MUKAYESELİ ÖMÜR..
Meraklı bir macera değildir, estağfirullah buyurdu Pirim. Tefekkürün uyarısı kabirleri ne zaman kavrayacan, aşkın ilahi armağanı olduğunu dedi Mirim. Sevgiyle engin bir hoşgörü içinde itaat et var ederken yokların sahibine dedi Meczup. Hangi aşamalardan geçmiş, ne gibi yöntemlere başvurmuş mümin olmak için vaslın dedi Zahit. Aşkın gönülde tutuşturanlar, yeni yeni ufuklara nasıl açılmış şems vakti, hangi olanakları denemiş gecenin çobanlarıyla birlikte dedi İhtiyar Bilge. Yaşamında sadeleştirme, dilde dilsizlik, kalabalıklardan uzak kalan, candan usananların öteden beri tercih ettiği aşk, bir istisna sayılabilir dedi Aklı Kıt Adam. Dünyayı büsbütün göz ardı etmeyen, şu anda gönlü bizlerle beraber olanlar mucizeler deryası dedi Miskin. Meraklısı için bir kıyaslama fırsatı teheccüd vakti bazı cümleleri bölmekle, kullanılmaz olmuş bazı kelimeler, yerine bugünkü suretperest karşılıklarını koyanların yetındiklerinin içinde gömülü duran sevgi, aşkla aşkın aşıklarını tercihleri de farklı bir bakışla yeniden keşfetmemize olanak tanıyor dedi Garip Çoban. Ölmeyi bilenler için, korku işte tam da bu korkuyu anlatanlara aşkla uğraşmaktan başka bir şey düşünemez halde bırakır dedi Hırkasız Derviş. Ne için yaratıldığını arayanlar, hiç yoktan epey zor olan bir şeyi tüm engellere rağmen saadet olarak gören gözle hissini versede, bir soluktadır aşk çocukları dedi Deliler Şeyhi.
ÖLMEYİ BİLENLER...
Zihinsel hazırlıktamı duyguların? Amaçsız, gayesiz günü birlik yaşamlar arasında, yaşadıklarından zevk almasını öğrendin mi? Sevgiyi mizah haline getirenler için hayatın ne anlama geldiğini anlatmak zordur. Hikmetini bil mutluluğunun, huzursuzluğuna hizmet etme. Varlığının bütünlüğünü görenler mutluluktan zevk alır. Kendini aldatman için suretine tarz yüklemen haksızlıktır. Sevgi tüm yaratılmışlara verilen bir güçtür, aşk ise dinlerüstü kavramların peşinde olanlara verilen güçtür. Nesneye sıkıştırılmış olanların peşinden gidenler varlıklarının manasına varamazlar. Duaların kapısına kilit vurulmuş olanlara inat, akan bir su bu aşk. Elinde ne varsa, gönülden en güzelini seçenleri tercih ediyor, bu aşk. Memnuniyetinde onu bile bulursun. Sadece sevdiğim için yaptım, kendime ayna tutmak gibi, bu aşk. Tüm çabalarını bir arada görmekle gönlünü öldüren bir yürüyüş, her şey yan yana, iç içe algılayamadık epeyce, bilemedik yanıldık hizmetkar yanımızda, bu aşk. Günden güne azalıyor sevgi üzerine sözcüklerimiz, kitaplar arasında tadını çıkara çıkara bile okuduğumuzu hatırlayamıyoruz. Onca varlığa anlam veremeden, sıradan bir macera gibi gelmiş yaşananlar. Belki de uzak bir duruş içindeyiz, içimizdekilere. Bu çabayla talip olduklarımızın alçakgönüllü öğretmen oluşu, ilgimi çektikçe, şems vakti gönülden bol bol dua serpiştirerek kılı kırk yaran asla yasak aşk değil.
HEP KALDIĞI YERDEN DEVAM EDİYOR AŞK...
Dünya davasında tanışmamız olasılık dahilinde buyurdu Pirim. Geçmişteki halini sor! Mananın hakikatine varman için dedi Mirim. Rahmetini iste rahmanın, melamet ehlini tanımak isteyenler açısından kapsamlı ve yararlıdır şems vakti dedi Hırkasız Derviş. Hiç geri kalmayın; sere serpe yazmaktan hoşlanan, bu haliyle bir dağarcık, bir kırk ambar olan gecenin çobanlarından dedi Meczup. Hoşça vakit geçirtmeyi yeğlemiş gece muhtemelen, sonuçtan memnun olmalı ki, şiarından hareketle gönül kalemini eline alır,son derece yakın ilgi ve alakayla sevgiliyi getirir dedi Zahit. Kendi hayalleri yetmeyenlere şifadır, tereddüt etmeden samimi bir vefa içinde seslenen gönül şehrinden tavsiyelerde bulunan, sorular sorup cevaplar veren, bu aşk dedi Garip Çoban. Biraz böbürlenenlere kendini şöyle takdim ediyor esnerken, birkaç meselesi var ki, herşey letafetin birbiri içine girmiş putlaşan yaşamını özetlemenin önemi de yok, aşk anlatma sanatıdır dedi Miskin. Neye beziyorsun fani cihandaki körler halini, sevginin huzuruna çıkmaktan korkarlar huzurlarının, serbestliğin gerisi ise teferruattır dedi Aklı Kıt Adam. Belli ki ölçüyü kaçırdığının biraz farkında olanların ruhları, oradan oraya dolaştırır bedenleri, bir kelime ile aşka ulaştıramaz mı? dedi İhtiyar Bilge. Sormak lüzumunu o kadar serbest hıssediyor ki, geçmişi anlatırken bugüne geliyor el-beşir derken, hiç şüphesiz okumayı sevdirmiştir O aşk
O ADAM İŞTE.
Mana aleminin erenleri, hakikatin sırrına, hangi zorlu yollarla erişiyorlar kendilerinden bir şey katmadan esmadan yansıyanlarla, sevgiyle kendi tekrar ediyor, sözlere gerek duymadan duaların bir araya gelişiyle, üst üste binen engin duyguların yan yana gelişinde barındıran tek olma halinde, birden bire, bu aşk. Tek zamana ait olmayı yok sayıyor eksiklikler, hep geriye dönmek gibi yeni dediğimiz yenılenmiş şey, geçen zamanla tekrar eskiyor, kendi kendini yenileyen, birden bire bu aşk. İlham verir eksik olmak, halimi tarif ediyor, bitmemiş tamamlanmamış, bu aşk. Bambaşka bir katmandır şems vakti çileyi tekrar tekrar çektiren, bu aşk. An'ın uzamasında, daha çok farkına varmamı sağladı,içendeki bu akışa etki ediyor olmalı, sözün devamında nasıl başlıyor ne istediğin, bu aşk. Zaman zaman yılgınlığa düşüp çalkantılı bir denize tohum ekmeye çalışanların asla vazgeçmediği, kimin aklına gelip, kim inanır denilen hallerin tekrarlanması, bu aşk. Bir tek o değildir aramaya başlayan, bundan sonraki hayatı da hep böyle; büyük bir şevk içinde öğrenerek ve öğrendiklerini gecenin çobanlarına öğreterek geçenlerin, ilk ile başlayan cümleleri, bu aşk. Hiç yoktan bir şeyler ile mücadele etmek için adanmışlık ve özverinin üst üste tekrarlanmasında farklılıklar var mı? Incelediniz mi? İçten içe bir çatışması var gecende, akla gelmeyenler unutulsa da, nedeni birden bire gönle düşen duygularda, bu aşk.
SİZ DE ORADA OLUN...
O hikayesini anlatıyor, O kadar yetişemesende, sevginin geri kalanı meraklısına hitap ediyor. Buyursunlar teferruatına, deki aşk. Sevgi güzel ama anlatmanız çok kötü, bir adım gerindeki iki adım. Ve insan üryan halini besleyen bir şekildeki tenhalıkta aşkı anlamanın hazzına varacak, birbirine düşman gözüyle bakmayacak duygularına, deki aşk. Uykuda olan uyandığında, üstünüm diyenlere gülüp geçilen insanlar gelirse, kurtulanlar anlatsın dinleyene. Kalbin istemediği anlamsız savaşına, suretinle bir anlam yüklemiyorsan, anlamlı duygularına yüklemeyi becerin sevgiyi, duaların sahiplendiyse şems vaktine, deki aşk. Samimiyetten yoksun, oldukça yavan duran aklıyla muhatap olmayanlarda asla kalıcı olmayanlara, sıcak mesajlar verenler sanki bir sancıyla hep bir şeylerin. Bu dert işin özü, burada bir umursamazlık var. Oysa bu sorun, değilmiş gibi konuşuyor rüyalarınızda tartışıyor, tam zıddında bir derdi yok gibi, ikna edip aklı başında açıklamalar yapın sevginize, boş yere kimler gitsin? . Bütün bunları siz anlatamıyorsanız, bırakın gecenin çobanları anlatsın. Kendilerine uygun ortamı her daim bulmaları adına kargaşadan kurtarın sevginizi. Yaşamınızı tatmin edici duygularınızı iknaya yönelik çabalar çok az, beraber olduğunuz yanınızdan bıkıp usanmazsanız, feryat figan eden yanında düşünenler var. Her şey var, sen yoksun. Benim özgürlüğüm, senin özgürlüğün teheccüd vakti, dedi aşk.
DÜNYANIN KAHRINA GÜLÜP GEÇELİM...
Sahi nedir, bu aşk? Hayatında en çok O mu? Yoksa, bilinmeyenin çekim gücüyle savrulan bir haz nesnesimi yaşamın! Yeter ki cazip olan ve şems vakti bizi içine çeken var olsun, ona benzemekte yarışalım buyruk niteliği taşıyan halleri. Aslında iş o kadar zor ve karmaşık değil. Öyle ki neredeyse aşkın hakkında en az şey bilinmekle birlikte, hakkında en çok konuşulan şey olmasını anlamak,teheccüd vakti salavat ve huu'larla savrulan nefsini tanımak için açılan her kapı yeni bir kapıya açılan aşk mı O? Şimdilerde figürleri ve kalbleri arasındaki şahsıyetler arasındaki derin kopukluk ve tamir edilmez ikilemdir bu yaşam tarzları. Dedikodu bilinmese de olur, çünkü bu toz dumanda ahlak ilginç bir insan tablosu sunuyor ortaya. Bu dünyada anahtar kelime gerçek değil, hayatı sevgi kırması bir edayla dolduran insan suretli karikatür gibi bir kere daha çarpışırlar, sevgiden uzak yaşayanlar. Görmek istediği gibi görüyor ve öylece yorumlayanlara iltifat elini uzatta, aşk adına fedakarlığı ve sadakati de eklemek gerekir. Hasılı her şey iç içe geçiyor onda. Hakikatine varmak daha bir heyecan veriyor. Oysa, dünyanda hayale yaklaştıkça sevgiyi tüketime kapı açılıyor yaşamın. Çünkü biraz olsun meseleyi düşünce boyutunda anlamak isteyenler için önemli bir toplam, cevabı bu eğlenceli kıvrak zekandaki macerada bulacaksınız. Sizi bekliyor dualarınız, nasıl mı? Burada yetinmek de herhalde bir uyarı.
GECENİN ÇOBANLARI...
Bırakıp fazlasını ömrün, tanıdığında garipsediğin haklarında konuşulduğunda hayretle varlıklarından kuşku duyduğun, gönül alakalarından nasiplendiğin aşıklar onlar, bu boşluğu dolduran fena halindeki, bu aşk. Dostla dost olanlar her an herhangi bir yolunun keşişebileceği,fark etmeden hayatına kattığın deli divanelerde, bu aşk. İlgini çeker bir gün gecenin çobanları, aralarından biri sensin belki de, uzun uzun düşünüp bir kez daha mana duygunu hatırlatacak, bu aşk. Yalnızlık ufkumuz kimseyi sevmediğimizden uzun sürecek, hatta belki de sonsuz bir yolculuktasın, bir kabustan uyanır gibi sana gelen, bu aşk. Öyle pek uzağında olmayan dünyada kaç çeşit aşık vardır? Aşıkların özelliklerini merak eden, bu aşk. Belki dikkatle izlediğinde seçebileceğin, belki haklarında asla bir ipucu vermeyecek kimseler, bu aşk. Keşfedilme arzusuyla içten içe varlığını yeminlerle inkar ettiğin ferhatlığındaki şirininin, o başkasını bekliyen yanında, bu aşk. Sıtmaya tutulmuş gibi titrediği anlarda aynan, yalnız değil kimsesiz olduğunu suratına çarpan, bu aşk. Kendini kendine sakladığında bır başkasına ihtıyacın var, gönlün ortasında gecenin bir vakti çıktığın ıssızlıkta, bilmeden aradığın yine O, sessizlikte sessizliği dinlediğin, kendisini öldüren taklitçiler, hayal eden yaşamlarıyla çokçular her hallerini yağmalayarak kısa bir tura çıkanlar arasında görünmez olan, bu aşk.
FEYZ AKIŞI...
Ve susmuş konuşuyor, yok hükmünde bir şey! Tepelerden gelen uğultularına, laftan değil, sevgiden söz ediyorum buyurdu Pirim. Öze değinmeyen aldatmacalar olarak suretlerin, astarı yüzünden pahalı oluyor, işte size acılarla yutkunanların ruh ufku, aşkı yudum yudum şefkatle içirir teheccüd vakti gecenin çobanlarıyla dualar dedi Mirim. Tersyüz olan ötelerde bir yanını görmek için duygulardan gelen cevap, belki hiç gelmezsin dedi Meczup. Geri geldim, dipten sözünü ettiğim bu yoksul düşmüş ruhumla dedi Zahit. Son gerçeğin gizli çekiciliğinde, arka pencere'ye gönlünü koymuş bir b/aşka kilit, aşk zamanı bu içi dolu zor bir keyif dedi Hırkasız Derviş. Ne mutlu! İyi ki bozulmuş aklımız! Bir aşk öyküsünün kahramanı gibi dedi Miskin. Mühim bir imtahan konusu dünyalık payın, içinde gizlediğiyle O'na sığınanlar kimsenin kınamasına aldırmadan, aşka boyun eğenler dost olanlar, gerçekten sevgiye bağlıdırlar dedi Garip Çoban. Nımeti boldur aşkın, çirkin eşlik edenlere inat yasemin rüzgarıyla, ünsiyetin yoksa zühre yıldızını nasıl görür gözlerin keşkelerinle dedi Aklı Kıt Adam. Herkesin önünde duran ve suretlerden başka b/akıpda göremediği, bir kayıp inci mi! Sevgi dedi Deliler Şeyhi. Her şey geçip gider, avuçladığınızda yüreğinizi, birşey boyun eğmez yalnızlığınıza, uyandırır duaları ötesinde sessizce içimde özleyecek, içimde bilmediğim bir yerlere gönderen aşk dedi
İhtiyar Bilge.
MERHAMETE AÇ HZ. İNSAN..
Mezarlıklar nur dolu, ne kadar karışıkta olsa yaşadıkları, aşk meclisi bu, önce oku sonra ulaş kendine. Aşk onların nişanı, sevgi tacıdır aklı selim olanlara. Söz anlayabilenin aldığı kadardır. Zihinleri ve gönülleri boş olanları nasıl eğitmeli. Kim vesilesiyle olursa olsun, en önemli mesele tehditkar suretperest yaşamlar. Birbirlerini anlar ve destekler durumda duygular. İşin ehli ve liyakat sahibi olanlar gecenın çobanlarına itiraz etmeden, dikkatle izler gözetlerler. Hallerini soranlar haber gönderir teheccüt vakti, ümidini yitirenlerin ruhlarını okudukça hüzün bulaşır. Aşkın mührünü taşıyanlar rıfk-ı'dir,bir varmış bir yokmuş gibi rabıta verirken şems vakti yolcularına. Onlara yakın tutulacak kimseler, istişare yapılarak sevgınin aklıyla karar verir. Çünkü sen benim olunca her şey de benim olur, der aşk. Çağlayıp gidiyor damla mesabesindedir, rıza kapısına varınca orada takılırsa, vesile olduklarınla ölç kendini. Hisse işte bu, merhemin ihlastır, samimiyettir, özyürekliliktir, yara üstüne yara açma. Nerede rabıta-i mevt, aşka giden yolda. Nasihat dinle gaye O, adına yürüyenlerin paylarındaki üslubudur aşk. Ve seni istiyorum, sapkınlık ve taşkınlıkla ifade olan suretler arasından. Bir yıkıma, çürümeye ve yok oluşa doğru ilerliyor insan. Ey ademoğlu, ismail yüreklilerden ayırma kendini. Hz. İnsanın şeytandan farkını bulanları aşk alır koynuna kapanmayan kapının ardında…
TEKRAR O ALEV...
Şems vakti tek yapmanız gereken bu kışkırtıcı lezzete teslim olmak. Sevgi farkı ile kalbleri keşfedenler tutkularını ertelemiyor. Gecenin çobanları bu aşk ödülü bizim, gururu hepimizin. Cennetin yasak meyvesi için en seçkin davet teheccüd vakti, sevenlerini buluşturan, bu aşk. Bambaşka bir tat, bir ruh katıyor. Her şey tertemiz kapılarını açıyor buluşma adresinde zerafetini yansıtan, bu aşk. En son haliyle buluşuyor engin gönüller. Bence benin ile yarıştıracak, yeni bir lezzetle onur duyduğumuz o bir zerre, bu aşk. Teslim olan kazanır cananım, her derviş kendince sorulara cevap verir, herşeyi merkezinde bırakan, bu aşk. Sen göremiyorsun diye, hayretinde göremiyor sanma bu hikmeti, iyiden iye duygulan ki meleklerin gönülleri parlasında, kimi zaman barış, kimi zaman savaş, bazende umut, bu aşk. Durmaz kan ağlayan engin gönüller rüyalara sığınmaz, sanıyor musun ki yaşadıklarında küle dönmüş olanlar, bu aşk. Rüyaların gizemine açıklık getirenler bilinçdışı hallerle ılerliyorlar, elbette tüm melekler etkılenir duadan, bir parçası olduğun, bu aşk. Bir ıhlamır ağacı altında kendini öldürüşünü izleyenlere, zaten şifa verenlerin duaları ruhlarına yerleştikçe hal diliyle konuşanlarda, bu aşk. Gerçek bir an içinde yakınlık duymayı sağlıyor, sözcüklerle bağ kuruyor g/özlerinin rengini vermeyenlere bu inceliği titizlikle işliyen gecenin çobanları, bu aşk. Beni en çok etkileyen sabırsızlıkla hak etmesi gereken içimizden gelen güç, bu aşk.
BANA GÖRE SİZ DEĞİLSİNİZ...
Bismi huu'larla kaderine yürümekten kendini alamıyor,teheccüd vakti tek bedenden doğup, şems vakti bir bedene dönüşüp, aşık olunca başına gelecekleri hissediyor ama temaşa ederken O'nu izler gecenin çobanları buyurdu Pirim. Daha çok yola sözsüz bir dil koyduk, hayır henüz yok vaktinde bir şeyler oluyor dedi Mirim. Gece, geç saatti, bir süre bekledi, derin bir nefes aldı ve kapının kapanma sesi duyuldu kaybolanların ardında dedi Meczup. İstiyorum ki, vaktinizi telef etmemek için hakikatin aynasından bak kendine dedi Zahit. İnsanı köleleştiren modeller suretlerin eylemlerinde şahıt olanlar dile getiriyor aşkı dedi İhtiyar Bilge. Ucuca eklenenler paralel bir ıçerikle göze çarpar dağınık hayat kadar hallerde, gönül telimizi titretenlerden uzak yaşamlar bunu gözler önüne seriyor, dokunsanız gözyaşıdır yürekler dedi Deliler Şeyhi. Henüz zaman var dediğinizde o zaman bittiyse, her şey kendi meşrebince bakılan yeri görür dedi Aklı Kıt Adam. Sanmayın ki; sevgiden aldığınız aşkı siz fark ettiniz, önce o sizi bulmuştur ve uygun zamanı ayarlamış gönül evinize almanızı sağlamıştır, hakikaten insanların sevdiği sevgililer vardır, aşkın kıtasında gönül denen yer benim dedi Garip Çoban. Resmi geçit yapıyor şems vakti eksikliğini hiçe sayan bir acelecilikle, aşkın elbette cevabı vardır, dervişce bir selam verip durur kapınızda kısık ateşinde pişenler, gönülden sana soyundum yanacak öyle çok şey var ki, dem dem aşkla dedi Hırkasız Derviş....y.ed.
Engin DemirciKayıt Tarihi : 19.3.2013 15:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nâr-ı aşk dedikleri buysa şayet; Yanarım kor gibi, etmem gayrı şikâyet. Düşürdün beni sen aşk havzına; Gayri yüzsem de “SEN”, batsam da “SEN”derim.' ~~Fuzulî~~
TÜM YORUMLAR (1)