GARİP ÇOBAN DİVANI…..22... Engin Demirci ...

Engin Demirci
943

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

GARİP ÇOBAN DİVANI…..22... Engin Demirci...www.beyazrenkler.com

NE ÇOK ŞEYDİ (Ç) AĞRILARIM.. Yazın bittiği yerde belki diyerek çıkarım aşk yolculuğuna. Bu aşkın gurur anlayışı öyle boyuttadır ki, teheccüt vakti hiç bitmesin der gönül. Dayanılmaz bir istek duyar duaya kalp. Neyin iyi diye sorduğun sorular, sadakat erdemine dayanıyor. Adeta doğası gereği geceyle bir olan gecenin çobanlarına, mutluluğa ulaşma ve oturmuş bir karakter edinme hevesi verir savrulan kar taneleri. Aşka göre manevi değerlere uyacak şekilde hareket etmeliyiz. Tüm ulaşma arzumuza bir selam salma hali ardındaki itici güçtür de aynı zamanda dualar. Gökten yere doğru inen melekler, aşkın yatağında gürülderler. Sesini biz de neredeyse duyabilir, kokusunu içimize çekebiliriz şems vakti. Ateşlerinin yüreğe sıcaklık yayan parıltısında belli belirsiz seçeriz h/arlarını. Deli gönül aktıkça engine, yankılanarak bize dek ulaşır meşkleri. Pirlerden daha soylu ve güzel yüzlü, bir meczup kadar güçlü, zahit kadar bilge, bir miskin kadar saygın ve mirim kadar müşfik olduğu gerçeğini görmek hiç mi hiç şaşırtmaz garip çobanı. Gelelim soruların yanıtına, diyar diyar savrulurken. Akıbeti hakkında hiçbir fikri olmayan aklı kıt adam gibi her hali. Deliler şeyhi gibi gönül dağlarının duygu geçitlerinin yolunu tutmaya can atsa da, sevgiye sırf sorumluluk duygusu yüzünden bunu yapamaz. Kendini çok mutsuz hisseden sufi sesler duydu ki, o an için yapılması gereken en mertçe ve sadık hareket sema'ya koşmakta olan bu aşk

Âfitâb-ı Gülzâr.. Mecazi Aşkın hanesinde, selamı sabahı kestim benimle. Kalbi en çok sızlatan nedir? Aşkın rehberse, tecelli aynanda neyi görüyorsan odur aşk. Yüreğine bağ olan heveslerine tutunma ki, seher vakti gönül kafesin açılsın inşirahla cankuşun uçsun demlensin ruhun bırakıp giderken dünyayı. Ne kaldı bak geriye, ibrahimler, yusuflar, züleyhalar. Garip çobanlar seyranında dervişleri, pirleri erenleri dön bak geriye ne kalmış işittin mi? Yalan dünyadan başka! Varmıydık gecede ahh bir b/akışta. Elde etmek istediğini var gücüyle dayatıyor unutmak istediklerini. Konaklayanlar aşk hanemizde yürekten yüreğe esiyor. Hepimiz mum ateşi önündeki gölgeler gibiyiz, yaman dede'nin aşk ateşiyle demlenen gönlü gibi arar durur yaşlar akarak. Unutulmuşluğun kaldığı zamanlara tutsak olmayan ruhların dualarıyla hariçten gazel okumak gerek geçmişi silmek için. Gözün gördüğü tema ne olursa olsun, uzun tartışmalar ve sohbetlerde yer almak kendini okumalı yeni dostlar edinmeli kalb. Ruhu tarafından anlaşılır olan duygularla birlikteyken geriye yaslanışında bir rahatlama sezer sevgi. Bir şey söylemene gerek kalmadan her şeyi anlayan arkadaş yanı çok rahatlatıcıdır duaların. Yalnızlığın görünmez kılınmış yan sokaklarında sürprizlerle dolu, belki diye geçirilen zamanda en önemlisi birlikte olan cümlelerin sebebinde onu kabul etmesi. Ve abartıyla konuşan ya da susan, saçmalığın bizzat anlam ifade ettiği an

AH-I DERUN.. Gecenin temaşasına kendinden bir parça katarak okuyanlar, hasbihalleriyle bulutlara inat gözyaşı dökmekten çekinmeyenlerde, bu aşk. Kimilerinin sıkıcı bulduğu hayattan ilham alarak duygularıyla özdeşleşmek isteyenleri beğenmek istiyor gönülde, bu aşk. Hisseden dualarla mahreme az mesafe bırakanlar için bu aşk. O denli tanıdık ki gecenin çobanları, mesafeyi kısaltarak okumaya devam ettikleri hissettirdiklerinde, bu aşk. Suretperest yaşamları bir nebze de olsa kabuk edilebilir kılan gecede korkmadan ılerlememizdeki takdirin sahibinden, bu aşk. Fakat,bizi değiştirmeyi becerebilenler aynı zamanda bize yaklaşmayı becerenler arasından çıkmaz mı? Daha büyük bir şey ifade eden boşluğu dolduran, bu aşk. Ve ben bunu kelimelere dökemiyor ya da dökmek istemiyorum diyorsan, bu aşk. Hiç de belli olmayan takvanın birleştirme becerisinden kalpleri refah bulanlardan, ilk ipuçlarını alıyoruz demekle yetinmeyi bilenlerde, bu aşk. Duygusal bir aptal olarak görünenlerle beraber yaşamak, şems vakti görkemli suretten iyice sıyrılıp, o güne o an'a erişerek öyle bir mutluluk ki, gülmek ve ağlamak arasında muğlak bir noktada beni sıfatsız bırakan, bu aşk. Birbirine dolanmış yaşam yumağını, sabır ve şefkatle açar gibi kalbleri inceliyen teheccüt vakti, bu aşk. Gizli odalardaki suların sessizliğinde gecenin dersleri tabuları yıkıyor, yürüyen ölüler arasından geçerek, yenilgiden hiçlike gelenlerde, bu aşk.

MİSKIN...Çaresizlikten geçiyor çareler. Sevgı uğruna yaptıklarımız duyguların saklı hatıralarında. Zaman içinde yolculuğa tutunan örülü geçmişlere, merhem olma mücadelesine şahit oluyor uyanan duygular. Bizi bir anda bambaşka yerlere götüren lezzetler an'da. Sevgi kokulu hayatlarda gerçek bir gülistandır dünya. Şems vakti iki güçlü etki var; tat ve koku. Senin kalbinde bu ikisinin birlikteliği hem damağinızda hem ruhunuzda daha hoş. Gönlünün doğurduğunda daha kalıcı tatlar bırakıyor. Birçok insanın ilgisini çeker kabir ziyaretlerindeki sonbahar duyguları o kendine özgü formülünü elde ediyor. Sesler arasında küçük sırlar saklıyor insanı özellikler. Gücünü nereden alıyor, kayıp giden hayaller en sefil zamanda. Rüyadan gerçeğe uzanan duyguları aklının alması gerekmiyor, kendi karşısında yüzünü örtmek zorunda kalanlar için sorgulama ve hesaplaşmaya girişir yakmaya karar verenlere karşı çıkarken. Ne ki, bu o kadar da kolay olmuyor diyen dostlarla son saatlerini yaşayanlar yağmur bulutları misali yol almaya çalışıyor. Karamsar yarının insanını keşfetmek ta kendisi, hak edin güçlü ve güzel olanı. Acılar içinde aynı şeyler söylenebilir. Tek fark gülümsemeniz derdinize. Öyle çok şımşek çakıyor ki gecenin çobanlarıyla buluşunca, tefekkür süreci geçirenler durup durup öğüt verirler. Kaç şüphelı yanınız var? Hayata değer katan sevgiyle yaşayanlar için, ah kalbim varış noktası henüz yok.

DUYGUDAŞLIK.. Kaybettiğimiz güzelliklerin çığlığı, nasihat almak isteyenlere bir çağrı bu aşk. Arasında gizli yollarla birbirine giden gönüllerde, bu aşk. Bitmemiş öyküleri anlatan kabirlerin çağrısına kimbilir çok uzak suretperest yaşamın, benim yaptığım en güzel işlerden biriydi aşkın duasıyla ağlayan toprağın gösterdiği cemali, bu aşk. Yarım kalan işlerinizden bir diğerini soruyor, sıradan olmayan yetim kalan duygunuzla ne gibi farklılıklar var? Susuz kalmış bir şehrin şehitlerinde kayıp sözlerde, çok özel şey, bu aşk. Bilmiyorum düşünüyorum lazım olanı, bir derdim de yok. Mesela, ya da içtenlikle istifadenize sunulan, iyi günler dilediğiniz çok yoksul, itilmiş kakılmış, kandırılmış yaşamı bir esere dönüşmüş, duygularındaki dipnotlara kimsenin kendisine merhaba demediği bir dostun mu var? Ona hitap ettiğiniz için dili dolanarak teşekkür eder size ve siz utanırsanız, bu aşk. Nasıl tarif ediyorsunuz onu? Çok uzak olduğun sevgi meselenin özü. Hep baskı altında kalmış yanında. Üzülüyorum terk edilmiş duygular tarihe karışıyor. Geride bırakacağın resimlerin ortak noktası olacak mı? Farklısın, farklı olduğunu görebilirsen, bu aşk. Ben ben değilim'le kapıyı aralayanlar için ne düşünüyorsunuz? Oysaki, bir soru kalmış aklınızda, çıkışsız yanında cümleler birini arıyor. Şems vakti kendinden başka kimi olduğunu dualarla yokluyan ve senden başka kimse yok diyen, bu aşk.

AŞKIN ADI VAR... Bende olan beklenen kendini gerçekleştirmek için imtihanda olandır buyurdu Pirim. Aşkın duası uzun bir geçmişe; fakat kısa bir tarihe sahiptir kerbela gibi dedi Mirim. Aşıklar camiasında kabul görmesinin ardından değışik görüşleri benimseyen muharrem ayı gibi kendinden dost illerine uzaklaştıkları nokta bu aşk dedi Meczup. Ta ki, yarının insanı sadıkların şems vakti terapilerinden edindıkleri her nefesteki tecrübenin adıdır dua dedi İhtiyar Bilge. İçindeki sorunlarla boğuşturulan gönül iniltisindeki sırrın akıbetinde dile düşmeyende aşk dedi Zahit. Ateşinden ısınıyoruz aşkın, danışan dikkat çekiyor, dünyanın pabucunu dama atanlar kendinden önceki gibi ibrahimdir dedi Garip Çoban. Geceyi değiştirmek için h/arlanan b/aşka yanmış kor olmuş, aslının külünde muazzam kaynaklar var içindeki putları yıkmak için dedi Deliler Şeyhi. Samimiyet ya da gerçeklik denebilir şems vakti gelen şeydalardaki kimyanda, ne kadar çok kendin olabilirsen bilal gibi aşka kim bir duvar koyar dedi Miskin. Gönlün ateşlendimi o an değişip gelişmesınin olasılığı o kadar artar ki rüzgara kapılmış saman çöpünde aşk dedi Hırkasız Derviş. Ebubekir gibi kokusunu duydun mu? Hisseder ve anladıklarına danışanın kapısını çalan, garip ahmed'tir aşk dedi Aklı Kıt Adam. Dinlediğimizi sanırız temaşaların hu'larını, böylesi hassas olan kişinin ısrarla peşinde koşan yunustur deryada, kendi s/özünde


AŞKIN GİZLİ SAKLISI...Kırılıyor gecenin çobanlarının kolu kanadı, bir hal mi arıyor ruhları şems vakti. Kaç asırdır anlatılmayı bekleyen hikayelerin hala aşkla alınan abdesti bozulmamış, bu şerefe nail olan sesini doğru dinlemek için seyrediyorum gönülleri, çok şükür hala benı arıyorum! . Ancak görünüyor ki, ibadetsizlikten kurtulmak için hasbihallerin amacı, benim içinde başlattın küçük cihaddan, büyük cihada manevram teheccüt vakti, çok şükür hala beni arıyorum! . Kimin sözünü dinlediysen hikayen odur, bitkilerin karanlıkta kalan ışığı daha iyı alabileceği uygun bölgelere doğru tüm azimleriyle yönelmeleri gibi sevgili kılınmak için, çok şükür hala beni arıyorum! Sevgi güzel kokulu bir çiçektir, dualarla onu sulamak hayati bir öneme sahip; çünkü insanın içindeki dua gelişme ve büyüme güdülerini canlı tutmak için secdeleri uzatıp, ölümü benimseyip kırışan yüzümüzden, ağaran saçlarımızdan ve kaybolan güzelliğimizden bu denli korkmadan, paha biçilmesi zor kazanımlar da elde ediyor olmak için, çok şükür hala beni arıyorum! . Zaman içindeki yolculukta sevgi uğruna yaptıklarımızdaki saklı hatıralarda ilk aşk, geçmiş zaman küle dönüşmeyen mekik dokuyan hayatta, kabir ziyaretleriyle bizi bambaşka yerlere götüren lezzetlerde, çok şükür hala beni arıyorum! . Böylesi daha helal gece derslerinde haklı olan aşk, hatalı olan benim, gitmek mi kalmak mı? güzelsen gizli saklınla aşk, çok şükür hala beni arıyorum!

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 10.1.2013 01:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Gönül ehli gitti de aşk şehri boş kaldı deme Cihan Şems-i Tebrizî ile dolu, Mevlânâ gibi mürid nerde?

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Engin Demirci