Kendinden bile saklananlar...
Sonsuz bir hüznü keşfediyor seherde uyananlar. Suya yansıyan yüzünde kim var? Kaçamazsın ki! Çığlıklar çığlık çığlığa, cevapsız soruları kendine sormaktan vazgeç. Beni yaratan sensin ya rabbim, ama bu ben o değilim. Dinin gücünü bilen gecenin çobanları şems vakti duadalar. Hiçbir şey yaklaşmakta, ya olmalı gerçek aşk, ya yalnızca yalnızsan cimri davranma, belki bu gece, son gecenızdir. Avucumda sımsıkı sarmaladığım ışıktan, bin meşale doğar bir alevden. Benliğime sığınan düşünceler yangının rüzgarına yenik düşer. Yarım yamalak cümlelerle yol alıyorum. Sığınmacısı oluyorum aşka, gölgesinden kaçtığım hayat oyunlarından. Bir tufan gibi gece ibadetlerine infak eden cimrilik etmeden sübhanallahi ve bihamdihi, sübhanallahilazim diyen yanımla terazideyim. Zor çünkü hiçbir hayır, kendi yaşam öyküsüne ilişkin ya da kendine varıncaya kadar böyle olsun demez. Gönlünün aktığı ya da hoşlanmadığı şeylerden hiç çıkmadan hem de. Çok iyi tanıdığım insan ile aynı zamanda hayranlık, keyif, sevgi, rahatsızlık, öfke, saygı ve güvensizliğin birbirine karışan duygular taşıyarak dönüp dolaşıp dünyaperest olanları aşka denemek, hem çok zor hem de gerekli görünüyor bana. Bir çelişki dehası insan kendini çözümleyemiyor. Varıncaya kadar bütüne, biçimleri ya da karşıtlıkları ne olursa olsun, eşittir ademoğluyla. En baştan bir soru geliyor, kendısiyle meşgul olan aklımıza.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta