MÜMTAZ MEVKİ...Din(l) e/mek için engin gönül gerek, ilk yazı yazan Hz İdrise bir bak, neyin doğmasına sebep olmuş ilmi mirasıyla buyurdu Pirim. Urfadan bir bak en büyük kaynak hayat iksiri kur'an ve sünnete, kalbini teşvik et bütün benliğinleki düşündükçe nasıl kaplar ruhları aşk dedi Mirim. Zillette olan ilımsiz insanlık dünyanın külü, birikimler bulduğunu terk ede ede sentezine kavuşuyor sevgi dedi Meczup. Hep var bir şekilde yok denilenler, var işte aşk daha neyımiz olsun dedi Zahit. Duyguların imkanlarını tüketmek, körü körüne sevginin ilk yankısı göz aradığını bulsun diye, bugünkü ayrışmamış engin gönüllüler düne rağmen, yarına karşı onlar var işte aşkla dedi Hırkasız Derviş. Gücü mühim duaların, dünyayı yakından görenler sıyrılıp çıkacaktır şems vakti, bedenlere sıkışmadan ruhlar alemine dedi Miskin. Birike birike, yaşaya yaşaya karşılık gelenlerin içeriden mayalanmasıdır aşk dedi Garip Çoban. Biz buraya sevgiyle geldik, son derece süzülmüş kelimelerden kurulan bir algıdır bu hayat dedi Aklı Kıt Adam. Teheccüd vakti davet eden bir ses keyfine bırakmaz çocukluktan kalan uçurtmayı, daha derine güzel bir kelimeye fısıldarcasına uçurtmanın kuyruğuna takılıyor harfler ona baksın diye dışardakiler uçuyor dedi İhtiyar Bilge. Kapılmamak mümkün mü aramızda birıken değil mi ki sevgi, kıpırdamadan sakladıklarımız, ama siz buna aldırmayın, tohumdur açmamış olan dedi Deliler Şeyhi.
YANILSAMALARA BAKMAK YETER.. Giderken yanan duygular kalbimde, huzur veren sevgili taa içımde. Yalnız acı çekilmiyor, şükür ki hala her ne kadar baksada göz, kıpırdamadan gördüğünde saklanıyor o vakit. Kafası biraz hastalıklı çalışan ve hayata tutunamayan bir suretperest, üstelik katili hiç bulunamamış duyguların yalnızlıkla savaşının bitiminin hemen sonrasında doğmuş insan. Hayatı böyle başlayan birinin hikayesi nasıl devam ederdi, o çocuk ne olurdu? Hem doğru hem yanlış cevaplarla yarıda bırakılmış,sözlerın yanında gezdirdiği bedende. Kısa sürede sevginin ona göre olmadığını kavrıyor. Rolünü yapıyor hayata, insan olmak için savaşmaya elverişsiz olduğunu kanıtlamak için elinden gelen her türlü haysiyetsiz şeyi yapıyor. Modellerle örülü bir hayat yaşıyor. Bir başka iz, ölümünün ardından derlenenler birbirine çok benziyor. Hayatı bir kenara bırakıp, sakinin sunduğu kadehten kafanızın içinde bir süre küçük kıpırtı olarak göze aldığınızdır aşk. Muhtemelen yeniden elinize alacaksınızdır elinizden bıraktıklarınızı. Ben öyle yaptım, çünkü karanlığın bir çekiciliği var. Özetlediğimiz hayat yozlaşmış kötü insanların dünyası. Hiç kimseye, hiç bir şeye inanmıyor ve güvenmiyor olmuş insancıklar. Sıradanlaşan şiddetler,anlaşılması zor yaşamlar,ipliği pazara çıkmış karmaşık çıkar ilişkilerinin kalitesiz bildik isimleri. Şems vakti özenle hazırlanan ve ben oyum h/için'de aşkın.
YÜZ YÜZE YAKLAŞIM...Gece için kalacak bir yer, mazinin ruhunu taşıyan edebi değerleriyle hiç eskimemiştir şems vakti. Yıne de sormadan edemiyorum, dipsiz kuyuya attıklarınızda uyanan bu aşk. Hayatı hayal olarak görmeyenler için, asla sıradan yolculuk vaatleri ile dolu değil gecenin çobanlarıyla teheccüd vakitleri, varolmak kendini bulmak ruhunu ve kalbi beslemek için, bu aşk. Hangi rolü oynadığını gizleyen suretperest yaşamlar, için içindeki tatminsiz boşlukla en çok hangi oyuncusu olmayı yakıştırıyor duyguların, içine düştüğü halleri en görünür kılan, bu aşk. Dev boşlukları modellerle süsleyenlerin içine düştüğü ruhsal hiçlik ama daha da önemlisi asla berrak değiller beyazrenklerine, umutsuzluğunu dağıtacak en güzel şeyin, bu aşk. Tükenen zamanı çoğaltmak için bahar-ı şevkle meşk edenlerin mütealası nisan gelince müjdesini veriyor, tomurcuk tomurcuk uyananlarda, bu aşk. Bademler, kayısılar çiçeklendikçe akasyalar bekliyor gülü, kocaman ağaçlar bir çekirdeğe nasılda sıkıştırılmış, bir yanda uyananlar, bir yanda ölenler, ziyafet sofrasının en büyük misafiri insanı, hz insan yapmak için bu aşk. Sarı çiğdemler, menekşeler, sümbüller, yasemin çiçekleri durdukça duaya, ayrık otu gibi ruhlarımızı dolduran baki aşklarda, bu aşk. Pirimin meclisine gelen kalbler ab-ı hayattan nasiplendikçe diriliyor, her demiyle sohbetlerden damlayanlar güzel haller veriyor ruhlara, candan gönül veren dervişler zevki dillerle huu dedikce ah minel aşk diye inleyenlerde, bu aşk.
İNCİNİR İNCİDEN.. Aramak dışında bir hedefimiz olamaz, heyecan verici aşkın git gelinde, bir dili var aslında tevekkülüne dalınca buyurdu Pirim. Kopuş çok sevgiden yalnızlığa, buradayım sen gelip geçerken, insan ve doğa iç içe olduğu vakitlerin lezzetine doyulmaz dedi Mirim. O kadar yoğun yaşamışsınız ki, herkeşçe anlaşılsın diye yaratılan sevginin dilini unutmuşsun dedi Meczup. Bu sırlardan kaçamazsın, ruh maddeden ağır basıyor ama her şeye rağmen, neden suretperest yaşayanlara boyun eğiyorsun dedi Hırkasız Derviş. Başıbozukluk kurtaramaz insanı, dost kokusunu duygularının sesine dönüştürenler yeni köprü, özle kabuğu ayırmak isteyenlerin ilmi cemreler gibidir dedi Garip Çoban. Bir defaya mahsus birleştirse üryan haliyle nuru, neden başkalarının efendi-arzusuna tabi oluyor kalbin anlarsın dedi Zahit. Daha da çok beraber olacak daha da çok yalnız kalacağınız aşk, seher vakti sarsıp kendine getirir şemsu kamerini gönlün dedi Miskin. Geçmemiş haliyle bir rüya dünyan, anılarını katarak yaşatılıyor yıkılışındakı modelis halin dedi Aklı Kıt Adam. Dokunup hissetmeyen biri değil ademoğlu, oysa hayatında ne değişecek geçmemiş halinden bir uyansan, daha çok bakışacağız dedi Sufi. Rol çalmaktan geçemeyen insan daha çok beraber olacak yalnızlıkla dedi Şakirt. Sorular ve cevaplar, hep yasak kent teheccüd vaktinde, zincire vurulmuş ama iyi-leşmiş halinden utanmak için hoşgeldiniz diyen aşk.
AH KORKUNÇ ZAMANLAR..Aşıklar neden utanır, ben o gece anladım. Bildiğin gibi değil, sevgiyi konuşabilmemiz için değil ama yaşayabilmemiz için korkmadan birbirimizin daha yakınına sokulmamız, birbirimizin gözlerinin içine bakıp duygularımıza odaklanmamız gerekır. İnsan yanımız belki bize doğru ve yegane yolu gösterir.Dualarla birlikte yaşamanın elbette güzel bir yanı var. Karanlık olan zamanlarında, zamanın nasıl geçer uyumaktan başka. Her gün gece hatta gün ortasında bile bazen damlalardan gizlice gönül çatısmalarını bile izlersiniz. Karanlık bastığında hiç dışarı çıkmamışsın. Çünkü karanlık bastığında herkes evine döner, kapılar kilıtlenir, t.v, bilgisayarlar açılır. İşte o günkü duygular, biraz da karanlıkta sokağa çıkabilmek belki biraz gönül yolumuzu aydınlatır kabir ziyaretleri. Kimliğini saklayan çileleri bir araya getiren söyleşiler vardır şems vakti. Kavurucu özlemler, az mı evet az. Çabuk çabuk adımlarla geliyor gecenin çobanları sümbül dağlarından hızır gibi. Sonucu belli yaşamlara rağmen koşulsuz sevgiyle kurtuluş aşkta. Gecenin ışığında kefeni yırtmak için başka bir yerde olmalı ruhun. Tam bana göre dediklerin şems vakti, köşeye kıstırılmış duygusuyla kendısine şu soruyu soracaktır, Nereye kadar? Aura'sını parçalayıp yok eden gecenin çobanlarını tavsiye etmek engin gönlünüze şaka gibi gelebilir. İnsan ilişkilerine arkadaşlık demek zaten pek mümkün değil.
BİRLİKTELİK DUYGUSU...Bizler o kadar muhtacız ki bize. Yaşamın ucunu bulamazsın kanaat et, helalinden herkesin hakkının ayrıldığı vakitteysen, sen aydınlatırsın geceyi buyurdu Pirim. Rüya boyutuyla yaşayanlar, tefsirleri yapanlar, şems vakti b/ize güvendiler. Gecenin çobanlarının bir bildiği vardır dediler uyandıklarında, bir bildiğimiz var mı yok mu çıkacak ortaya dedi Mirim. İnsan her alanda insan, ben bir insanım fiziksel anlamda, dolayısıyla surete karşı özel bir hassasiyetim yok aslımda dedi Meczup. Sadece aşkın evrenine duaların daha fazla hizmet edeceğini düşündüm ve onlarla ilgılenmiyorum bunlarımla çözmek istiyorum kimyasını gecenin, herkese tavsiye ederim huu çekip, güzel dostu beklemeyi teheccüt vakti dedi Hırkasız Derviş. Geçmişin tadını vermeye çalışır her bir ah! Ne kadar da gözden ırakta tutulmaya çalışılsada vefk ve cifir git gide unutulsada dedi Zahit. Ne var ki, mutlak bir gerçeklik havası konduruyor hala etkileyici sevgi, suretperestlere rağmen yavanlığa düşmemiş model modernliğe rağmen, bendekı derin izini korudu dedi Fakir. İki kaygı arasındaki yaşama rağmen gönül raflarında sizleri bekliyor, sevgiden yol alan sevgili dedi İhtiyar Bilge. Bir tür arınma fırsatıdır seni seviyorum hamlesini kalbinde yakalayanlara aşk, aşkı irdelemeyi göz ardı edemeden bir anlayışı gün yüzüne çıkartırlar aşkla aşıklar dedi Miskin. Engin gönülle duyguların tutumlarının kolayca bir araya gelmesi kendisine özgü çoğulluk sunar aşkda, her zaman dünya görüşlerini çıplak körlüklerin ötesinde durdurarak, sevgiye muhtaçlığı açıklamaktan geri durmamışlar aşıklar dedi Garip Çoban.
KUYUNUN İPİ...Nice insan popüler kültür sofrasına meze olmuş, ey aşk şiddetin ne hoş, ne engin sevgin, ne güzel şefkatin tek boyutlu insanlara rağmen buyurdu Pirim. Suretperest yaşayanların göstermelik bir şey olduğunu öğrendim yavaş yavaş gezdiğim kabristanlarda dedi Mirim. Bilinç dışı motivasyonla gücünü fena halde çözmüş olan için, dünyanın cürmü ne ola ki dedi Meczup. İnsanın insana benzersiz bir özgürlük şovundamısın, mananın baş düşmanı yine insan dedi Hırkasız Derviş. Çok izlenen bir macera ilişkilerden bahsediyoruz. Bu müsemmasının nasıl bir müsamere olduğunun hala farkında değil baskıcı toleranslı yaşamlar dedi Zahit. Tarafımı seçtim, gururluyum. Derinleşti ve saydamlaştı benliğim kafam rahat dedi Deliler Şeyhi. Ç'ay hımm evet candır şems vakti dedi Fakir. Kalıyor işte baktım, bana benzettim susuşunda yazmayıda ve ben okuma bilirim duasını gecenin dedi İhtiyar Bilge. Daha imkansız bir ihtimalle işte aynen öyle uzaklıklar değil ki, yalnız gel seni sevdiğim gibi zerrelerim zikre susamışken, bir aşk bu kadar tenha, senden önce, senden sonra teheccüd vakti özleyişlerle örtülü bekleyişlerime dedi Garip Çoban. Kainatı tesbih taneleri gibi çeken gecenin çobanlarına gönül gözünü çevir de bir bak gör, bu neyin tecellisi, hadi dürüstçe söyle dedi Miskin. Hz. Ömer'le çobanın hikayesi sizi hiç şaşırtmaz mı? Ruhunu büyük yüklerden kurtarmak için, şimdi ölümü hayal et! dedi Aklı Kıt Adam
KİMSEYİ BU KADAR SEVEMEM Kİ.. Oku oku sen(de) lemeden eğilmeden marifete ulaşmak için ilham eden aşkı nasıl tarif ediyor aşk, fedakarlığın sınırı için sorular üreterek, yeniden doğmuyacam ama yarım kalan hikayesıne tanık olmak için sevmek arzusunu arıyorum. Kaldığın yerden devam etmek oldukça zor, sade olan cümlelerle rahmet bulmak için. Zaman zaman bir araya gelen zaman zamansa bir üslupla anlatan geniş bir yelpazede toplanmış insancıkların ana hikayesi. Papatya tarlasında baş başayım hayallerimle, gelmesini beklediğim O. Yegane deva zamanına ilk çağrışımdır aşk. Yazının güzel yazılması için neleri kör etmeli? Gönülleri okuyan insanların az olduğu bir devirdeyiz. Nasıl gelişmeli sevgi, süslenmeli? Kendini maneviyata yaslayanlar gecenin çobanlarının yanında vücuda geliyor, erbaine giriyor ruhu. Letafet kazananların uslübu hep onun yolu. Hayatının akışını değiştirecek meşke anlam yükler,dünle ne farkı var bugünün ruhaniyeti dolup taşanlar altmışüç gülle bezeyenler. Gönülleri coşkuyla dolup dolup demlenen cümleler yerinde kokuyor. Kuşatan iklimlerle al gönlümü diyar diyar h/içe sürükle diyor güzeli sevenler. Hikayesi olan saatler vardır gecede. Bazen aşk aşıkı, bazen aşık aşkı taşır kelamıyla seçilerek. Bak, aynada ne var? Dudakla kulak, gözle el arasında bir ilişkimi, feyzmi var. Gönülden gönüle aktımı meşk pirden, en sevgiliye, en sevgiliden cebraile, cebrailden rabbe akınca dünyanın mazeretimi olur.
BAHANE...Nefes alamaz seherde uyanık olmayanlar, enaniyete sevk eden kılavuzunsa yalandır yaşananlar. O'na ulaştıran anahtar Ene'dir,insanı başarıya götüren hakikat kilidini açmak için. Benliği kontrol etmek için ilham gelir tam ortasında şems vaktinin. Arzular şelale olup sonsuzluğa aktıkça ruh onu bastırmaya gerek görmez. Aykırı ve farklı olmak için özendirir paha biçilmez aşk. Kontrol de neymiş, özgür bir birey olduğunu hisseden kişi özgürce tüketir çünkü. Kalburüstü düşüncelerle doğanla yüzleşmen için temiz bir ruh mu gerekir sevmeye. İnsaflı insanlar yıkıcı darbeler değildir, aşkı hissedemiyorsan. İkna ettikleri bilmem insanların kulağına nasıl gelir. Güvenli sınırları içindedir hepsi, mutlaka anormal olmak gerekir kabul gören ve yükselen değerler çok sıkıcıdır. Aşk mı? Burası özgür bir ülke. Sevgiyi tehdıtkar bir düşünce gibi görenler için suretperest yaşamların façasını işte böyle bozar sınırları sinsıce yalnızlığa genişleyenlerde hemde bile bile. Tefekkür vizyonu ciddi bir merkez oluşturur, sürüden ayrılmak gerekir diyenlerin aklında lokomotif görevi gören bu aşkı nasılda paylaşıyor öğrenmeyi. Hiç dokunulmadık yanına isyan pazarlanıyor, kalabalıklarla modellenenlerde ayrılık kol geziyor kendine. Taksit ve ekstre erteleme imkanlarını fark etmekse biraz zaman alacak hediye paketli yaşamınızda. Ne bileyim ben, ama modaya dönüşsede magazin yaşamlar ve modası geçsede, insanın geleceğini tehdit eden yine insancıkların yalanları. İç içe geçmiş yaşamlarda, sevgisiz karşılıklı yanlış anlamalar rolünü üstlenir gerginleşerek devam eder unutamadıkların. Yapayalnız kalmak korkusu arasında bocalayanlara şahit oluyoruz oyun gibi itiraf ediyor hayatları damlayamadıklarında kuruyorsa sevgi ağacı.
SÖZ SENİN SÖZÜN, AHDİNİ YERİNE GETİR! ... Gönül evinizi beğeniyor musunuz? Hadi onu anlat, o nedir? İnanılmaz! dedim. Kimse biri için değişmiyor, kendisi isterse değişiyor. Neler öne çıkıyor hissediyorum. Beğenilmeye ve sıradanlığa yer yok çünkü büyümüştüm biraz edep yahunun her derde deva olduğunu öğrendiğimde. Nasıl yazılır? Aşk! Mahremiyetle eğitilmeden n'olacak bu insanlığın hali? Oturmuşum boğaza nazır İstanbulu kıskandırır gibi bir hayy diyorum şeyh yahya efendi dergahından, huu'lar cevap veriyor ruhuma aziz mahmut hüdai dergahından. Ne kadar mutlu bir nefes alışı şaşırıyorum kabristan ehlinin bu aşkına. İstanbul ya illa yaşatır aşıklarına aşkı. Bırakmaz ayakları prangalıdır sevgiliden sevgililer durmadan anahtarı saklıdır açılmaz. Ebul vefaya git der kokusu gelir Fatih sultan mehmedin yine bulamamıştır gönül aşk sofrasında aşıkları. Olsun dersin nasıl olsa anahtar bu şehirdedir. Engin bir gönülde bulursan kendini hangi makamdayım diye sorma kimseye her adımda fatiha, her nefeste inşirah tadıyla karşılar seni gönül dostları. Bir nefes kadar yakın olur sultan ahmet camii nerdesin der kanuni sultan süleyman ve ordusu. Yenilikler arayanların yenil(en) meleri için uğramadıkları yerlerdir kabristanlar. Anlamsıza kadar avaz avaz bağıra çağıra acı acı gülenlerde neler müjdelenir? Usulca titreyen topraktan her bir hücreme sızandan ayrıldıkça kopabiliyor göklerinden. Ben ötesinde aşkla belli belirsiz ne saklı? Seyran içinde doğum günüm bu! Lebbeyk hu mevlam hu.
Engin DemirciKayıt Tarihi : 23.4.2013 23:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir! " (Rad/24)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!