Çoban çantası...
Şifa boşluk galiba, benim en dolu bulduğum şey şems vakti buyurdu Şahım. İçe kapanıklığının farkında gece, insandan umudu kesmenin eşsiz huzuru dua dedi Pirim. Ve zamana, insanın alnının tam ortasına koyuyor, hiç de beklenmedik besmele dedi Mirim. Vay haline dışarda kalanın, oysa, O neredeyse orada olmayan onlar coşkusuz uyur dedi Meczup. Beni unuttun mu yoksa? Nefesin nefesindeki gecede dedi Zahit. Nefesimin varacağı yer sana kavuşmakla bahtiyar kılınacak nefesin dedi Fakir. Öbürünün yerine geçmeyen, kendi dilini yakalayanlar sevgiyi gönüllere yediriyor dedi Miskin. Daha sesimızi duyurmadık gece peçeliydi, seması akılda kandiller yakan haliyle süslendik mertebelerine sevgiliye şems vakti dedi Garıp Çoban. Bu seferleri övgüler sayamam, daha şaşkındır nefesimin gayreti sefer sefer bir yansımasıdır aşk dedi Seyyah. O yoldan mübarek yerleri ziyaret etmek gibi iç içe geçmiş duygular oruç tutmuyor dedi Aklı Kıt Adam. Yavaş yavaş ilerler usulca ele almak güçtür, zerreden israf edilmeyen özlemler bir tesadüf değildir dedi Deliler Şeyhi. Yolcular marifetliyse kökü kendi nefesinden, sevgilinin nefsinden başka bir şey elde etmez, sonu yoktur seferler dedi İhtiyar Bilge. Gönül arşından yapılan rabbani seferler dipnot olarak sunulur, tercüme edilmiş arzında övünülen bir takdir kıldı dua dedi Hırkasız Derviş. Şaşkınlık seferine gelince son yoktu, mekke'den kudüs'e yapılan yolculuğumuz gibi sevgimiz.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta