra gelebildi dedi Garip Çoban. Alem şu an yerinde değil, gerisi hep vesair ve yeniden dönecek feleğin çarkı bildiğim o ki dedi Fakir. Bir derdim var dünyalık telaşın karından, çile duvarında tebessum ömrün ve yine hazırım yenilmeye dedi Aklı Kıt Adam. Anlamı olacak harfler kendimden geçmişime sus pus sen gibi gel artık susmam için dili lal içimde senle çilveleşen vakitlerde dedi İhtiyar Bilge. Zaman mekan tanımayan o bakışın varya, bizden bir fatiha gülüşümüze yansıyan. Tanıdık bir hüzün hiç olmamak gibi bir şey iç sesim dedi Deliler Şeyhi. Hep geçti, hiç gelmez mi bizimkisi tadında bu demde. Sussam saklambaç oynasak saklandığın şems vaktinde bir bekleten varmış dedi Üstad. Üşenmem için herkesim yok yeni güne, su gibi tasviri anlatılmaz gölgemin sen yokluğundaki damlada dedi Miskin. Kıvrılıp uyuyor insanoğlu yalnızlığı

Biz ve diğerleri...

Azın bereketine inanan, rahmetin cemaatinden oluyor. İstenip yapılmayanda istenen nedir? Bilirmisin! Rüzgar fısıldarken başlangıcı olmayan bir şeyin sonunda yaralı yazılarda düş gecidi heceler heceler cümleni. Kapı kapanmış bulutlar yağmurla tanışmış içerisinde. Hece'leyen adresin, insanoğlunun var olma çabası devam ediyor ademlikten. Kurulsun şems vakti itikafta olan gönüllere sofralar. Çok özel bir yerdeyiz, yaşanması gerek keyflerle sazlıktaki kamış gibi halimiz. Ender rastlanan duygular, sönmüş bir yanardağ gibi sevgi yaylasında, hemde gece gündüz bizi bekliyor. Gurbetten gurbete gider gibi günün batmak olduğunu hatırlatır musalla taşı. Günün kazancına kanaat edenler aşka, aşk aşıkına akıyor, öyle bir şehir ki aşk. Alevden daha sıcak, dumandan daha kıvrak soluktaki nefesler şems vakti. Geri dönüşümdeki umutsuzluğa rağmen dağlara baktım, donuk değil akan bir hafızayla konuşuyorlar halime. Hiç birşey beklemeden tılsımlı eller gibi yolculuk, zirveye yaklaştıkça zorlukları artırıyor. Büyüyerek açılan sayfalar düşle gerçek arasında hayranlık uyandıran şekilde, yolculuğa dönüşüyor yeşil mucize bulutlarla. Bütün istilalara rağmen kendi kalabilmiş hz insanlar sevgiye tanıklığını sürdürüyor. Kendi yaşamına anlam katanlara, sevgide anlam katıyor. Çünkü sevgiye anlam katanlara sevgide karşılıksız kalmıyor. Sevginin hayat verdikleriyle sırt sırta verenler, güneşi paylaşamayan sarmaşıklar gibi var olma sebepleriyle eşsiz bir uyanmada an'da..

Günbatımı Düşü...

Ömrünü sevginın arifesi gibi yaşayanlar, aşkın bayramınıda yaparlar buyurdu Şahım. Uçurum kenarında olanlar için sevgi aykırı bir soruda, muhteşem hayatlarıyla neleri saklar dedi Pirim. Daha ne olsun, heyecanlanacak çok şeyiniz, daha çekeceğim var değil mi? Fırsat kalmıyor aşka! dedi Mirim. Dünyayla aklım arasında kim gelir önce? Birlikte daha bir duruluyoruz sanki daha vakıf oluyorsun sevgiye belki dedi Meczup. Gözleri günahsız doğuyorken güneşin, bir de gölgeli yerleri güzeldi şems vaktinin dedi Zahit. Sonra onları tekrar okursunuz. Hayırlı yolculuklar diler birincisi, ikincisi sizsiniz seni seven. Bir sabahı uyandırırken dualar, öylece yürüdüm sıraya girmiş pişman ruhlardan dedi İhtiyar Bilge. Güçte olsa kavuştuk sonunda ve onu bekliyorsun beni beklerken orada dünyanın son sözüyle dedi Fakir. Yasemin çiçeğinin ünlü oluşu tefekkürüyle, insanın ünlü oluşu nefsinin esiri oluşuyladır dedi Miskin. Baştan sona tefekkür olan hakkın kitabıyla muhabbet edenlerin işidir. Kapı kapalı değildir, insanın değerini anlayabilirsen dedi Garip Çoban. Müminlere örnek topluluktur, uykunun bile uyuduğu vakitte uyanık olanlar. Yeri yok ama yersiz hallerde aşkı seviyoruz. İyi anlaşırız gecenin çobanlarıyla, gündüzün kalabalıklarından bizi en iyi bir avuç an'lar şimdi dedi Üstad. Gece sordu ben yanıtladım, elbet sonu yakındır yalnızlığın, sevgi galip gelecektir dedi Aklı Kıt Adam. O'dur ki sevgili hakikate erdire seni. Çocukça maskesizdir gece, adını en sevdiğimi anarım, zarafetinde muhteşem coşkuyla dedi Deliler Şeyhi. Geceyle gündüzün nikah tazelemesini gözler göremez şems vakti, işte benim sırrım bu dedi Aşk.

Hiç bir şey...

Hak yolda nefsiyle cenk yapanların işidir müridlik. Sıradışı mekan otogarlarda birıkmiş yalnızlık öteki kalmış hayatlarda, nice tavsiye niteliği taşıyan sürekli yorgun hisseden insanlar, neler önerirler oruç değerinde bakış, salat değerindeki hürmette. Yakına gel otur, rabbin mübarek etsin. Damla deryanın ispatıdır. Gönülden gönüle, gönüllü olanların kalblerinin kılavuzudur sevgi. Öğrenemediği neyi öğrenir insan, kula kul olmakla. Suyun bağrından herkes nasibini alır. Tövbe su gibidir, dikenin gül olması için nasiplendirene şükrüdür goncası. Önce kendine sonra doğasına yabancılaşıyor insan. Gönülde buluşmak güzel, kötü şeyler olmasada. Kişi bilmezmi ne yaptığını? Elinde tasması ne arar, usulüne uymazsa kalbin, orda eğleşir nefs. Kendinde bulman için, yetimi, yaşlıyı, hastayı, düşkünü, mahkumu,dertliyi, ağacı, çiçeği, böceği, hayvanı, yolda kalmışı görürsen, kendinle sıla-i rahim yapmış olursun. Hayatları oldukça kısıtlanmış insanın doruk noktası yalnızlık. Azdanda azı görmek için, köroğlu kör olmalı. Baktığın yeri görmen için bindiğin gemiye bak. Ve bütün suallerin sarih ve tereddütsüz cevabına erişebilmemiz için emanet yükü taşımak çoğu kimseye ağır gelir. Nefes aldığımız müddetçe, bize şah damarımızdan daha yakın olandan habersiz değil oluş. Suret varsa görülmek, söz varsa işitilmek, mana var ise aşka niyet edenleri lisan sahibi yapar avucundaki anahtar.

Sırt çantanızda neler var? ...

Cahil kalanlara yazıklar olsun, hatem-i esamı bilirmisin buyurdu Şahım. İnsan islamla bir hazıne, bir şifa, bır feyiz kaynağı ama müslümanlar İslamdan ilimden habersiz dedi Pirim. Sadır, dua ve sevgi bizim en kıymetli varlığımız dedi Mirim. Başına gelen musibet neden gelir? Marifetullahı öğrenin dedi Meczup. Bilin ki devir, hep devr-i Muhammedidir, hakka doğru gidiyor mekke ve medinenin faziletlerine erenler dedi Hırkasız Derviş. Dünya nedir,bilirmisin? Aşure günü ve muharrem ayının ağzından öğren şems vakti dedi Zahit. Yadigardır kurban bayramı, peygamber efendimiz ve ashabının zühdüne aşık-ı sadık olmak, İslamın en yüksek mertebesidir dedi Garip Çoban. Kötü huyun ameli bozuyor, çok hamd etmek, çok salat-ü selam getirmenin feyzinden istifadenize engel olur dedi İhtiyar Bilge. İyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek görevi, ilim olmadan insanın müslümanlığı ölmüş demektir dedi Fakir. Yad eder, kalbini ıslaha çalışan, cumanın önemini bileni aşk dedi Seyyah. İbadetini adetten ayırman lazım ölüme hazırlıklı olman için dedi Miskin. Hayırlar sadece insana olmaz, gerçekleri gönül yapmakta ara ashab-ı suffayı not alarak dedi Aklı Kıt Adam. Lütfen sahabe-i kiramı tanıyın, müslüman dünyanın her yerinde neden öldürülüyor anlaman için dedi Deliler Şeyhi. İstifade edeni çok olan iyilik daima kabir arkadaşı olur. Dostun evi gönüllerdir dedi Üstad. Müslüman uyanık olacak, tek doğru yol peygamber yoludur dedi Aşk.

Bir Nokta...

Tuhaf bir insan rafı kıpırdatmayın! Kıpırdadığında ihtiyaç duydukları şey, kavga, gözyaşı ve sevgisizlik. Dünyadaki en iyi silahın sevgi olduğunu hala unutmuş bir bekleyış içindeler. Kendiyle mesafesi olanlar, yitirdiklerini bilmeden mutluluğa benimle ilgilen diyemezler. Senin kolun kanadın olacağım demek yalnızlığı ortadan kaldırmak için nefes kesen bir vedadır. Mağlup varsa, galip değiliz yarına notlar yazabilmemiz için. Geç olmadan aramaya başlayın sevgiliyi, insanlık medeniyet denilen yalnızlığa rağmen dünden daha mutlu değil. Hayatın kalbine hz kur'ana dönenler, bir süprizle karşılaşmazlar. Erken gidin yüreğinizdeki umuda şems vakti, kesinlikle okunması gereken muhteşem aşkın gücünün büyüleyıci odalarında sizi harekete geçirir kaderin getirdiği kokular. Yokluğu yenme savaşıdır hoşgörülü yaşamak. İnsan kainatında, asla harap olmayacak kutlu şehirdir aşk, bir mukaddes beldeside sevgi. Doruk noktasına tırman dualarla. Hoş sürprizlerle de karşılar gecenin çobanları belirli gecelerde. Konuğuz sizi tanıştıracağım eski zaman dualarının. Ah edip inlemeyen, seni dinlemeyen hoş vakıtler geçirtir, nerede, nasıl ki? Evet, hey gidi günler dememek elde değil. Hepsi gök kubbede bir hoş sada oldu artık. Bilemiyorum, dün, bugün, yarın: Bir eski b/aşka şehirler çiçeği burnunda zamanda. Onurumuz incinir gibi olur, atılırdık geceye hemen; bizim de var derdik zemheri heyecanıyla..y.ed