GARİP ÇOBAN DİVANI..4.. Engin Demirci... ...

Engin Demirci
960

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

GARİP ÇOBAN DİVANI..4.. Engin Demirci... www.beyazrenkler.com

GÖRENE HER YERDESİN EY AŞK..

Vedduha bahçesine gel ki, gel gör ki ne çok köle yanın var dünyaya esir yanında. Zil çalıp oynuyor şeytan suretine taptıkça. Derdinle dertlenenler ruhunla buluşuyor şems vaktinde. Oysa sevda aramak gece gündüz yatmayla değil, dualarla gönüllerde gezmekle oluyor diyor gecenin çobanları. Aşkın gözyaşlarını avuçlarına biriktirenler inşirah tadında kartaneleriyle konuşurlar. Bütün kapılar bana açılsın dersen, bir kapıdan ayrılma. Canıma sefa olan seraplarla dönüyorum. İnsan yüzü sineyi okuyabilmek için hep ikrar ediyor. Kelimelerin ardındaki niyeti anlamak için iki satır arasında sıçrayan çamur yüzlerini de kirletiyor. Uzun uzun söz ancak ruhu yükselttigi vakit işte bu bütün sermayendir aşka. Çok içerilerden bir sezgi geliştirir insan gerçeği. Eğer sevgin kelimelerle bırakıyorsa teni engin gönlüne, sessiz feryadını kışkırtan edep ve adabın hakikatini anlamak zor olmaz. Ki sık sık benım de yüreğime takılıyor, size perdelerini kaldırıyor mahreminı bazen bu yolculukta. Benini en çok utandıran vehimlerin nasıl ikna olacak. Kelimelerle duvar ördüğünüz yanınıza kartaneleri ömür tüketen duygular sunuyor. Kendini esirgiyorsun sevgiden hiç ilgilenmiyorsun, başucunda olan aşkla. Seni tanıyan harfler bizden yana aha şuramda. Çünkü görmek gözün görüşüyle değildir. Ne ile bütünleşebiliyorsun her şey yerli yerinde,içte paçavraya dönmüş sefil kelimelerle yaşayanlar değil görene her yerdedir aşk.

BİR HABER SAL ŞU AŞIĞINA.. Şu garip halim neler neler aramış, bir şems vakti aradığın gönlünde üryan ol gel dedi İhtiyar Bilge.Kıvılcımlarla tutuşunca yanar aşkın çırası. Siyah gülleri ak gülleri seven seni sevdikce hiçbir şey düşünemem ki, seni sevmekten başka dedi Seyyah. Dudak arası nefesimdeki nefessin. Yeni yeni alışıyor dünya sana, bense yeryüzünden önce kaç defa bismillahla öptüm alnını göğün altında. Yıldızlardan tacını yaparken, bulutlar ve turnalar telaş içindeydi. Ve nefesin ikiye bölüyordu. Neden bunları bana yapıyordu aşk. Kalbine el süren engin gönüle sahip elin farkıyla yaşanan gecelerde aşkı anlatıyor gecenin çobanları sizi beklerken ruh eşini buluyor, gelip bizden söz alıyor. dedi Garip Çoban. Serhoşların üstü örtü duygularına, kalbimin fethi helal sarhoş ayrılık olmaması için. Sana yazacaklarım seni görmeden sus sus bitmez dedi Zahit. Kirpiklerinin gözlerini kucaklaması gibi vefalı, samimi oluyor sevgiye. Girdim yarin bahçesine, rengarenk aşk sohbetlerinde açılıyor gonca güller dedi Molla. Samimi bir itirafta dünyalık sayıklamaların esir aldığı duyguların adını söyledikçe gecenin çobanları, uykudan uyanıyor gönüller. Bu dünyalık yolda ne var terk et, seni bekliyor aşkta benin dedi Sufi. Geceleri gözlerine uyku girmeyenlerin ruhlarla hasbihalleri çırpınışların ardındaki c/anın yalnızlığını sergiliyor. Gönlün neredesin sen diyor! dedi Aklı Kıt Adam El çekiyor elin elinden aşkla.

Âşk-ı Mecâzî..

Mesele senin meselen eğer dünyayı istiyorsan. Sen ne mübareksin, bir kez gülümseki kendine işitmek istediklerini duy, aşk sancağın altında rıza makamında olanlardan dedi Deliler Şeyhi. Ellerini uzat çıkart suretini, sana dua etmeyi unut ve acı. Onu aşka havale et. Güneş batmadan kavuş, doğacak şems vaktinde doyasıya terennüm edin aşkın bahcesinde dedi Erenler. Ömür kervanında sabrın içine aşk yükleyenler yıldızlar gibidir. Bir şeyin kıymetini onun değerini bilenler verir dedi İhtiyar Bilge. Aşk öyle paha biçilmez ki, kör için elmasta bir camda, bir insanın değerini koklayan,duyan, önemseyen, yarasına merhem bulanlar, hep üzülsede elbet üzüntü bitecek huzur gelince her yer karanlık, perdenin arkasındaki azıkla nurlanınca gamlı ruh, sık sık yanmak için ateşte kıvılcımlarını arar seherlere kadar dedi Şakirt. Hayat kervanı böyle işte, ne yazılmışsa onu yaşarsın, ama içinde daha güzel şeyler yok demek değildir. Lütfen, seni yalnız bırakma, lütfen sessiz olur musun, dünden ibret al dünya neyi altetmedi bak kabirlere, dünyaya meydan okuyanlar gönüllerde yaşıyorlar. Yüzleşmek için yüzleriyle kendini yaratanlar, manayı öğreniyor. İçini boşaltan diller, sureti süslüyor. Yalnızlığı seven amelini gizli tutanlar hep susarlar. Vecdin havasının kudretine nasılsa, olmadan önce nasılsa öyle olur yani hiç olur. Nefsimin nefsime ihanetini bağışla diye kuşluk vaktinde unutma, senden hoşnut ol aşkla

KARLAR DÜŞER..

Sen kimsin? Karanlıkta uyananlar yanında buyurdu Pirim. Kendisi dışında her şeyin hazır olduğunu göremeyenlere etkisini sorsam dedi Miskin. Bir zamanlar çok büyülü bir yönü vardı hz insanın, biraz daha karanlık devrin insanı dedi Meczup. Ama bence bilinen kalabalıklar arasında, aşkın ruhu suretlere uymayacağını düşündük, bu yüzdek çok iyi tepkiler alıyoruz kıvılcımları aşk ateşine karışmak isteyenlerden dedi Yoksul. Beni ben götürüyorum gecenin çobanlarına, bir bilinmeyen bilinsin diye, yapabileceğim bir şey yok dedi Mirim. Sabırsızlıkla bekliyorum haksızlık yaptığını çok geçmeden görünüyor suretlerde dedi Üstadım. Aşkla bezeli ruhlarla, perde gerisinde buluşuyor şems vaktinde dedi Seyyah. Bana sorarsanız gerçek halini kabul etmeyenler, fazilet sahibi olanlar gönülde el üstünde tutulur, hayranlığın da bir yansıması olarak, serhoş değilsen, ferasetli sarhoşların yolunda ne işin var dedi Garip Çoban. Kıssadan hisse için buyrun, kendinden ümit kesersen, aşıklar tarafından sevilirsin dedi Hırkasız Derviş. Yüzündeki maske fazla sırıtıyor, ayrıntılar dışında gayet iyi mi? bu kadar uzun süre neye fayda sağlar, bir öyküye soyunmuş halihazırdaki birine dönüşüyorsun dedi Aklı Kıt Adam. Hiçbir şey için geç değil, duanın rakibi yok dedi Dost. Nereden nereye, insanoğlunu çaresiz kılan istila sevgisilik, sadık kalma savaşı verenler, yok oluşu gözler önüne serer uykusuzca dedi Aşk.

VE İTİRAF ETTIM..

Kimse aldırmadı, ses veren olmadı, nefes yok nefeslerde. Bağrında sakladıklarına sağnak sağnak yağan gizli bir duada sevgili. Bitmez sohbetlerin kaynağının özü, duaların anahtar vazifesi. Sizi sana yabancı bırakanlara inat sevginin şuuru seni aşkın merkezine oturtuyor. İşte insan gücün iradesindeki sessizlikten kurtulmak için nelere başvuruyor. İçinin baş döndüren sessiz uçurumunda duygusal başarısızlıklar kendine muhtaç olduğu tek kelimede gene ses yok. Ve kendi uçurumunun üzerinde başdöndüren bir raksla yapacak şeyi olmayanların bilincinde can çekişmeler. Sonsuzluğa bakarcasına kendi içine dalan gönül gözleriyle insanı büyüleyen aşk, sonrasız dönüş için engin duygularıyla birbirini tamamlayan kıvılcımlarla bir alev gibi yükseliyor gece. Bu bir çağrıdır. Aşkla gizli dert bir seherde, ruhumdaki yaraları sarıyor. Aşıklara sadece bir sığınağımız var aşk, dünyalık insana uğraş olsun diye dünya var. Hiçbir şey kolay değil, aynı kaderi paylaşanlar için. Dünyalık acıyı hatırlayalım ki hataları tekrar etmeyelim aşkla kıyaslanmasın. Düşünmek bizim için uzaksa, dile getirmezsek acıları ikiye katlanır. Ne kadar zaman geçti, neden unutulsun, unutturulsun? Sizce samimi mi duygularınız, şimdi bir şeyler yapacak gücüm var şems vaktinde. Aşkı düşünen bir hz insanın gönlünde, yanında bile oturmak onur verici. Çünkü gerçekten diğerlerini önemsiyor duada,bu yüzden kızarlar haline

GEL UNUTALIM ONCA YOKSULLUK VARKEN DÜNYAYI..

Şevksiz ve şüphesiz inanlardaki ameldeki aşk budur. Meşkle muhabbet kazananlar için özlemlerdeki aşk budur. Neyimiz var ki şu dünyada bizim diyebileceğimiz,bizi Elif gibi ayakta tutan, aşktan başka, aşk budur. Önce dünyalık bedenin ve malın hakkını ver ki zulme tahammülün marifet olsun, aşk budur. En muazzam tevazu kibirdir, yıldızların dağıldığında siccinin, hıllıyin açıldığındaki kaynağında, aşk budur. O gece ne olacağını düşünmedim, yüreğimdeki iki tarafta da kanayan, aşk budur. Birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz gün ışığında, fazlasıyla ilgili olduğum serhoştaki aşk budur. Anladım ki, bazı nefeslerimiz, sesimizin rengi candan içerde ne kadar benziyormuş birbirine, aynı yerde nefes alışımda, aşk budur. Aşkın merakıyla başladı her şey, armağan olan dualardaki sevgili, aşk budur. Huzurun için seferlerim yüreğim, ilham kaynağı olan, aşk budur. Yatağında yalnız değilsin, reçeten sevgi anlayışın bu yüzden, aşk budur. Bir avuç kar taneleriyle arzdan arşa doldurdum dualarımı, bir kimse Allah için bir şey istedi mi, amin elbette dermiş hayrette olan, aşk budur. Ben bu hale çok hayret edip, serhoşu yüreğime geçen dualarla gönlüme niyet ettim, aşk budur. Bütün kar taneleri durur, vira bismillahla ben de niyetimi açıkladım, aşk budur. Kapıyı açanla seni sevmekle güzelleşir kalbi garip çobanın, aşk budur. İcadı olmayan bir yokun vücuda geldiği sesindeki, aşk budur.

HAMD OLSUN..

Latif bir üslup üzerinde yükselen vücudun taşıdığı baş güneş gibi çarpıyorsa, bedenin sahibi olmayanlara aşk budur. Sonra kavga, heyecan içinde geçmiş günleri, dünden bugünlerin çerçevesinde kendilerine ağladığım suretler vardı, şems vaktinde ruhlarının bağırdıklarını duyuyordum sık sık aşk budur derken. Kendini okumuyordu tekrar tekrar canlanan sahneler içinde, birçok insanların önümde eğildiği sürgün hikayesi ruhumda, birçok insanların arkamdan koşarak geldiklerini gördügüm an, aşk budur. Gölgelerde insan sesi işittiğimde hiç bir değişme yoktu uykular kaplamış bedenleri, bana kah çok uzak, kah çok yakın geliyordu, bu hal her gün saatlerce devam etti, aşk budur. O halde ben ebedi olarak yaşayacağım aşkı, her zamankinden çok değişik bır telaşla bağırdıklarını işittiğim ses yerin dibinden gelirken toprak kavga ediyordu, kapısı daima açık olanlar, farkın yok artık deli bir dervişten, aşk budur. Göğsüme şimdi gönüller sahibinin odasından kıvılcımlar doludu,serhoş bir ses bir şeyler söyledi. Birden bire şems vakti gibi ben de çırılçıplağım, aşk budur. Bir el gönül gözümün üstünden bir örtüyü kaldırdı. En alevli yerime bir su gibi akıyordu kıvılcımlar. Tutuşmuş ruhundan birer birer inen duygularda, aşk budur. Sızan terimden dökülüyor susun susun diyen bir ses dermanın su içsin çöllerden,yatağımda üryan bulduğum sevgilim seninim senin diyen serhoş aşk budur.

BİR CÜMLE..

Sıcak ve büyüleyici hz ademin derecesi buyurdu Pirim. Bu sese kulak verin aşkın gözdesi olanlarla dedi Miskin. Ruhil ruhtan gelenler rüya gibi bir meşk, gönüldeki sıcak temasta serhoşla sarhoşun hali dedi Garip Çoban. Zamanın yokluğunda hidayet demi çabanızı tebrik ediyorum dedi Mirim. Dilin söylemediğini vücudun anlatıyor uykunun en derin yanınla, bir misal değilmi kabusla uyanman dedi Yoksul. İçimizdeki o ses bizim esrarımız dedi Şakirt. Canlarının içinde sana yer verenler, belki de şu imrendiğıniz o kişi beni gönlünden çıkarma, kül gibi senden bana kalsın fısıldamalar dedi Üstadım. Gönlünü ustadan kaçıranlar suretlerine tamahla saadetten kaçıyorlar dedi Hırkasız Derviş. Ruhun bende yaşıyor ey serhoş, yanıyor, yanıyorum sana akacakmıyım derinden seviyorum gönül suyuma düşmüş haz pınarlarına susamış gibi serpildim, her şeyi fedaya hazırım sana yöneldim dedi Sarhoş. Bir solukta bu sevdanın kıvılcımları bir sarmaşık gibi sarmıştı, neylesin ölçüsüz sevgi, müjdesini alacak muhabbete teslim olmak için, hiç bir şeyi yoktu her şeyi olan o aşkla beraber her zerresine işlemişti gönül bağı dedi Dost. Gün geçtikçe onu dört taraftan kuşatan engin sevgılinin tükenmez bir sermayesi aşkla, o çoktan kaybolmuştu dedi Sufi. Aşk budur, vakit vakit bulunan bir gölge altına sığınılacak inşirah noktasındaki en evvel sevgili dedi Seyyah. Gözlerinin içinde kaynaşanları kabul rica eden aşk.

DÜNYA NİMETLERİ..

Rabbini razı edenler arasında, ya berr ismi tecellisi ettikçe ruhuma, kendi kendime şaşıyorum. O da geçer ya hu diyorum. Her gün geçtikçe burada ruhum dinleniyor. Ben hayata boyun eğmemeğe karar verdim, burada varlığım temizleniyor, ya tevvab ismi tecelli ettıkçe, anda kapısı şems vaktinde açıldıkça dünyada ezilmiş halime. Gönlümü yayla yaptım, duygularını eksin gülistanı olsun diye aşkın. Özlem ben değilim, yıllarca boşaldın doldun, özlem benim içimde ey gönül. Aşkın önüne katılmışım, yolcuyum kar tanesi misali. Dünyanın zihnin tembel bir oyunundan başka bir şey değil. Ve celal kapısının ben farkına varmadan sabahı etmişim. Sıcağı sıcağına sırrın gaflet uykusunda yüzerken, özlemlerle sürükledik soğuk kış odasından yaza sevgiyi. Sadakat vefayla gönül omuzları birbirine dayanmış. Dünyada denen bir aynada gölgemiz. Bu serhos ve sarhoşlar şems vakti rengiyle yanmış. Titriyor bak her yanım, söyle gelsin içeri aşk. Düşündüm, hatırladım sevgimiz uzun süren uykudan uyanışla biriyle konuşmakta henüz doğmamış olan günler. Öyle bir heyecanki, kaybolur sanki en güzel sevgiler, sevmeyi bilenlerin sevgileri. Her duygudan daha çok lezzet veren bir yanış, sık sık yeni sevgiliye. Bu ne sır ki vücut yapar, benim içimde o sevgilinin bütün rüyası. Ve alışılmamış bir günün seherinde bir şeydı yaşamak. Ah ah işte görüyorum seni gördüğüm günü. Öyle sessiz duruyorsun öyle? Uzat ellerini

TAN YERİ..

Allahın emrini değiştirenlerin peşinde gidenler, kendi yanına gidemiyor. Tam müslüman olanlar aşka imtihan oluyor mümin olmak için. Herkes söz verir, bazıları herkes için ulaşabilir sözünü tutmak için. Halimiz ahvalimizde oyalanmalarda sevgisiz. Sadece Onun kaldığı sohbetlerde olanlarla dimağını yor, ruhunu korumak için o anda ben daha ölü idim. Garip şey, aramızda hiçlikle h/arlandık, dikkat etmek lazım. Sen işini artır gönlünde, aşını artırır ateşiyle. Değişemem birleşerek arzdan gelen bir ömre bedel binlerce ilham veren aşkın nağmesine dünyayı. Saçlarını çözüp de omuzundan bırakışıyla kar taneleriyle, sinesi görülmemis gül bahçesinde sevinçten ağlıyoruz. Sevda nedir bilmeyen gönüllerdeki kışı o sıcacık bakışı ilkbahara çevirenler bize can yoldaşı. Kalblerden kalblere akan seste unutalım dünyayı yedi kat yeri göğü ateşi aşkı yararak. Bizi bağlayan sonsuzlukta, sessiz ruhumuzu o bestelerdi. O gün aşk hakikatine inandık. Gönül mü ey serhoş, sana yer açmak için boşalttık ruhumuzu şems vakti. Besmeleyle şeref damgamız vardı, hala bağrımızdadır unutmadık, yaramızın eseridir sana ulaşmak. Her zerrede aşkın ruhu var, gölgesi var, sonsuz ömürle var ol, dileğimiz budur dün de bugün de. Akıllar dona kalır, yeni bir perde açılır, son yıldızlar sönerken aşk alevi içinde güneş gibi yanarak önümüz açıktı, bir sırdır cevheri, dünyalık olanlar bilmez sönük kalır aşka

ÇİZGİ..

Senden kalbime bir zerre isterimki hakikatını seyredip, ey sevgilım diyeyim. Bay Aşk doktoru tanıdıklarımdam olacak fark ettiğimde dostlarımın arasında. Ve varlığını hak etmiş midir? Aşk insanoğlunun sevgisiz yanında. Anıların göndermelerle dolup taştığı bütün eserleri gibi okunmaya değerdir şems vakti. Ama ben bugün büsbütün başka tanıdıklardan söz açmak istiyorum diyen bir yanını bul. Bir duyguya bir yakınlık tutacak tutmayacak umursamıyor gözüpekliğine saygı duyarak aşk. Bu yüzden sonsuz ayrıntıya açılmak zorundaymış gibi duruyor aşk. Devam ediyor aşkın notaları kar taneleriyle bir okuyuşta yaşama sevgiyi sunuyor. Öğrenirmişiz bir okuyuş bismi huyla. Bir bildikle karşılaşmış oluyoruz. Karşılaşmanın tadını tadıyoruz. Tanıdıklarımdan daha tanıdık o kadar çok kıvılcımlar var ki ateşime çarpan. Adsız sansız yalnız kalpten başka hiçbir şey suretperestler. Nasıl unutabilir sevgi çekip gitmeleri karanlık gecede. Kalbime en yakın olan gecenin çobanlarıyla hasbihallerim daha uzun yıllar yaşacak sözünde duran serhoş sevgiliyle. Sanki hep az sonra sarhoşluğumda gezintisine çıkacak dualarıyla aşk. Öyle yakın hissettim, biraz zor sökerek sözcüklerin dilsiz dilini okumuştum. Sanki ben de vardım gece onu sarıp sarmalarken. Gördüğü gibi görüyorum onu, tanıdıklarım arasında başköşede oluşu, sevgilimle sizli bizli bir tanışıklığa yol açmıştır ruh ikizimdi aşk.

GÖNÜL ODALARI..

Bir bir biriken birlerin birliğidir, aşk. Yane yane gökten yere yağan kar tanelerinin sadakati, aşk. Gören gözde, duyan kulakta, aklın aklını sırlayan, baştan ayağa avare olan miskinliktir, aşk. Diyarlardan diyarlara süren toprak altından üstünü kontrol edenlerin kabrinde inşirah tadı misafir olanların, ateşi aşk. Ben ne geceyim ne tapanlarındanım, ben güneşim diyenler, aşk. Kalbinize casus sokmayın, zamanını en güzel şeylere hazırlayan, aşk. Kendisinde yok olacağın, yada kendisinin sende yok olacağın, fazilet değeriyle beraber yok olacağın dosttur, aşk. Başkalarının yükünü yüklenmiş olanların hamddır, aşk. Zuhur yerini kavrayıp, gönül örtüsünü örtenlerin katlandığı, aşk. Öğüt alanlar gönül kabesini tavaf ettikçe, ruhlarına dağıtılan besmeledir, aşk. Gafletten uyanıp kıyametini dünyada koparanların kaçmadığı, salihler, aşk. Kalbınde toplananları okuyan dilin hangi cemale bakıyorsa, şifadır, aşk. Tarife sığmaz nimetleri tadanların karşılığı, aşk. Ve sabah akşamı gecelerde kıskandıranların halleri, aşk. Kendi iradesine bırakılmaz suya düşen cemre, koştukça koşanlara kucak açan, aşk. Sana ne olduğunu inkarcılar bildiremez, rabıtanın himmetiyle selsebili içenler, aşk. Büyük kıvılcımlar saçanları bir araya toplayan, aşk. Gölgeleri yalan sayanlara inat, itaat edenler, aşk. Yıldızın güzelliği aydan, ayın güzelliği güneşten, senin güzelliğin kimden diyen,aşk..

CEMRE..

Ve karşındaki ay ışığı gibi hatırla her nefesinle suladığın kadar güllerin kokusunu duyduğun anda aşk. Geri sayım başladı büyük buluşmaya, şüphe yok ki, aşk halkasına oturacak gönüllerin hali aşk. Hor gözle bakılan yanlarına hücum eden hallerde kalbler yumuşar, ilk cemren aşk. Beyaz elbise çok az kir tutar aşıkda, onunla, ona doğru gitmektir, aşk. Sen sözünü yerine getirenlerden ol, kendinle birlikte olman için, gece hu dedikçe safaya eren engin gönüllerdeki, kıvılcımdaki terdir, aşk. Birer davetiye gönderiyor senler, gecede gebe bakışların sarhoşluğun gölgesi mest ediyor teslimiyetleri, başlangıçların aşk. Ah ah çağlaya çağlaya çok ağlamış yanlarıyla gönlü uyumuş olanlarla, ruhu uyanık olanların yakınlığı mutluluktan aşkın nuruyla buluşur. Serhoşla, sarhoş buluşmasında dünyanın gözleri önünde öldüğü ikrar, aşk. Aşkın seni çektiği kadar gönlünün kanatlarını aç ki, rabıtanın medeti candan dökülsün cana,ömrünün ardına uzun gecelerin devrilmesiyle geçmiş zamandaki, yarin emaneti, aşk. Bir kapı açık şems vaktine kadar, deli rüzgar çıplak yamaçlarına vurur gelip geçen gecenin çobanlarının bağrına, yol bir akıl bir dediğin aşk. Sevmekle sevilmek arasındaki hükümdür aşk. Yandı ateşim gönülden kıvılcımların sessiz sesinden, onun dimağından sökülüp şerha şerha tanıştığın gönüldür, aşk. Nefessiz yanına nefes aktaran ilk değerde paylaştığın, aşk

SERHOŞ VE SARHOŞUN YAŞAM BİÇİMİ..

Yaşama saygı gösteren maşuklarla aşkın sahibi kim. Görmezsek de ne gam! Bir nesne gözsüzlere görünmez, oldu bıtti çaresizliğin. Ne kadar kolaymış rahatlatıcı, değil mi? Kim bilir, belki hak etmiştir hoş olanı bu aşık. Geç saatlerin lezzet duraklarına uğrayanlar her şeye eşit. Gezsen her suretin ruhunda dertlerle buluşursun. Tutma artık şu dilini suretinde. İkı şair bir şiir çok meşhur ama ne mesela? Gönül bardağını taşıracak son damla duygudaşlıktan mı alıyor. Yüreklerin yüreğinde kovalamacaların oynandığı karmakarışık duygularda cicili bicili değil aşk. Bilinmeyen derken yaşadığımız zamanı andırmakla birliktn çok bildik, tanıdık da gelmiyor silik hiç yabancı olmayan anılar. Ve son söz aşk adına seni dolu dolu kucaklıyor engin bir yürekte aşkla iyi ki doğdun serhoş. Bire bir sadık kalarak, serhoş yanıtlar masumca, iyi doğdum. Çünkü birbirinden güzel sıfatların kuşandığı pırıl pırıl kıvılcımlar karşımıza çıkıyor. Aşkla tanıştığım günden beri tuttuğum gönül hasbihalleri, seni dolu dolu kucaklıyor. Sorgusuz sualsiz yaşıyor ve yaşatılıyorsa aşk, mesela diyorum. Aslında en temel soru bu, aşka varmısın? Gündoğarken konuk olanlar göz atan o amaçlara vakıf olur nasılsa. İşte bütün mesele bu, o eski duygulardan eser yok şimdi. Birine sarılmanın bile zor geldiği hallere rağmen, peki ya şimdi? Neden nasıl karar verdiniz, özel bir insana şu an yürümeye!

MEDET EY AŞK..

Gönülle gıdalananlar mutlaka aşktan hediyesini alır. Nereye yakın vedud yanın, çok uzak yanındasın. Nehirler gibi akan hakikatten bahçelerin sulandıkça meyvelerin tatlanıyor dualarının. Harutla marut meleğinin hallerini örnek al. Ruhunun rahatı kalmamış olanlar, suretten teselli arıyor. Bir cevap buldun mu sorularına? Karşılıksız iyilik güneşleri devam edinceye kadar kör gibi çarpar üryan. Sesi dinmiş saçaklardan sarkan kör bir kandil. Yolu buldum zaten, işte karşı duruyor açsam kapıyı. Sağa döndüm kapı aralık, ankaravi hzleri hele dinlen üşüyorsan makbul. Temiz ve arındırılmışım, şimdi anlat neydi hastalığın diyen bir ses. Kimsesizlik tak etmiş yanıma sızmış, ortalık kararmış artık gidiyim, ya hamiyetsiz olsaydım en açık delıl olana. Görüyoruz ki, yolcu olanlar aşka, yolunu mükelleştirmek için seçmiştir. Aşıklar her ne kadar Halık sıfatı ile vücut bulmuşsa da, esasen vedud sıfatı ile mayalanmıştır gönüllere. Çoğu hastalanmış yatanlar, sevgi yurdundan başka yerlere göç etmiştir suret suret. Sesi dinmiş duyguların telafuzu ve evi sırtında gezenler bu halde niçin. Yürüyen körler arasında doğru yürüyenlerin yurduna, ben diyenlerden olduğunu sanıyoruz. Kar gibi soğuk çeşmeden buz gibi damlalardan bu hali aldıklarını tahmin ediyoruz. İçinden kopanlarla göç ettikçe insanlar arasından kaybolanlar aşkı muhafaza etmişler. Teklifımiz duygusal değil vefakardır. Bekleyişimiz aşktan, aşka

SANA ULAŞAN..

Sözü olan önemlidir, benim ruhumla çok örtüşüyor. Ben kimim, ne yapıyorum? Hayatımda nasıl bir değişiklik yapmam gerekir? Bu karanlık bir çağ bence, uğraşması gerek, gün gelir her alanda bunu hissediyoruz maalesef. Neye inanıyorsanız onu yaparsınız aşkla. Yürekleri pır pırdı, en heyecanlı gün elbette gülistanda gülü koklayanlar için. Yavaş yavaş aşk meydanına akan gönüller üryan yanıyla sarhoşlar. Aşkı bekliyor musunuz diye sorunca sadece İnşallah diyenlerin teslimiyetini sık sık gözyaşlarının mutluluktan akması kesiyordu. Sen yok dedin ama birileri ta buraya kadar gelmiş bak diyor aşk sofrasının sahipleri,feyzin tadı malum gönül dostlarının. Kimden geldiğini bilemezsin suretin, ama kıme teslim olduğu bilirsin, kendisini arayarak gelenlerin ruh dilinden. Beklentilerini açıkça söylemeye de çekiniyorlar olsada, gözler içinde olanları bildirir. Konu aşksa ten ve gerisi teferruatmış diyor nefesler. Zaten biz anlaşıyoruz artık hakkını veriyoruz gecenin sarılmasıyla. Ruhu bedenden soyanların teslimiyeti, sırrın kapılarını açıyor. Sana gereken mi, bana gereken mi aşkın zekatı, bu davet kalbe sorar sen nesin? Selametin nurlu aydınlık yolu açılıyor, hekimin ayağına hastamı, hastanın ayağına hekim mi gelir, açılan kapının ardından. Bizi ancak biz anlarız. Halini anlatanlar mürşidine layık olmak için hiç senin olmayanı tavsiye eder. Kalbinin olanca meyli nereye sesleniyor?

KISA KISA UZUN GECELER..

Kendimi kendimden ayrı ayrı ayrılıkta bıraktığım hz insan yanıma hep yalvarırken buluyorum. Etkileyici ve hükmeden bir aşk yaratmak istedim bende. Kimse bunu anlamıyor. Zaten yaşam sanatında işin ôzü,kimse sizi tanıyor takip etmiyor. Gecenin önde giden çobanları bile, bu yüzden sadece gerçekten aşk ateşini kıvılcımlarıyla harlayanlar bana güvenen gönünlerle meşk yapıyorum. Maalesef sayıları az, bu tüm sevgisiz suretlerin sorunu. Meşk yapanlar olağanüstü azimli, bilin ki bize sunulanlar meşk yaptığımız gönüller arasında dağlar kadar fark var. Kimliksiz suretlerin istifledikleri anonim yalnızlık hikayeleri hayli yoğun. Fakat insanın insanda yarattığı belirsizlikteki derinlik taşır olmuş yaşananları. Bilemezsin şehri gönülün her karşılaşmada bir dostu bir kez daha görmenin heyecanını yaşarsınız. Bu yüzden leyl vakti her şey hem çok kişisel, hem de çok samimi. Kendine temayül eden ben, kendinden daha büyük bir şeye doğru genişliyor. Hissettirrilmeden müthiş bir başkı oluşturuluyor şems vakti ruhlara. Sizin için uyku ne ifade ediyorsa, aşıklar içinde uyanıklık çok değerli. Bu yüzden peşimi bırakmıyor kıvılcımlar, benim için önemli bir noktada duruyor aşk.

AYRI AYRI..

Kimse görmüyor kıvılcımlarımızın aşk ateşine miracımızı. Sondan sonradan önce bir şeyleri tartışmamız gerekiyor. İnsan insanda bir ses duymak istiyor. Dünyada kayboluyorsun, gerçeğini anlatta tutuşsun gönlün. Ve çok fazla vakit ayıramıyorsun, binlerce özürle dolu bir ruh halinde sırrın. Dağıldın demedın kendi adına yalnızlıktan. Oysa gecenin çobanların basiretli hallerinde koşmak için geniş bir gece ve aşk alanı vardır şems vaktine kadar. Tevazü, insanlar bunu nasıl kabullenir bilmiyor. O gün bugündür birlekteyiz diyenler davet etmişlerdi, orada tanıştık. Derdimiz göz kırpmalarla yumuşak tınlayan geceyle, o çıkışta dinlemektir hayranlığımız. Sizi ve bizi arzu halinize tektipleştirerek kendilerine benzetmek sizden uzaklaştırıp, o anlamda koşmak için alkışlıyor aşk. Gafiller anlamaz kelamından uykusuzluğun, her nefeste aradığımız sevgiliye seyranımız. Secdeyle niyetin arasında eşsiz hazinen. Dilin zikri vardıkça kalbe, kalb yansıtıyor surete. Gizli kibrin iki kişilik olmuş. Kimin dünyasında görüyorsun kendini? Daha çok söz hakkı istiyor kalbin. Önyargılarından kurtulmak için seni bulmak lazım. Kimin hizmetinde bulunuyorsunda isyan haline haya ediyorsun. Seni sevemiyorsan meşgül etme, meşgalen tevekkül, sanatın ibadetmi? Yangının ateşi yakmadan sönmez. Hangi davete icap ettin de korkmuyorsun. Münacatın her şeye muhtaç, hükümranlığın bir avuç toprağa kadar suretinde.

ORTAK AKIL..

Aşıkların sohbetine sessiz kalma, özünü kat ki, sizınle hakk rahmeti gark olsun ruhuna buyurdu Pirim.Yüzümüze tutulan aynaya hassas olalım,kördüğüm ki dünya çözdükçe dolanır aşıklara dedi Mirim. Bir kendine gelsen hep benimle olursun şems vaktinde, bir beklentin olsun ruhi dedi Arif. Yeraltından yerüstünü idare edenlerin pazarında özünü sat ki, her taşın altından, bir ömre değecek dualarının gözyaşları fıştkırsın dedi Garip Çoban. İradene kimse ipotek koyamaz, sadece bunlar olmaz aşkla alakalı şikayetin sızlanıyorsun dedi Meczup. Gören göz engin gönlündense içindeki halle hep tek başına olan kalblerle uyan, gaflet köleliğinden dedi. Seni nasıl tanımlıyorsun, sırrını muhafaza et ki, şaşkınlığındaki körlüğün aşkın ateşini görsün dedi Erenler. Vücudun yara almış olabilir, hakikat peşinden koşmak istiyorsan hikayeni anlat dedi Seyyah. İnsan dramı insanda, onur abidesi sesini duyduğun sevgili dosttur dedi Miskin. Suretinin mazereti nedir? Kalbin ne istiyor? Niçin korkuyorsun kıvılcımlarının aşk ateşiyle buluşmasından dedi Aklı Kıt Adam. İnsanın insandan kurtuluşu meçhul, çözüm sunmuyormu ahlakını bozmamış üryan yanın dedi Hırkasız Derviş. Onun yanına git, doğandan geliyor tabiatın, huzurunda buluşturuyor manasını değiştirenler, kötü yanından çok şey öğrendin mi? dedi Zahit. Senden bana kalan aşka giden yolda, ve mucize! O gece hiç uyumadı hasbihalden kalbin dedi Fakir.

Hakikatini örten yaşantına rağmen, aşkın hakkı var. Hakikat usulca tırmanıyor her seferinde vah diyorum ateşin ağzından, ateş vız geliyor yanan ona. İnsanın kendine biçtiği değer, azıcık kendini keşfetmek için duru bir su gibi yansıtır seyrü seferini aktıkça. Engin bir gönüle rastgele deyin ve girin. Göreceksin ki aşk pazarında herşey hem daha lezzetli hem bedava uykusuzluğunuza değer. Ben kimsenin herşeyi olamıyorum, birşey lazım ken katreme. Gözlerinde, ben olmak istediğim gibi bir hiçi tarif eden bir şey vardı. Ki kalbim susmayı öğrensin artık. İçimde susturamadığım sesin sırdaşı her insan olamaz. Beni sen gözlerine doğdukça tanıdın. Sadece bu,gel artık ve demdir bu. Sen bilmiyorsun, gözlerin bahanedir görmen için. Ki insan yalnızca aşk ile ömrümün meali bir aşkla. Sorgusuz sualsiz b/aşka düşüyorum her sözü taşıyamayan gözlerle bakma, seni borç aldım unutulmaman için son defa aşktan.

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 5.3.2012 21:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


'Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin... Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin! ..' 'Cemal Süreya'

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci