DÜŞÜNCE BECERİLERİ...Kendini azad et, kuramadığın cümlelerden gitmek için teheccüdden şems vaktine. Benim baktığım yerlerin daha yukarılarında bir şeyler? Hepimızin dualarla tırmanabileceği yerde aşkın aşığı mutlu olmaz mı? En güzel şey olan gülümsemesini yüzünden eksik etmeyen kar taneleri, dua dua yürürken hissettirdiklerinin muhteşemliğinde aşk. Ve pirimin sesi duyulur,yukarıda olağanüstü bir şeyler oluyor ve kimse bunların farkında değil diye sesleniyor. Acaba benim bilmediğim başka bir şeyler daha olabilir miydi oralarda? Sadece çıkmak, düş kuracak vakti olmayan ruhların buluştuğu yerde olmak istedim. Gözlerin alamadığı üstünün de üstündeki en güzel şey sevgili mutlak güç, en gerçek özgürlük, işte o zaman değmeyin keyfime akşamüstü. Kurtuluşun mu yok, iyi ruhların sahiplerinin dualarıyla besle ruhunu. Belki son cümlelerdir bu yazdığım ateşi tutuşturmak aşk-ı kıyameti yaşamak icin. Sessiz çığlıklar gelir gitmek için rezilce korkulan hayattan. Anlatayım ben sana aşkı diyen semazen semahından geri gelmek ne kadar mümkün, yabancılaşma kötü alışkanlıktır içine. Ç/ay vakti kemik titreten sohbet meydanında c/anlarla hep beraber, önemli bir sunuş demlenen gönülle devam eden meşklerle, bitmeyen savaş'ta galip. Ardı ardına sıralarken kelimeleri karanlığa teslim edenlerin ipuçlarıyla donanır ruhlar. Doğa üstü yetersiz kalınan andaki inançtan doğan dualar nehir gibi kapıp kavrar sizi, bizi oyalarken.
ÇOK MU ZOR? .. Aşkın neden farklı olduğunu söyleyiniz buyurdu Pirim. Ruhundaki esintiler zamanda yolculuk gibi özünden gelir dedi Acz. Ne kenarı var ne ucu duaların, sevenle sevilen arasındasın hala, dile getir yüreğini şems vakti dedi Mirim. Hayretim oturduğum meclislerdeki sohbetlerden aşk için anlayabilene dedi Meczup. Kimin aklına geldin, hadi seslere kulak ver seslenmek icin en yakınına zerre zerre dedi Hırkasız Derviş. İçindeki en yakınınızla karşılaşmak, kurtuluşa ermek için şems vaktinde al-i imrandan bir ayet oku ki, gönül meşgul olsun ölümle gözgöze gelmek, küskün bir sevgili bırakmamak güneşe bakmak için dedi Garip Çoban. Kaç kez huzuruna çıkıyorsun sevgilinin, bir heyecan mı seni ateşe atıyor, hadi biraz amelinde merhametin olsun günahına dedi Zahit. Benim bir gizli bildiğim var, belki bir gün söylerim dedi Meçhul Dost. Tebessüm etti gece, aşk'a ayıp olmasın diye bir yere yerleştirdim akıl oyunlarına rağmen dedi Miskin. Okuyorum okuyorum bitiremiyorum yorulmuyorum, nereye saklandıysan gereğinden fazla gözlerim ıslakken çalsan kapımı dedi Hırkasız Derviş. Duygular sevgi şehrinin damarlarıdır, insanın sevgi problemi yok mu sizce? dedi Aklı Kıt Adam. Her şey sevgide oluşuyor, aşkla şekilleniyor ölümle bütünleşiyor ve bir şey kaybettirmiyor kendilerini sevgiliye sevdirenler dedi Deliler Şeyhi. Bir hikayesi var aslında her şeyin, merak ediyoruz, günde kaç defa kendinizı görüyorsunuz dedi Fakir.
YOLNAME... Yol alabilmek için yine düştük yollara, bizi nerede/n, nereye çağırıyor bu aşk. Ucu olmayan şehirlerin hikayesinde insanların sevgiye ıssızlıkları şaşırtıcı değil. Gönül bir an bile uzak değil, nazar kılmasını istiyorsan aşkın, hor görme gönlü, gönül aynana iyi bakta gör onu. Neye hazırlanıyorsan kalbini rahmet ordadır. Ölçülebilen birşey değil zaman. Mutlu olmak isteyen kalbinin çaresi seyr-i hayatta sendedir. Hiç bir kavram sevgiden ayrı değildir. Vakitlerin makamına erenler için aşk iç içedir. Ruhun makamına ulaşmak için teslim olmakta ilahi iradeye. Halini kötü görme, yaşarken, yaşadığı çağda olmayanlar, hakikatinin hakikatinde ve O'radan konuşuyor. Yenilgi tadında bir zafer, konuşuyor; kendisi konuşmuyor olsada orada olanlar. Bir'i anlayanların biri idi bu aşk. Söylenmemiş, işitilmemiş sözler söyleyip, görülmemiş güzellikte inciler dökenlerin ruhları buluşuyor teheccüt vakti. Hatırlanmayı herkes ister. Peki ya unutmayı? Önemli olan iç güzellik olsada, dış güzellikten utanmıyor olsan hz insan, aynen diğerleri gibi. Hep yığınlar üzerinden anlatılan yaşananlar bitmeyen bir ceza kabus gibi yaşamlarda. Biz şehirdekilerin yalnızlığını, bencilliğini, mutsuzluğunu görüyoruz. Lakin, ya da olmuyor başa çıkamıyorum diyorsanız yalnızlığınızla. Olma ihtiyacını hissedemediğiniz, bu farklılık neden kaynaklanıyor? Sevginin geleceği için neler öngörüyorsunuz,gecenin aryasında?
KALBİNİZE DEĞSIN DİYEDİR SEHERLERDE BEKLEYEN AŞK...Peki, farklı olduğumuz yönler, neyimizi besliyor? .Bir dem ile hu sevdaya, eksilmeyen tek kelime karanlığa rağmen çoğalan aşkladır. Geleneksel bır yıl sonu özeti olan yılbaşı kutlamalarında evde bile huzur yok diyenler için, son gün hep yarın'dır. Şems vakti ilk kez bir araya gelen ruhları, rengarenk kar ışıklarının merhabası tamamlar. Öteki meselelerine dair her kelimende farklı yorumlar mı var? Derman bence insanın yaşamını düşünmeden, küçük bir oda oyunu gibi bir şey bölük bölük süslenmiş suretlerde. Yalnızlık gibi yaklaş kendine, kalbin teklif almış sevgiyle bir dostun sözünden. Maalesef çok uzun sürmemiş yarına ulaşmak, kabirtaşlarında provasını yapıyor bugümd. Konuşan kabirleri kim anlayabilir ki. O taraflara gitmek istemeyen yaşamlara, siz bizi anlatmışsınız diyor her gece. Sizin içinde öyle mi oldu? Ama ben bambaşka bir şey düşünüyordum, kar yağarken gördük o ayak sesleriyle yabancılaştıran dünyaya rağmen. Halini ve o şoku yaşadık teheccüd vakti. Artık heyecanlandırıyor yabancı kalamadığım geceler. Ama ilk an her zaman önemlidir. Beninin size izin vermediği neydi? İlk karar doğrudur, aşk geldi ayaklanın. Şimdi burada, beklentileri karşılayan bir şey olurdu senin dediğin. Fakat herkeste acabaları uyandıran şeyleri de o yapıyor. Aşkın kefareti, estetik bir dokunuş kalbten kalbe. Merak ediyorum, gönle dolan suyun sesini. Mutlak sonun alameti suretperest yaşamlar. Gecede saklı nağmelerle meşk eden neyzen ne güzel seyahet ediyor aşkla.
SAYFALAR DOLUSU HAMD.. Ateş-i suzanla istemenin sırlarına ermek için yananların işidir aşk buyurdu Pirim. Bir dağ başında uyuyan çoban uykusundaki menzil neyi anlatır dedi Mirim. Sevmek lazım, çünkü hayatınız bu maceraya bağlı dedi Meczup. Dilleri sevin ki, sevginiz mesafe alsın aşka dedi Zahit. Hafif notlar tutun yaşadıklarınızdan, yaşamı derleyip dünya görüşünüzü tamamlamak için dedi İhtiyar Bilge. Sağır harflerle dolu zor hayat,hayatın zorlu safhalarında dedi Miskin. Zahmet rahmeti getirir aşka misafir olmak için, nerden istersen ordan başla dedi Seyyah. Dostluk yaşamayı değil okumayı öğretir aşka dilenci olmak için dedi Hırkasız Derviş. Bilmezsiniz aşk nedir, hala gece yarısı bu çoban yıldızından her sözcüğü bir aşk ilanı gibi duyumsuyorum temaşalarıma açılan yazgıda dedi Garip Çoban. Tek bildiğim önce gönül tutuşmalı, yanıp yanıp sönmeli gece ay'ı kıskandıracak kadar dedi Sufi. Edeple susulan edeple istenen vakitlerde ayıpları örtmek,rahmet kapılarını açıp felaha ermek için, dünyaya kapalı ahirete açmak için rabbinin terbiyesine nail olmak için, resullullahın ayak izini takip edenlere yetiş teheccüt vakti dedi Deliler Şeyhi. Ulvi alemsin edepte, aç gözlerini aşkı gönlüne düşür huu'larla, bu tabir Rabbinin istediği şey olur, istemediği şey olmaz dedi Aklı Kıt Adam. Kapını çarpmaktansa yalnızlıkla, kapını duygularınla aç, parmak uçlarınla bak sen şu bekleyen dügüm noktası aşka
EN ÖNEMLİSİ KENDİNLE ATEŞKES.. Bolca nasiplenmisler gecenin çobanları aşktan, edebe kadar uzanıvermişler. Oysa insan, bıkmayacak kadar da sefil üstelik. Her gün üstelik zevk alarak işlemekten usanmadığınız bir günahınız var düşünsenize! . Hakkı geçmesin istiyorsan hakkın gıybet edip üzme gönülleri. Karar vermek zor meziyettir vaktin daralmasında, işte o çocuk yanında hayal ve hakıkat. Gözü suludur garip mahlasının, çok şey katar muhabbet eyleyen c/ana. Pek çok ilk'lerin sahibi olmuştur aşkı kaleme alanların lisan-ı, emsali görülmüş şeyler değildir uyuyana kadar. Şimdi başlayabiliriz diyen pirin sesi müşfikti gecelerde, paylaşılamayan o var. Gerçeğe tanıklık edecek çok sayıda mezar taşı var. Hadi başlayalım üzerimizdeki hakkı ödemeye, açın yasini diyen ses hangi mollanın? Bazı şeyler bildiğimiz gibi, ne çektik böyle ay ışığında çişelerken yağmur. Yeryüzü boşluğunu kendine ev sanan insanların süslü varlığı, canı sıkkın içine dokunamadan yaşadığını sanarak yankılanıyor. Çınlayan ne? Sessiz ve anlamsız tarzında! Bir sen yoksun sende. Hadi şey ol diyor, mesela içinde kıvrılan ölü gibi ölü ol diyen ilk o zaman tanımlıyor minnacık varlığımız yalnızlığın zirvesinde. Sağda solda olanlarla seni ayıran şey hz ademce yaşamak mı dersiniz. Sizi sizden alan rüyalar cezbedici, canı sıkkın insanlar arasında hayatın orta yerindesin. Gözbebeklerin neyi hissediyor,orda bir mezar mı hayatınızı bekliyor.
ŞIMDİ SEN DÜŞÜN...Ne kadar çok ayak bastın, üzerine örtülecek toprağın. Çünkü sen olduğunsun, anlamlı hikayenle. İçini açtığında ne çok yüzün dökülecek yüzüne. Vermek üzere ayarla diyarlarını insanı gözeterek. Baştan ayağa ne sin? Payına ölümle tanışmakta düşecek, farkındamısın ne kadar kendinle tanısmak istemesende. Sen hangi hikayeyi dillendiriyorsun, ey yaşayan ölü. Duygularından kalan bakiyen, kaç defa buluştu sevgiyle. Biri olarak otur şems vakti, başka biri olarak kalkmak için gönlünden. Başkasını var eden biriysen, kendine dönüyorsun demektir. Bilmez mi ruh, iyilıkle kötülüğü kırk yılda bir sağanak sağanak yağınca. Acıyla erir hatalar, sokağa çıkmak için herşey kanaata bağlı. Yaşam tarzınızın resmi sizi huzurlu kılıyormu? huzurunuzu! . Kendinle çatışma modelini buldun mu? Modern kapitalizm neler tıkıyor neler boğazımıza. Hediyelik hayat tüketilmemiş duyguları kuşatıyor mutsuzlaştırarak sevgınizi. Küçük dereler değilmi, büyük ırmakları oluşturan, hadi kar yağarken kaç kendine. Nelere köle oluyoruz nelere hiç düşündünüz mü? Kavramlarınızı sizin olmayana bakarak kanaatsiz yaşıyorsunuz. Unutmayalım dua etmeyi duaya muhtaç yanımıza. Hadi hiç korkma kendini sevmekten. Geleceğe elinde bulunanlarla yetişenler, ruhuna yetişirler. Hak ihlalin ne çok hırslarında, memnuniyet elbiseni giy dışından sıyrılarak. Sizi yiyip bitirenler şaşkınlaştırmış, ortak yaşam alanımızdır aşk. Neden hep burda kalacakmış gibi yaşıyoruz. Heybeni aç, siz ölüleriyle yaşayan milletin hangi bireyindensin. Neyı seversen sev, ayrılacaksın o zaman aşk ne buyurur, ölmeden önce ölünüz. Korkma diyor bir ses, bu dünyaya ölmek için geldik. Ne elçiler geldi hiç düşündün mü? Günbe gün tükeniyor siyah renklerin, neden haber vermedin ki deme beyazrenklerine. Sizi himayesine ne aldı bu dünyada, rabbin rahmetinden b/aşka!
İBADETHANESİ OLMAYAN ADEMLER...De ki yüreğine, iki dinle bir sus! Adı amansız bir yolculuk, gündoğumu nerede başlar? Ve tabii bir de, aşk. Hayatı hala bu soruyu yanıtlamakla geçer gecenin çobanlarının. İlk gün ve ilk gece gizemlidir, bir çocukla tanışmış ona çok yakınlaşmış gibi hediye eder duygular. Yeni bir dost edinmiştir gece. Niye benim haberim yok dediğin hazların. İletişime geç, sıkı sıkı sar sarmala duygularını. Kendinizi değiştirdikçe, etrafınızın nasıl değiştiğini göreceksiniz, önce susun ve dinleyin. Yorum katmayın yorumlarınıza, daha insan olmanız için. Görünmez canavarı beslediğimiz içimizde bir yer var. Eski raflarda tozlu ama gizemli sevginize yön veren fikirlerle birleşme zamamı. Sessiz bir gün o sesin ilk geleneği sessizlikte, hep birlikte dua edelim. Şems vakti neyi nasıl yapacağıma ben değil o karar veriyor. Ben sadece o'nun buyruklarına uyuyorum. Ne yaptığımı bilmem. Son tek dokunuşla yıkılır, ibadet niyetine. Şimdiyse asi cümleler bu suskunluğum. Silerek de bazen bir bakiyesi kalır aşkın. Gecenin çobanları teheccüd vakti buradaki her şey sanki sizinle konuşmaktadır. Aşkın çok sarhoşluk verdiği h/ar'lar ıslah ediyor. Aşkın rızkına kefil olan o sen kimin hatrına seviyorsun. Dünyanın tümü az ne kadar? ....Simdi şeyh yahya efendiden esiyor bir ruzgar pirim hüdayiye dogru, ey ben, ben olan sen nerdesin diyor! ! ..
y.ed
Engin DemirciKayıt Tarihi : 4.2.2013 00:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Hz. Mevlana k.s.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!