Engin Demirci - GARİP ÇOBAN DİVANI….3... ...

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

KALBİNDE BİR DİL/ARA.. Yar isteyen neyi vermez ki, vuslattaysa sırrı gülzar isteyen kendine kıymazmı? Aşıkı zar isteyen. Seherde uyumaz sırlarını açmak için yollarını gözler. Deminde safa bulmak nazar için bir sel var ki, yaş yerine döküyor dem. Aramaların sevincini yaşar gözyaşlarım, varsın yansın. Sarpa sarınca her dem yeni doğarız, dosta bend olunca. Gönüldeki o ahımdan çıkan kıvılcımlar gonca gül olur. Bu bahçede gezmelerimiz devam ediyor. Canmı kayırır dil tahtındaki marazı, derde uğratır. En güzel elbise susmaktı, bize saki olan sohbetine katan aşk. Bir özge hal imiş, doldu vücuda yarin hali için aşk. Dünyada yer bulmazsa, gönlünü memleketi bilir yol tutan,aşk. Aç gözünü ah yara bak derdindeki vahdetinde cananın gamzesi,aşk. Neyin averi cemalin, sinende katresi hakikatin ummanı dilde mücella kılan, aşk. Sırrı sultan eyleyen, bürhan eyleceğin gönlümdeki ateş, aşk. Dertlilere derman eden, asan eyle kadrini bilenide kabrine handan eyleyen, aşk. Semadan sırrı şaha giderim, ister gelsin ister gelmesin bekleyen, aşk. Akıl ile erilmez oldu dil/ara diyor hilal, özgür olman için keşfeyle yakınsın, bakide fani olan cevherin, aşk. Ayırtetmiş olur seni ister, seni verirsin israf etmeyen dil, aşk. İster gönül aşk illerine giden aşk şerbetini, sonsuz sefere enel aşk dedirten, aşk. Gül uğruna kalbe düşen çiğ tanesine gözyaşı veren,aşk. Bakın bakalım garip çoban divanında engin harflere yapışan sırrın,aşk... y.ed/


VAZGEÇMELERİMİZ... Aşk şarkıcısı kınından çıkmış kılıç gibi; tek bir ana mıhlanmış ne olmadığına erilerek, ol ki gücün yetsin. Buradayım bir şeyler yazmak istedim kalemi gönlümde buldum. Sonra kabristanlarla tanıştım. Oradan dünyaya baktım, doğru olanın ne olduğunu görmeye başladım. Birdenbire kendimi kalbimin içinde muhabbetde buldum. Harfler,kelimeler,cümleler sevgilimizsin, çocuğumuzsun, sen nerde olsan biz seninleyiz. Bütün maksatlarına kavuşman için oyalanma, sırları görsün gözün ki, gözyaşın tevhid etsin. Şimdi saat kaç yaralı zamanda tüm ders notları bir mevsim. Susturulmuş kahramanların akıl şaşkınlığında görünen ve görülmeyeni bilmıyor. Gizli anların yolcusu hak dost beni öldürmek isteyen hayata karşı çok hafif bir yaprağın ucundaki yaşam gibi dönüştürüyor. Altı çizilmeli gereken yaşamı duyan olmasada, kimse hiç kimse umursamaz olsada, ruhuyla uyumlu olanların mahareti aşk. Hiçlik zirvesine tırmanmak tam yokluk aleminin ortasında buluşup kurtuluşa ermek için sırt sırta veriyoruz. Varlığa gidiş yolundaki sabrına şahit olmalı esrarı vuslatla. Üstünüze sıçramış mutluluğun lekesi farkında yaptığınız seçimle. Hiçlik zirvesine çıkarken buluruz Onu üflenen neyle dalar uyku alemine. Denir ki; rüyalar, kendimizi görebileceğimiz aynalar gibidir. Vazgeçmeleriniz sadece aşkı alır, saklı benliğimızi yansıtırlar kendi doğamızın gerçek yüzünü açığa vururlar dedi Şair.


KENDİNE BAŞKALDIRAN İNSAN...Rızayı aşkla,gitmeliyiz, gitmeliyiz terk-i diyar eyleyip bismillahirrahmanirrahim,aşk. Aşk ile gönül suzan, aşıkların gönlüne şems vakti doldu aşk ile verdi yağmayı ask. Tatlı canından usandırıyor, perdeleri kaldırdıkca lezzeti aşk. Mihneti nedir sermayenin dedi akıl, canın cananıdır aşk. Ey beni aşk ateşine yandıran, aşk senin aşık senin daha nem var benim. Yananların külünden çıkarttığın maşukda senin. Verdi yağmasını geceleri divanında, şahidi sinendeki tantanandır, anlamadığın mahiyetin aşk. Meydandasın inkar ettiklerinle, bir nefesle arşa basanların heybetidir duasız kalmayanların kabridir aşk. Hakikatmi aradın hayran olduklarında, sendedir bütün mertebeler, tesbih tanelerı gibi çekmediğin, dem dem bulamadığın senden içeridedir aşk. Haline aldanma boyandığın suret senin mi sandın, aslına uryan göçenler aşk. Garip çoban divanında harfler sel gibi akar, uyumadan uyanan cümleler aşk. Kadehi dolmuş lütfeyle akıllandır celalinle, dertleriyle harap olmuş gönlüm, seher vaktim aşk. Yıkılmış viranemidir suretler, gönlümde olan ocağında ateş ateş dehşette aklım, resulün için yola çıkan kalbin, aşk. Salalar salasını verirken engindir gözyaşları, vakti şerifte derya gibi coşan gönlün, aşk. Sataşmış bulundum bir kere harflere, cümlelerle tutmak için hızrı, neyleyim haddi aştım bir kere, müptela olduğum, aşk. Kurban eylediklerimle hoş sada aşk için aşkla. Hicran-ı alemde bu halimde hikmeti lütufmu var ki, hep gönül günah deryasında yüzer. Bu cürmüme medet ya rab, ömrümün hebasındaki affına nerde erer bu gönül bilmem felaha. İç alemine doğru yolculuklara çıkaran gizemli kahramanların cevabıdır, aşk. Artık dünyanın karanlığından kurtulmuştur eşikten hakikate doğru ufak bir adım atsada hz insan, dünyanın karanlığından kurtulmuştur. Karanlığın ardındakı ışıkla ruhu kamaşır adeta büyülenir mevlananın şemsi görmesi gibi hiç olur. Acizliğinin hallerindeki akıllarına suretperestler deli muamelesi yapsak ayçiçeğinin güneş etrafında döndüğü gibi dönüyor aşıklar. Hakikate varmak yolunda meczup olanlar dönüyor varlık aleminde, hangimiz aşk, hangimiz maşuk kim bilebilir. Puslu zamanlarda gelen ağlar giden ağlar. Gergin gülüşmeler, cevapsız sorular. Kalbinde bir şeyler var! Ne kadar çok verirsen, yolculuğun sonu o kadar tatlanır. Pınarı terk eden su, keskin akar, bir gün beklenmedik bir şey olur kural tanımazsın bir nehir çıkar akar karışırsın uzanıverir aşkın elleri. Bir şeyler olduğu kesin, bilenler bilmeyenlere anlatsın. En son hangi zarfın arkasına bir adres yazdınız. Evvela bunu düşünmek gerek. Vaka-i adiyeden sayıldığı bir suretin ahfadıyız. Geleceğe gönderilen mektuptur hafızanızda tutuğunuz. Yasaklansa da, övülse de, duygular erimli bir şeydir. Böyledir bu yaşama sanatında insan olmak. Evvela bunu düsünmek gerek dedi Ermiş...

Tamamını Oku