Ne de olsa vesaire aşk...
Bir ve çok ile çok ve bir olamayanlara büyübozumu gibi şems vakti. Yusuf'un bende bir gömleği kaldı, derken züleyha. Benim sevdiğimi oda seviyorsa, davranış biçimine sevgiyi yerleştirenlerdensin. O anların eşlik ettiği kapıya ulaştın demektir. Yüreğimiz dert görmese, gönül heybemize nerden dolacak hüznün cümlesi. Tek kalan karşılaşmalardaki boş sözler, varlık problemini dile getirir suretperestlerde. En yalnız adamıyken gecenin, gözbebeğinde bir aşk bulduğumu kimsecikler duymasın. Bizden evvel gelenler, şüphe yok ki bizden daha gayretliydiler gecelerde aşk tadında. Ne yapalım, şimdilik bizde bu kadar olabiliyor, hiç bir şeyi bekleyen bir kavuşmada. Böyle değilsen, bu yolda işin ne? Ferasetini şaşırtma, neyi bekliyorsunuz? Apaçık görmen için sevgiyi sevgilide aramalısın. Çokluğun buluşacağı iyi yaşam, yokluğun buluşacağı kendine has çoklukta. Söylemesi hayli tartışmalı bir noktadır, fazlaca güveniyor gibi hapsolduğu yalnızlıklara. Belki de dikkatimizi çeken daima diri tutmamız gereken sevgide çokluğun yankısını duymak için hiç birşey bir'den kaçamaz. Muhabbeti kalbini yakanın o güzel kokusuylada buluşanlar nerden gelip nereye gidiyor sessizce. Dünya kitabından ruhlarını hüzün dersleriyle taçlandırıyor. Kese meselesini bilirmisin der gecenin çobanları kendiliğindenliğine doğru, çokluk yanılsamasından kurtularak. Bişi gören artık görmeye çalışmaz. Çoklukta bir'i, yokluğun inceden inceye gösterilir.
Moralinizi bozmayın...
Bir şeyin ölçülebilir olması için sınırlarının çizilmiş olması gerekir buyurdu Şahım. Bu kadar aşktan bize ne düşer, ben elimi çektim nasıl istersen öyle olsun ey nefsim dedi Pirim. Sevgiyle benzeşmeyen gölgelerinin arasından güneşi göremezsin dedi Mirim. Ve ancak endişeye gerek yok, engin yüreğinde sevgi(li) yi keşfedebilirsen, aşkını geliştirebilirsin dedi Zahit. Gecenin çobanları davetleri geri çevirmiyor, aşkın vaat ettiklerini kullanmaya devam ediyorlar dedi Meczup. Gönüle dualarla destek şart, sevgi bizi uyarıyor aşktan kesin sonuç beklemeyin dedi Miskin. İtiraf edelim, sevgiyi her alanda kullanamadığınızda aşkta başarısız olma ihtimaliniz her zaman vardır dedi Garip Çoban. Düşünelim ki, oldukça vaatkar ve hepimizi heyecanlandırıyor, uzun uzadıya tartıştırıyor aşk dedi Aklı Kıt Adam. Dünden bugüne gelmiş aşıklarıyla eleştireleri de yine yanıtlayan, kavram ve sınırlarının çizilememesi gölge düşürüyor samimi olmayanlara dedi Deliler Şeyhi. Benim gibi aşk konusunda hiçbir şey bilmeyen biriyseniz, kuşku hala baki sevgiden yana dedi Seyyah. Şunu söyleyebilirim ki, aşık olma sorunu üzerine o kadar fazla şey bilmiyoruz dedi Sufi. Fakat benim için hiçbir şeyim ile aşk o kadar fazla olmayan şeyin arasındaki fark da insanın sevgiyle kendini bilme konusunda aldığı mesafeyi ve vardığı hazin noktayı gösteriyor suretperest yaşamlarla dedi Hırkasız Derviş. Coşkuyla karşılansan geceyi aydınlatır aşk.
Garîb-i aşkam..
Bu yoldaki en sadık ve güvenilir dostsun engin yüreğime. Hayal kırıklıkları arasında mutlu olmayı çok özlüyor oldu insan. Gözlerim önceden bilmiş gözlerinin nemini. Uzaklaşma kendinden, uğultulu yüreğin yeşil renkli can katar şems vakti dualarına. Engin denizinle, yer göğe kesilmişken girdin dalga dalga içime. İçimde kimseye benzemez için, sevgiden sevgili yapan duygularınla bir ince su gibi akarsın. Açılır gizli sofram gönlümden gönlüne kapım aralık boşalsın artık. Dostun, sevdan, neşen, ve huzurun konuştuğunda seninle, madem ki vakit sen, aşka kimsem yok. Ya sen nasılsın yüreğinde, çığ bekleyen hallerinle. Benden selam söyle çok şey bilen sadelerine. İçinde gibi yüzün, kademe kademe tamamlıyor alemini bildiklerimiz. Bilemediklerimizden az itiraf edelim çağrışımlarına. Sevgi varsa dünyayı endişeye de yer olmadığını anladım. Ne hazin, çünkü sevgiye rağmen insan kendisi hakkında ne de az şey biliyor. Benim bile anlayabileceğim kadar temizdir aşk. Ve en önemli kısmıysa şuydu; kendisinin bizim için önemi, heyecanlandıran doğrudan tanıyıp, tanımlamaya önem veren beklentiler değil, yaşanan anlardır. Sebebi ne yusuf, ne züleyha, ne leyla, ne mecnun, an'da bir bütün olmak gerek. Gördüğü büyük ilgiden dışında kalanlarla ilgilenmeyende dil tutulup kalır. Hemen karşımıza çıkan seninle teslim olmanda endişeye gerek yok. Sevgi(li) keşfedilirse geliştirilebilir aşkın ilgisini çeker.
Bana kalırsa...
Gönülleri harekete geçirmeli, asıl maksadından uzaklaştıranlar arasından o ruh b/aşka dervişler için bir esintidir. Ve her karakteri alıp götürür musikinin nazari ve ameli dili. Ve her defasında peşinden koşturuyor gecenin çobanları bizleri. Doğru zamanda, doğru yerde beğenin veya beğenmeyin şems vakti, kendisiyle kendisini konuşturmayı başarır. Aşkıda muhteşem yapan o özlemler, kendi dilinden birkaç cümle olmasa, bu şiir eksik kalacak gibi görünüyor. Belki biraz hüzünlendirebilir de, dilde kendini var eden sözle. Birbirinin aynıymış gibi söylenende yankılanan kırılganlar ve iyi ki de anlatıyor, var etmelerle dolu kadim bir hikayede. Aşıkların deminden gelen gün ne getirir. İlk cümlenle yaklaş zamandan içre, yüreğine dudak harfleri bulunmayan sözcükler bir kusur sayılmaz. Yalnız seni arıyorum tek harfine bile dokunulmadan, ta gönlünün içine ulaşıyorum, ömrünün en büyük sevdasında gizli saklı maddenden manana, engin sevgine adanmış bir hayatla. Bölünmüş yabancılaşmış yanlarınla yaşadıkların cehennemden farksız. Özel biri olduğu bilirler, bunlar da mı insan dediklerin. Bir bütünlük sağlar, herkesle ve her şeyle başa çıkabileceğin duygusunun sarhoşluğu içindeyken yüreğin. Mana olarak insana erişmek için madde olan dünyayı dışında bırakmalı. Yoğrulmuş sayısız öyküler var suretperestlerden uzaklarda, tüm dünyaya karşı tek başına duruşlarıyla. Yetmedi elbette bu kadar da değil heyacanım aşka.
Sevgini israf etme...
Ve herşeyden ötesi, bütün kapılar bana açılsın dersen, sevgi kapın herkese açık olsun. Sendeki sevgime eşlik et, buyur gel oturda, dost sohbeti yakışır şems vaktıne, bir damla göz yaşınla bile. Her şeyden uzak, bir kendine yakın konuşmak isterken engin yüreğinle. Bir sabah uyandığında, güneş hala tepede umursamazsın dünyayı bir'e aşık olma zamanında. Adı mutluluk olsun kendin için, bu duamdır, sen de amin de. Eşlik et kanatsız uçan kuş gibi yüreğin var sana, kalemi kırık olsada cümlelerin, şiirlerim koşmak ister buram buram sararak, harfler sen açarken, soluduğum hava sen kokarken. Ben gibi düşünürken aklındaki düşüncelerde her şey güzel olacak. Farzet ki, acele etmiyorum nilüfer çiçeği olmak için ruhuna. Beni hatırlıyor musun? Sadık bir arkadaşın gibi büyüklüğüne inan sevgimin. Hepsi bu mu? Bir keder gizli derken gözlerin. İzah edilemeyen yorgunluk içinde hikayeniz yaşam reçetenizdir samimiyet. Aylardan nisan, mevsimlerden aşk, günlerden biz. Niye biliyor musunuz? Yüreğini verdin yüreğime, utangaçlaştı aşk. Sen her halinle mutlaka bulacaksın sevgiyi. İçimde var dediklerinle rahat geçmişine şifa olur dilediğim dualar. Etmeli tekrarı ahsen hırkasız derviş, bizi kendimize getirmeli her dem. Meğer herkes aynı sorulara cevap arıyormuş, gönle hitap edecek kadar nezih vakitlere eyvallah. İçindeki rahatça gelir, sen dışındakine imrenme onların diliyle. Yüreğini sevginin rahmetiyle kurtar ki, seni yalnızlığın eline teslim etme.
Efkarı zikrullah ile...
İnsanda yoksulluğun bin hali suretperest ilişkilerle, insan olmanın bu zorlu dönemi öncesi ve sonrasıyla insanlığı süzerek yaşam sürüyor. Bir masal kahramanı veya kentleri misali belirip kayboluyor sevgililer. Bir sürü uçurumlar, kanayan ve kapanmayan yaralara sıkışmış bütüncül sorunlarda yoksulluk. Ve duygularda pasifize edilmiş bir sevgi. Öteki yanı aşkın nasıl birbirine karıştığını sevgiyle, biri olmazsa ötekinin olamayacağını duyumsatan bahar mevsimine rağmen, hala samimiyet satır aralarında. Çarpıcı tek tek, filizlenerek, çiçekle, kelebekle, yağmurla, bulutla, rüzgarla dokunur, sevgiyi örerde örer ilişki kur kendinler der, nisan ve geçer. Olmak istediğimiz ya da olduğumuzla mukayese etmeye başlamak için o kişiden uzaklaştırılmanın bildik hikayesini gitgide daha çok duyumsar ve duyumsatır. Sevgiye özgü o çok güçlü ve kavrayıcı, üslubunu her sözcükte duyumsatıcı dil ve anlatım bahar. Sonra o eşsiz duyarlılık bir anı mükemmel kılma yetisi verir engin yüreklilere. Çarpıcılık ama bunların ötesinde nasıl bir şey olduğuna dair fikri ve inancının ne kadar güçlü olduğunun yansımaları da sunulur güneşin ışıklarıyla. Akmak istediğinde asla aksamayan su gibi akıp gider gecenin çobanlarıda aşka. Evet, zamanın kıyamadığıdır sevgi. Özenle taşıyorlar bu yüzden aşıklar aşkı asırlar boyunca. İlmik ilmik örülmüş aşk, eskimenin e'sini bile bilmiyor aşıklarla buluşmasıyla.
Aşkın demi Aşkına...
Allah'ın kendilerini kendilerine unutturduklarından olmaman için sevgide gizlen buyurdu Şahım. Şems vakti aşıklar güzel vakit geçirmeyi seviyorlar, güzellik buldukları için geliyorlar dedi Pirim. Bazıları sessiz neşe içinde kendine has öğütlerin müptelası olup gidiyorlar bu meydandan dedi Mirim. Gökyüzünü seyretmeyi, rüzgarla konuşup, zühal yıldızını kıskandıranlar dualarını aminlere kaydettirmeyi severler dedi Meczup. Sonra bir gün tek tek hu'larda dualar, sonunu göremeyen insanlarda hüzünle çıkarlar dedi İhtiyar Bilge. Verdikleri sözü tutamayan, kendilerine değer veren insanlara sevgi sırt dönmüşte mutlu değildir dedi Miskin. Önce suretperestleri suçlarlar fakat o da zaman içinde yaptığı hatayı anlar, geldikleri yerde duygusal bir ortam yoktur dedi Aklı Kıt Adam. Nasıl bir göğün altında olduğunu bilmeyen,nasıl bir yerin üstünde olduğunu bilmeyenlerde ahde vefa arama dedi Seyyah. Dünyayı oyun yeri yapanlar vitrinlere dalmış,vitrinlerini süslemekle meşgul dedi Fakir. Gölgeler ve hayaller içindeki şehirlerde beden geçiyor, ruhda, sevgi bağları çözüldükçe, kendini yapayalnız bulanlar ekleniyor dedi Zahit. Sana her fırsatta yazacağıma dair söz vermiştim sevgi insancıkların yolculuğunu dedi Garip Çoban. Dünya gitgide bambaşka bir alem dönüşüyor, yalnızlık kılavuzluk ediyor adeta dedi Deliler Şeyhi. İnsan mutluluğun kıymetini mutsuzluk anında fark ediyor, ne yazık ki dedi Hırkasız Derviş
Kötü günlerin mektubu...
Çok uzakta biri var üşüyen ve beni unutabilirsen. Şevk içinde can ile cananı birleyenler edepten süzülür. Sözü halden çıkandaki aşk, ruhu ayağa kaldırıyor. Bambaşka bir aleme dönüşmüş aşık olanlar, adeta sevgi yansımasını bulur. Duyduğu aşkla savrularak, amansız fırtınalarla düşlemek güzeldir. Uzak, ama yolu biliyorum kara gün için tasasız düşmez kendine sarılmanın. Var kimsesi gizli hazinesinde her kesin halinde tecelli eden aşkla. Şems vakti yağmaya varlığını verenler gülizarda bir başka kokarlar. Kendilerine ne kadar yakın olduğunu anlarlar sevgilinin. En güzel eser olanların garipliği sevginin muhabbetidir. Dört kitabı okumayanlar miracı bilmezler sevgide. İnsan gibi yaşama hakkına izin vermeyen o kadar çok gölgen var ki, sanki cennetten kovulmuş cehennemde yaşıyorsun. Göz ardı etme kapı eşığinde bekleyen karanlığı, hakikate ulaşman için fantezidir elbette yalnız yanına. Derlenen bir seçki kısa öykünü, duygudaşın sabitliyor engin gönülünde, görme şansını yakalayan gecenin çobanlarıyla buluşursan. Kapı açıldığında neler olduğunun şaşırtıcı bir tasviri silkelenen yanında. Düşlenemeyecek hiçbir şey bırakmaz. Sorulan sorular biçimlendiriyor,iyileşmemiş yaraları. Hatta artık baştan sona kadar önemsenenler yollarını arıyor gibidir yalnızlıktan. İlginç olan, sıradan olanın kuvvetini ortaya koyduğu sevgide. Bağıra bağıra dillen hz insan öyledir bize anlatırken aşkı.
Veda senfonisi...
Henüz hakkımız olmayan bir aşka gözlerimi dikemem buyurdu Şahım. Bazı acılar hiç eskimez bır saadet, buluşmalarında usul usul gönlümüze fısıldıyor dedi Pirim. Gökyüzünün gör dediği, biricik o duygu kalbimizde yer eden dedi Mirim. Biz üstünü örtmeye çalıştıkça o eski yaraların kabuklarını maharetle kanatmaktan vazgeçmemeleri midir sebep aşka dedi Zahit. Her şeyle en kuytumuza bir ince sevdayla dua dua olanları durup durup aklımıza getiririz kendimize galip geldikçe dedi İhtiyar Bilge. Zaman zaman güçlük çektiğimiz mesafeli de olsa, büyük bir taleple ateşler basan yanımızda doğum günlerimiz dedi Miskin. Sadece anlaşılmayı arzu ediyorum kalbimde ve zihnimde yer eden karşı duranlar, düpedüz gökten düşerler başlı başına bir olay olur cem eden duygularda dedi Garip Çoban. Artık bir bütün olarak görmeye başlamışızdır an'daki neşeyi, ne kadar farklı bir sevgi verdiyse dualar dedi Aklı Kıt Adam. Adı söylendiğinde ilk solukta hep o engin gönüllüler gelir akla, O haldeki hal daha fazla bir şeydir dedi Hırkasız Derviş. Duyguların dilınde, ne bir virgül, ne bir nokta eksik; soru işaretlerine ne bir sözcük fazla, gizinin ve gücünün aşkla hakimiyeti elbette hünerlice kotarıyor kalpleri sevgiyle dedi Fakir. Dert edindiklerinizi düşünelim, bir derdi sevmek o düşkünlerın insani duygularında asılı kalan kırık dökük sözcüklerin zorlu dünyaları değil mi. Aşk ustalığını sevgiden aldı dedi Deliler Şeyhi
İşte o an...
Bir tarafta gözyaşı yürek olsunda dayansın, ay yüzlüm uyansın, diğer tarafta yaşıyoruz meşke yatmış duyguları ayrı ayrı taşıyan hallere kabaran dokunuşlarına dokunsam, ne olur. Herkeste önemlidir sevgi adını taşır felek, sayfaların açıldıkça mehtaba dalsak, bırleştiğini gördüğümüzde geceyle gündüzün biraz okusam duygularının alt başlıklarını. Zor söylemek belki, duyurmaya yelteniyor yıldızlar içimden geçenleri, sızlayan yanımdaki özlemim taze yağan yağmur gibi sözü nerede arayacağız, ve şaşırtıyor ıslandıkça söylediklerim, titremelerim dikkatini çekmiş göndermek istediklerini perdelemiyor yağmur terimde. Açık ve diri mevsim samimiyetiyle buluşmalarım. Ve belki seninle sona yürüyen sen ey bitiriyorsun yıldızın parladığı anlarda anlarımızı. Sesin sesime değdikçe biraz iç bölgelere giriyor geride kalan gölgelerın. Sevinçlerin ilk eserindi yaşadım, her gece sevgilinin şerefine konuşuyoruz, payı büyük şems vakti dualarının. Budur açıkçası hissetmek çok doğal, özgür bırakır meltemine. Yavaş yavaş ama olacak gibi burcu burcu salınıp gelen kokun içimi yaksada, başka şansı yok ne yazık ki, kaderleri değiştirir bir noktadan sonra seher yeli estiğinde aşk ateşine. Aklına ilk gelende gitmek istiyorum. O yollarda keşkeler pişmanlıklar var mı! Geçmek zor olur gül kokan tenden ama aslında şu anda da minettar olduğumuz, o heyecana kapılmayı özlemektir günler sen'se.. y.ed.
Engin DemirciKayıt Tarihi : 9.8.2014 23:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şems-i Mevlana Divan-ı Ahmak ve cahil ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalbler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır. Hz. Ali k.v.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!