DELİ SAÇMASI MI? BUNLAR! ..Besmelenin sırrına erecek kadar zaman ayırmadıysan,amelin doğunca bir metre, ölünce iki metre bezin kadardır. At bir kenara benini, karşıda dururken yüzüne hasret ne çok duyguların var, gönülün sevdiğini arzuluyor. Bir bakışta dokuzmakamı görenlerin davetine katılmamakta nedir? hadi uyan! Kendinle bu kadar ayrı kalmanın derdi şems vaktidir. Söylemeye dilinin varmadığı, ne kadar çok çamur atmışsın yaşamına günleri saya saya. Perdelerini aç yürekteki n/ar'ın ateşini arıyor yanmak için. Habis, yeknesaklaşan yasamlar dönüp dolaşıp herkesin kendiyle bir hesabı olduğunu anlatıyor. Entrikayı resmeden suretperest ademler, ikiyüzlü, sadakatsiz, zehirli ve kalp krizi geçirtecek bir dünyası var. Yaşarmışcasına merak ettiğim aşikar. Sevgisizlikten kaçarak kendinden dışlanmış olduğu için mi bu kadar öfkeli hayatlar. Göz yummalarla dolu ilişkilerde, kesin bir cevabı yok ama bunu göz ardı etmek de mümkün değil. Tanıtıyor bize sureti süslü, kalbi harabe, dili peltekname olmuşların ruhlarından duyulur bir ses. Yarım kalan teşebbüsünden anlıyoruz ki, kendini ayartmakta beis görmemiş olan yanına ilgisini çekmiş. İnsanların sefaleti ve doymazlığı melodramatik bir dili gece olmadan yaşananlar. O ve ben değiliz, tutundum. Bir his yakalıyor bizi. Ama bazen doğru cevap hiç yoktur. Bulanık bir çığlık kafamı kurcalayan. Geceyse ve göz gözü görmüyorsa, aşka uyum içinde olan gecenin çobanlarındandır.
İKİNDİ VAKİTLERİ...Tanışmamız için bir cümle içimizde kapılar açıyor şems vakti. Peki ya evsiz duygularla baş başa kalan yanımız nereye sığınmış. Bıraksın beni bu cümle, bana da ayıp ediyorum biraz. Neyse, dağıtmaya başladım seni seviyorum diyen duygu'ların parlak vicdanını. Hani paylaşacaktık sevgiyi, tanıştırayım sizi derken. Nasıl bir mutluluk, heyecan küskün yanlarını barıştırır gelde çıldırma bu aşka. Neyse ki gelen hasbihallerden yalnız olmadığımızı anladım. Fırsat bu fırsat, uzun zamandır ihmal ettiğim binbir işi bitirdim, anlatılmaz yaşanır. Hani paylaşacaktık sevgiyi, hasta yaşamların başına gelıp dikilsede korkuyorlar sevmekten. Bana saygı duy diyen kendinizi bile bulabilirsiniz. Biz olanı gösterdık derler. Hangi nedenle, kuşkusuz burada mümtaz aşk olduğu gibi. Sevgisizlikte, çaresizlikte, yalnızlıktan bunalmıştır, beğenisi kazanamadığınız sevgi. Peki neler geçiyor aklından? Ve sonunda utanmış, öfkelenmiş, yorulmuş, kendi dışına itilmiş hz insan. Ne oluyor? Bir şey yok diyen kocaman kocaman susup susmadığınızı, korkup korkmadığınızı değerlendirir teheccüt vakti. Yenilmişlik duygusunda olan suretperestlere inat, gecenin çobanları hayatın içinden rastgele bir an'ı seçiyor güneş gibi. Belki bir yüzleşmenin kapılarını açacak susmak. Oysa mahçup olduklarınız unutulmak için geriye itilmiş, hatırlanınca insanın yüreğini çatlacak duyguların mı var?
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız