GİZLİ GERÇEKLER...Kimsenın neden konuşmadığını anlamak için tek neden kendine zaman ayıramamaları buyurdu Pirim. Bakmadan görenlerin tek kişilik yaşamı bir garip dedı Mirim. Herkesin bildiği sırlar o gece kayboldular yağmur vurdugunda dedi Meczup. Hitabet kullanıyor hamiyetsız duygular, zavallı mantıktan meydana getirdiğiniz yaşam tarzında dedi İhtiyar Bilge Ruhla bedenin boğusmasını inkar eden suretperest yaşamlar, faziletin saadetten asla ayrılmaz olduğunu düşünemez dedi Seyyah. Biz suçluyuz, bedenin zevkleriyle ruhu çarpıştıramadığımız için dedi Sufi. Çok meşguldük sözlerin köşelerinde, en hayran en sadık urban duygumuzla dedi Hırkasız Derviş. Sonradan tutkunu olduğum şems vaktini işin içıne kattık ki, gönül sözlerinde üçümüz de vardı, büyük ılham kaynağına sık rastlayamamak çok acı olsada, iyiye doğru bir değışim bu meşk, ikisi arasında gidip geliyorum dedi Garip Çoban. Nerede olduğunu bulmak için uğraşıyor olmak bir mesaj aşka, en çok da bu çok boyutluluğu seviyor galiba ruh dedi Zahit. Her halükarda ne görüyorsan o düşler diyarında aşk dedi Miskin. Bin nedametle nihayet anladık ki dünyada belki herşeyi bulmak kolay, kendini bulmak zormuş. Kendimizi nerede bulalım? dedi Deliler Şeyhi. İki cinsiyet arasında sıkışıp kalmış olan suretinde güzel görünmek ne kadar zamanınızı alıyor? dedi Aklı Kıt Adam. Onların hikayesi tümden kayıp, ne kadar karmaşık ve acılı söylenecek sözünüz var.
YAŞADIĞIMIZ ÇAĞ.. Benle sen arasındaki en güzel dildir biz. Sevginin insanda geldiği nokta, gürültüsüz yanlarındaki hep sende duranlar. Sessiz olan yanın susuyor. Söyle şems vakti aşk tanır bizi. Sanki sen gibi dağların ardı. Hor bakma yağmur yağarken deli deli her yere diyen sestemi yalan. Beni hoş gör gece, bırak gideyim benim ne suçum varki. Nasıl razı olacak, hayata davet olarak ölüm yaşadıklarımızdan. Yumuk gözümüz akıp giden görünümlü yaşama. Çünkü sevgi pratik bir iştir. Burada durarak bir noktaya değinmek lazım. Onu görenler geldiğinde; bu, bu benim daha çok seven midır akan gönül. Kendini bulduğu için biraz sessiz ol diyen mutluluk çığlıkları arasında büyük bir mutluluk yaşıyormusun? Ortada güzel paylaşılan bir şey sevgi varsa, o güzel şey her zaman güçlüdür. İçindeki rüzgara ulaşman için hazanı kıskandırmalı gecenin kıyısındaki içindeki sızılar. O karanlıkta susalım savaşan yaşamla flört eden yanında. İçindeki bütün kuşları uçur, ve ellerin coşsun. Ölüm korkusuyla denize dalıp nefesin tutan yanında dudakların kupkuru. Somut olan, ben buyum, der hep o gün. Her tarafından riya damlayanlar arasında diline neyin adı düşüyor. Bu körlükle sırra erilır mi? Bir şey yok cisminde. Yok edici düş gücün, bir bütüne hizmet ettiğini gördün mü, tevekkül içinde savrulan yaprakları. Yaşadıklarını reddeden doğandan aynıyla yansıtmayı başaran yalnızlıklarından beslenenlere karşı duruşun üryandır
ADEMOĞLU OLMAYAN İNSAN NE KADAR DA YOKSULDUR! .. Mukaddes makamlardan huzur nefesleri için yol nereden! Ademoğlu burası dünya! Nasıl anlarsan anla! . O günün anlamı, dilinde gizlı şems vaktimi? . Tekrar tekrar, ah bu kımıltısız akşamüstlerinde seni alıkoyuyorum. Herkes biraz başkası uykuda. İyi misin? diyen bir sesle uyandığında seni sensiz yaşadığını söyler engin gönlün. Sevgiyi dualarla yuğuracağı ruh, teheccüt vaktinde esmanın hu'lardan aldığı ilhamı meşkle birleştırenlerdekı halde aşk. Hoş, artık hakkını helal edemeyenlere hak iddia etmemek. Bu ahval ve şeriat içinde küçük bir gezintiye çıkalım bizimle. Hep gideyim derim hatırladığımda, teşekkür öne çıkınca, gönlün dar sokaklarından fırlayan dualar, öğretici ve düşündürücü. Ve ekliyor açmazlar, umulanın aksinde duyguların soğumasına neden olanlar, hem yanlış adımlar atar ve hem de ciddi hesap hataları bir bataklığa dönüştürür yaşamlarını. Normal bunlar, boşaltılan her duygu, sevginin geleceğine tehdittir. Etrafında oluşan ve gelişen harici sorunların,kökleri kendı içindeki duygu gibi yansıtanlara ilişkin pek çok şey söylenebilir şüphesiz. Farkında mısın? Ey acı, beni bekle, bensiz tadı olmaz gözyaşlarının. İyi anlarsın sabahlarda nefesimi sokacağım bir boşluk aradığımda. Sersemliğimin serseri dilinde akşam oluyor. Şimdi sana ne anlatsam eksik kalacak. Şöyle düşmüşüm, sen de gelsen bir eski duada. Dilsiz bir dilde, biz ona ümit deriz yaşayanlara üzülerek.
NE GARİP CİLVE! AŞK.. İtina göster sözün en güzelini söylemek için muhatabın aşk olsun buyurdu Pirim. Aran açılmasın kendinle münasebetinle, seninle konuşan aşk olsun dedi Mirim. Düşünmeyi ve ibret almayı öğrendiysen, nezaketin aşk olsun dedi Dost. Uyanmak için Beşir sıfatına sahip olanı bulduysan, dünyadan seni alacak aşk olsun dedi Meczup. Kulak asmıyormusun hala kalbine, yalnızlığa bürünen yanını aşka davet eden, aşk olsun dedi Zahit. Tebliğ ve irşat makamını öğren sevgiden ki, son sığınağın aşk olsun dedi Deliler Şeyhi. Saf saf dolaşır gecenin çobanları düş yollara, dışardan baktıkların belleğindeki efsane, yaşarsan kiraz ağacı kadar samimiyse sevgin aşk olsun dedi Seyyah. Kapıdan içeri girince hep anımsadığında hiç bir şeysin, karşı karşıya olduğun anda kalıcı olan, aşk olsun dedi Hırkasız Derviş. Tamamen gezi ve dolaşma yerimi dünya düşkünlüğün? Birbirimizin farkı yoksa farkeden aşk olsun dedi Fakir. Artık üzerimize üzerinize geliyor, dikkat çekici birbirine zıt duygularla kafa kafaya hala kendine uzak olduğun tavan yapmış yalnızlığın dedi İhtiyar Bilge. Budur insanoğlunun hali pürmelali! Kıvrak cevaplar vermeye gerek yok, bizim güvenecek kimsemiz olmayacakmı diyor sevgi, orada hiçbir sorun yok, dışına itilenler vakti zamanı gelince ölüyor, ben yaşıyorum biz her eve lazımız çare bulur mu? Sevgisiz kalplerle kusura bakmayın başaramadık ademoğlu olmayı dedı Garip Çoban.
BİZİM GÖRDÜĞÜMÜZÜ DÜNYA DA GÖRÜYOR... H/içe eşit dualarla şems vakti, böyle böyle arınacağız. Sevgi birleştirir seni seninle. Hala o çocuk gözlerine baktığında utanıyorsa kalbin. Benim ne gördüğümü onlar görmüyorlar. Doğanın dilini bilen sevgide başarılı oluyor. Gözlerinde görüyorum kırgınlıklarını, hiç dışarı çıkmıyor dikbaşlı bir gurur ve gizli ama yıkıcı öfkeyle perdeliyor yalnızlığın. Utanmayanlardan dolayı, çok hem de pek çok utanıyor sevgi. Yudumladığınız keskin yalnızlığın karşılığında ne aldın? Bizde sevgi kutsaldır. Kimsiniz siz, neyle meşgulsünüz aslında? Miskin, dingin, derin hafızalardaki sesin. Ruh kalesini fethetmek için kalbin emirlerini dinlemeli. Kör bir itaatte suretperestler, hiç görememişler kalpteki sevgi neşvesini. Namütenahi dereceleri olmalı, dünyada asıl hünerin bir kainat olan kalbindeki sevgidir. Açlar la sefillerin yanında olmanın sevincini nerden bilsin gece uykuda olanlar. Akıbeti suretine yansımış olan cehenmem'i öldükten sonra sanırlar. Aşk; hem huzur, hem tufan. Teheccüt vakti, O beni doldurup beni boşaltıyor ilahi neşve kuyusunda, ölü ruhlar arasında. Bu garip halimi avutuyor, rabb'in dilinden fışkırdığı gibi gelen sesler. Gören gözle bir baksana! Beni herşey bana anlatıyor. O herşeydedir, yağıyor bana, gözyaşlarımla beraber dönüyorum bana. Duygunun kaç dünyası var fakir düşene. Saadetin dünyasında karanlıkta kalan suretperestler kendini nasıl tanır uyanmazsa rüyadan.
HER ŞEYİMİZDE ŞEYİZ... Herşeyi kaybetmek, gerçekten herşeyi kazanmak için bir başlangıçtır teheccüt vakti hakikat gözüktü; yaşlı gözlerle Lehv-i Mahfuz okundu buyurdu Pirim. Aşk deyince akla, ruhla ilgi çekici bir alışveriş geliyor dualarla dedi Mirim. Kutlu düşüncelerin neyi temsil ediyor hasetçiler arasında dedi Meczup. Kalem neyi yazar saklanması gerek olmayan sırlar olmasa, aklı olan havaya doğru tükürmez dedi Aklı Kıt Adam. Marifet denizinden kim istifade ediyor? Kalbe gelen hatıralar biterde, öğreneceklerin nöbet tutar makamında dedi Garip Çoban. Aşk ve muhabbeti nereye yerlestirdin! . Takındığın tavır hasetine karşılık vermiyor, susturulan yanın çok sofistike dedi Seyyah. Kendinden uzak olduğuna kalbin şahit, sevgiden artakalandır suretperest yanın, süresiz ve dönüşümsüz körlükte her şeye rağmen gece harmanı devam ederken ruhun dedi Hırkasız Derviş. Olaya vakıf olduk geceleri bir kalbe dualar ederek boyun eğerek, hiç sormuyorsun bana ne oldu diye dedi Zahit. Bu aramızda kalsın dediklerini, anlatacam diye tutturmuş suretiniz dedi İhtiyar Bilge. Yüzünü düşürme dünyaya, sen iyiysen bende iyiyim diyor ruhunuz,bilinmeyen hikayeleri vardır her kalbin, sen seni sen mi sanırsın? dedi Deliler Şeyhi. Huzur, kendimize doğru bakmakta! Evet, şımdi bendeyiz davudi vakitte öbür dünya ile aramızda bu dünya var dedi Miskin. Neyse ki, hiç olmadı yalnızlık, bu kadar zengin bir dünyayla karşılaşacağını bilmıyordun dedi Aşk.
BİR RİCA.. Hasbihal için, çay yokmuş burada, düşünsenize hayal'di hayal kırıklığı olmuş dünyan. Bir keşfin adı tek nefes. Durmadan geriye bakarsan, ileriyi göremezsin. Bu dünya bir sır, zor yoldan gidersen. Kim olduğumuzu biz belirleriz, aşk başa düştüğünde, az'dan çoğa gittikçe iz bırakmaz, istemenin sırlarında. Herşeyi fark et.! Burada bir şeyler eksik dediğin, burada. Önemli olan ise aşk sözcüğüne yüklenilen anlam. Demek ki ilk açmaz sorunun tanımı şems vakti. Paylaşma duygun gelişti nefes alıyor artık duyguların. Seni görüyorsun, utanmıyorsun sevgiyle örtükçe, bayram sevinci gibi bizim yoksulluğumuz. Bir damla gibi aynı yere düşenler kalbin rızasını kazanıyor. Kaybedenlerin muhalefetindeki kendiyle dalga geçmenin adı yalnızlık. Çözüme giden yolda, şifreli gecenin mektupları. Susarak, yapmadınız mı bir şey. Şimdi yok, size iyi uyku. Hatta daha fazlası var, böyle düşünmek için nedir dayanağınız? dersek! Ne yazık ki var! Sevgi. Boş bedenler haline geliyoruz. Böyle bir çağda yaşıyor sadece insan. Şunu düşündüm, çok mutlu oldum hikayen burnumuzun dibinde. Siz gerçeği arıyorsunuz, sevgı yanıbaşınıza sokulduğu halde, hala düşler vaktinde yaşıyorsun. Su lekesı gibidir ruh icin dünya. Vakit aşk-ı kıyametse, gitmek gibi mesela gitme diyen ıcin sevgimiz. Telaşımı hoşgör sevgili, gülüm O'dur aşk sözle olsaydı. Gönlüme sığamadın ki kara sevda bu. Sussam her şeyde sen, tut gönlümden aşk
HEY.. Günle gecenin devir teslim törenine katıl, yoruldun artık kendinden. Ateşe düşmüş yanında, y/ar değil midir? Aşk. Açık değilsin kendine, asıl konuşulması gereken yerde başlıyor zanların. Kibirlerin geç otur diyor kalbine. Kendini sorgulamıyorsun, içinden ırmaklar fışkırırken ikrar ver engin yüreğine, yüzünü göster şems vakti. Hücrelerine fısıldıyor esmasını aşkın. Teheccüt vakti garip başın, seni sana çağırıyor. Mümkün değil dediklerin, ruhuna hükmeden tuzakların hayran ettiklerinden kurtulanların vefasıdır aşk. Kalbine koşulsuzdur sevgi, samimiyet içinde olanlara ilgisini eksik etmeyendir aşk. Ölümsüz sevgi olmalı gönüller. Seni görmeliyim uçuran teslimiyetindeki görkemde. Bilgeliğin zirvesinde duyguların coşar taşar. Kayıp seslerini keşfettikçe hafifle biraz. Hadi siz de çekilin içinize, keyfini çıkart bu demin. O adam/kadın bu olamaz dediğin an suskunsan, aşk işe yarar. Leyla olmasa Mecnun yanar mıydı? Kokusunu bile merak edersiniz aşkın gizli hallerinde. Ruhun tahlil edildiğinde dualarda, kim olduğunuzun farkına varırsınız yaşadıklarınızda. Aşk güneşi hep yeniden doğar ve buluşur sevginin taht kurduğu yanınızda. Henüz kaç yaşındasınız? Lüksün yükselişindeki yaşamda! Yalnızlığın yaşamda kol gezdiği sokaklarınızda mücadele ediyor sevgi. Kusursuz bir dünya sayılabilir modellenmiş hayatlar. Bir karış tedirginlik hissinizle renkli dünyanıza hoş(mu) geldiniz. Hey! O çok sevdiğin tedirginlik bir yerinde duruyor hala. İz süren beninde üryan beninin adını biliyormusun? ...
YAŞADIĞIM AŞK.. Gardını almış sevgi bekliyor kalbinde, muhterem efendin buyurdu Pirim. Herkesten nefret eden mabedinde hantal duygular tırmanmıyor ruhuna dedi Mirim. Suretperest yaşamlardaki parçalar sert, kabuk gibi bir gerçekliği anlatıyor bazen de gözden kaçmış, duyulur duyulmaz tebessüme yol açan hikayelerden oluşur olmuş ilişkiniz dedi Meczup. Hep bir noksanlık hissine yaslanıyorsun, dokunanlar kam almamış, gerçeklık sınırları çoktan silinmiş ilham almıyor duyguların, bana neler oluyor? diye sorun şems vakti dedi Deliler Şeyhi. Benim ve ben yaştakilerin leyl vakti macerası, belki de, sürekli değisen ademoğluna tanıklık diyorsunuz dedi Aklı Kıt Adam. Kalp etrafında olup bitenler, hep onu güzelleştirmek için, ama sonuçta ortaya çıkan şey acaba güzel midir bunu tartışmak gerekir dedi Miskin. Duyguların sözlerinin dikkate alınması gerekirmiş, ama önemsenmemiş harabe halindeymiş ve onarılması düşünülmüş sevgin dedi İhtiyar Bilge. Sağduyulu insanlar birçok şey söylüyor ama gayreti de çok önemlidir birçok rengini kaybettiğini vurguluyor ilişkiler dedi Hırkasız Derviş. Her şeyiyle karmakarışık bir şey olmuş yaşamlar, kaybettik insani değerlerimizi? Yıkımlar oldu dedi Yoksul. Birbirini yok etmek üzerine kurulu bir ortamda her zıtlaşmanın hep iç huzursuzlukta, bir s/özü olduğunu düşünüyor sevgi dedi Seyyah. Öyle düşünüyorum ki şu anda içinde bulunduğumuz gürültülü, patırtılı kavganız dedi Zahit
Engin DemirciKayıt Tarihi : 12.12.2012 00:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey...gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta. Geç kalmayasın! Kavl-i Hz.Şems-i Tebrizi k.s.
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/12/garip-coban-divani-20-engin-demirci-www-beyazrenkler-com.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!