BANU CİHÂN... Himmetine bakıyor gönlüm nazarının kavl-i şemsin. Size ait bir icat değil kalbiniz. Takipçiniz aşk mihrapta kendine karşı geliyor. Baş döndürücü yükseklikte duruyorsunuz. İçiniz yerine dışınıza düşüyor masallarınız uykuda. En kıymetli,büyülü hayret verici temiz haliniz. Bir aşk çıkartıyor gecenin çobanları. Başka bir dünyadan gelme görüntüleri, mistik hava ve nazik görüntülerini aşktan oyulmuş kelimeler çıkıyor. Görünüş ve halinizi ne etkiliyor. Düşüncelerinizi nerde toparlıyorsunuz? Gerçeklerinizi boğmayın kalblerinizın kırılganlığı tuhaf değilmi. Yarının sessizliği arasında hayat kısa. Hayali güzellikler değişici şaşırtıcı derece. İddialı ve büyüleyici tek gerçek aşk. İçgüdülerin peşinde koşanlar kendilerine çizdikleri meydanlarında gizlenirler. Sadece cesur olanların girebildiği gizli geçitten geçenler, bana neyin nerde başlayıp bittiğini sormayın söyleyemem. Oldukça zorlansada kilit altındasınız. En kusursuz şekilde korunan yerinizin ziyaretçisini en şaşırtıcı bekleyeniniz nedir? Başdöndürücü ve geleneksel renklerinizde sizin çaba harcamanız doğal renkleri aşkın. Etrafınızda sizi anlatan yazılar neler diyor? Hilali görün, hakkın ikramını hak ediyormusun her nefeste. Yakınlığındaki sırrın nedir? Sönen ateşındeki külde. Güç gösterin kime? Aşk mey/hanelerinde dolaş ki,Sırrına erki aslının lokmasında şifresini çözsün cömertliğin bir aşk klasiğinde... /... Derde derman olanlar, aşktan gelip, aşka gider buyurdu pirim. Dilekler zamanında sır kanunu, kaderinizin değiştiği bir gecede gelir tam güven. En önemli sorunuz nedir? Kör karanlıkta yanardağ gibi kaynıyor uykudaki haliniz. O halde cevap veremiyorsunuz dualara. Tüm mevzileriniz düşmüş, artık çok geç olmayabilir. Katıksız aynı aşkın yetim çocuklarıyız. Zamanlar, mekanlar, eşyalar, giysiler, coğrafyalar çok farklı olsada, bugünle tuhaf bir benzerliği, hüzünlü de olsa, tuhaf bir huzuru vardır avareliğin. Her bakışı tartışılanların hesaplaşması da çağının sınırlarını aşıyor. İçimde yanan korun ummanındayım. Yüreğime süs ettim yüreğimi, gönüllere hitap eden molla cami yaralarımın sultanı. Peki hangi koşula bağlanmış dünya aynasında biz eksik biliyormuşuz bizdeki aşkı. Dost doğru kulluğumuza yansıtacaklarımız aşkla kalın eyvallah diyerek yatağına çağırıyor. Ebedi vatanına kavuşuyor ruh, istila edilmiş zayıflamış duygular kudret sahibiyle buluşunca şems vaktinde. Gönülden seslerde benim hikayemde paramparça olan aşkların divaneliği derin mevzu. Uzak noktalar biraz halimden anla artık niyetimin rotası belirsiz. Söz bitmemeli diyor gecede derviş. Usulca baştan çıkarıyor aşk. Hayat çok çiğnendi, geçmiş mazi olmadı. Sevmeyi artık yürekler kaldırmaz olmuş. Tek başına artık insanlar, önce göz nasibini almalı gönülden. Ya rab ne zaman dua edersem kabul et dedi çoban... /... Şirazesi bozulmuş şımarık suretler arasından gitme zamanı geldi, muhabbete elini uzatanlarla. Coşkuyla bekliyor yüreğim, Her öncenin bir sonrası vardır, ama her sonranın bir öncesi yoktur hz insanda dedi Hakikati Arayan Garip Çoban. Seni okuyup yazman gerekir, çok haksızlık etmişsin yüreğine. Ahi Evranın buyurduğu gibi, hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir bu sözü tut buyurdu pirim. Kuşkusuz bir öbek, semaya ağlayarak bakmak. Ağır ağır kendine çıkacaksın belleği geçip, şematik sureti görmeden. Birazcık açman gerekecek kalbini sevgiye, kaldı ki yine bizim yokuşumuzdur gönüle çıkan merdivenler. Biraz daha yol almalıyım kuşkusuz, bir çekiciliği var her suretsiz aşkta. Akşam olmakta hatta zaman zaman ruhum şems vaktinin acısından bildi. Katresi yerleşmiş belleğine semanın arada bul, yalnızca ses, üstelik tamamı da değil; aşkla aram çok da yok. Daha erkense de meske, öylesine bir hayalım de yok! Bir sevgide gönlümüzde duruyordu. Tefeyyüz bu olsa gerek. Birçok satırı kurşun kalemle çizilmiş kitap gibi suretler. Dil hanesinin kapısını aralayan, yavaş yavaş özge canla tanışıyor gönül, sahafı aşk ötekine göre daha özenli. Çok şey öğrenmişimdir tekrar basımı olmayan insandan. Senin dilinden bir şey anlamıyorum dedi fakir. Meczup, çünkü kendini dinlemiyorsun dedi. Bazı yerlerde şahit, bazı yerlerde dilencı bilirler dedi gölgem.
İÇİM ÜŞÜYOR... İnandırıcılığını yitirmiş aranızdaki suretle çekişmeniz. Çekilin aradan, sizi efendi kılan duanızı bulun bu aşkın durağı. Her ölümsüzün bir iksiri vardır buyurdu pirim. Önce kabını boşalt, sonra umuda ulaş dedi mirim. Bu yazılanlara isim verme, her harf su gibidir gönüllere, gördüğün gece yola çıkan bir su damlası yusufi kuyuya gizlenmiş yürekler için ne yapılmalıdır dedi hakikati arayan garip çoban. Adanmış aşkla bir mesaja sahıp olun. Son defa tam bir başbelasıyım kendime. Kendimi iyi hissediyorum. Kafası karıştıkça yok eder insan kendini ince mesajı çıkar aşkın. İşte o zamanlarda bizim gönlümüz virane olur. Nun bizi bize öğretir şems vakti. Hıdırellez iç manasında insan akl-ı kül olmuş vavda. Ne güzel bir sırdır aşk, o kendi içinde kavgayı bitirmiştir, alınmaz en yakın dosttur. Hasılı her şeyin tohumu kendi meyvesidir sevil de mesut ol. Kendini bilmenin yolculuğu hangi gülde zuhur etmişse o gülde bir rengi vardır renginizin. Hep aynı noktaya varıyoruz yüzlerce kelimeniz tariften ben acizane heyecan duyuyorum o büyük zevkle hakikatini oluşturan o aşk. İste böyle bir yolculuk gerçek ınsan-ı kamil olanı aramanın sıfatları vardır. Hay hay ben senden daha cesurum diyor gece. Sen korkaksın kalbine karsı gözcü olmuş türbelesen suretin. Yüreğindeki incecik sızıda var olanında gönül bahçene çıkar ruhun ağlayacak, yanıp kül olmak içın gel görüşelim diyen gariptir aşk.. /.. Hala insan takliti mi yapıyorsunuz? . Başına buyruk olanlar çok gizemli. Bu çok güzel bir sancı leyl vaktinde şems ve kameri aramak. Aradığınız şey mekanda değil zamandada gizlidir. Zaman uçar bir şeyde, şems, ateş ve su. Kendini çok yalnız hisseden ruhların zaman kaybı suret süslemelerıyle teslimiyetini devam ettiriyor. Olmazsa olmazınızın çizgisi sevginizi nasıl tasarlıyor dualarınız. Kararınızı sizin vermeniz zaaflarınıza rağmen boşluklarınızı bulmanız lazım. Ne yapacağınızı bilmenizi araştırmanız lazım özelinizde. İç içe planladıklarınız hala suretinize yansıyor. Problemleriniz ruhunuzun ihtiyaçlarına cevap veriyor mu? Nabzınızı ölçüyor gece, arayıp bulduklarınız hedefiniz. İradeniz duygularınızı temsil etmesi için, değişmesi lazım yarım kalmış cümlelerinizin. Dün değişmemiş olanlarda yarın neler değişecek? Ne istiyorsun, neler olmalı? . Sizi sınırlandıracak dualarla ruhunuzu özgür kılacak, aşağıdan yukarı değiştirecek bir kavga başlamalı. Yerinden yönetilmeli kalbiniz, tartışılması lazım uzlaştıklarınızda. Elinizdeki kötü ve güzel örnekte sizsiniz. Herkes aynı şekilde okumaz suretleri, bazıları müdahale eder korunması gereken ruhlara. Vicdanınızda yol açan ilginç durumlar neler hatırlatıyor. Bir hesabı olmalı aklın, karşı karşı kalmanız için cephenizden bakın suretinin suretine. Bağları kopmuş anahtarını arıyor daha derinleriniz..../.. Sizi bir arada tutan şey, elinizden aldıklarınız mı? Şimdi ve sonranın nedeni ne? Ne aşamadasınız sizi sevmek için. Bugüne kadar aklınızdan geçtiğini sanmadığım bir şeydi aşk. Peki ne oldu da, işte burada adını koyalım mazeretlerinizin. Ne aşamadasınız? Kendinizi sevmek için. Bu yol ayrımında zor olanı ama iyi ki dedirteni seçtin sen, bütün kırgınlıkları ve tepkileri göğüslemek pahasına vaktiyle doğru bir şey yapmış aşk. Söyleyemediklerin hep bir yük oluyor yüküne. Beden dilinden duygularınızı anlamanız lazım. Gözünü kapatan aydınlığa çıkamaz. Akıl, duygularınız nerden ve nasıl bir şey? Merakınız nasıl bir şey? Çok gizli olanlarla Allahı aldatanlar aldanmıştır gölgenızin güneşinde. Unutmak için hatırla, sırların açığa çıktığında ne söyleyebilirsin kendine? Kendine yardım edebiliyormusun? Çıkın dışarı! İçinde yaşayanlarla ölenler nelere tanıkdırlar. Tahammül edenler yaşlandıkça yaşlandıramadıkları arasında yolculuk sürüyor. Hakkın gölgesi dipsip karanlık. Rüya ve gerçekte ilahi tecellide aşk. Resul, nebi, veli,hz insan ve hilkat. Gerçekten de gerçek olan mistik hayal düzeyinde gerçekin bizzat kendisi. Gerçek ve doğru olduğundan kuşku duyduklarımızdaki görünmeyen bir şey aşk. Kendi başına buyruk suretler, kendi kendine oluşmuş gerçekte bu ben değilim. Halbuki idrak ettiğimiz hep bir şey, şey de hayal içinde hayaldir, rücu olan aşk bu alemde
GİRDİM ŞAHIN BAHÇESİNE... Hadi yaklaş! elinizin altındakilere iyilik edin. Hayatın şifreleri belkıs ve süleyman kıssası gibi. Sorularınla zamanını tüketiyorsun. Yeniden buradayım diyor her nefeste kalbin. Azıcık okşasam geceyi, sudaki ayak izlerine ulaşabilir belki gözyaşlarım. Ya da hortlaklardan dersler ve meseller arasında alıntı yaşamların önemsenmemesine yol açtığını tahmin edebiliriz suretlerin. Geçmiş açıkca çöplük, bugün o denli suret perestlerlik. Neyi anlatırsa anlatsın karşılık bulamaz ilişiksiz model ilişkiler. Beklenen ilgisini getirmiyor duygular. Tasnifçiliğe dayanan notlardan oluşuyor karanlıklarınız. Öyle ki, simsiyah gerçekle kurgu arasında gezinen insan. Kendine özgü tınısıyla bir anlatı tarzında gizemli muğlaklığın faydası olmuştur mutlaka yalnızlığa. Ve mahreminin çok konuşulduğu bır bugün yaşadığımızı hatırlatırım. İlginç hikayeler var suretlerde ayrıca enteresan betimliyor. Ben onunlayım, o benle sana ne! Nemiz varsa aynıdır. Sıkıntıları yenebilme sanatı için bu sudan içmelisin, içtikçe kanamaz sus(a) mazsın. O duvaksız harflerle kopup yalnızlığımdan çıktım yola, güzel hakikin parıltısında. Dahası her şey ne anlama geliyor hata avcıları arasında ihtiyacımız olan şey dile kolay sevgi. Süzülüp gelen anılar sizi şaşırtmadan uzaklaşıp sizi yalnızca karşınıza çıkaracak. Gideni gidınce hatırlama derdinde bir kapının önünde duran tavır alıyor kendine... /.. Kimse beklemiyor kendini, kaybolmuş olan hafızan şu soruyu soruyor. Kendin karar verdin mi, kendinle mücadeleye? . Anladım, bildim, yetti. Çünkü o topraklar aşkla ruhun özgürlüğüdür. Hürriyet bedende var demekle bir kimse hür olamaz. Şems vakti aşikar ediyor, açığa çıkarıyor aşkı. Benim gibi biri, en yakınımdaki üşüyen sokaklarda geziniyor. Değişmeyen ne kalmış, ayrılmayacaktık bir birimizden ama yüreğim yorgun zıddiyet üzerine düşününce geliyor, şems vaktiyle tevbe kapısından girenler, rahmet kapısından aşkla çıkıyorlar. Öyle bir şükür bambaşka cevaplarla başka ismiyle cevap verir. Çok özel bir şey keşfedin,vursun sevginizi ki, Onu unutmasın kalbin. Gece tadında batıl inançlarımız ve takıntılarımız yıllardır şahane hatalarla değişmemiş. Aşk ise uykuda olanlara inat, bir çiçek bırakıyor gecenın başladığı yere. Yüreğinin burkulduğu zaman eskimiş yalnızlıklara inat kuytu sularda zaman öncekiler ve sonrakiler, rüyalara inat kendi macerasını kendi yaratanların içerden ölmelerinin tarifi oluyor suretler. Günümüz insan ilişkileri zihinleri okumanın ardından temize havale ediyor duyguları. Gerçeğine bir teselli sunuyor, olgunlaşmayıp aksine eksildiğini öğreniyoruz kilit noktada gerçekle yüzleşmemek için zamanı teselli sözler yerine, yalın gerçeğin kabulünden hareket ediyor aşk. Neden cezalandırıyorsun kendini, kim kırmış kalbini ilk bakışın aşka inanmış aşksız.. /.. Aşk bahane aşık için, çok heyecanlısınız, çek besmeleyi açılsın artık kapıların. Zihinsel saflık akla aşkı öneriyor. Mağduriyet zamanınızda yaşıyor kalp. Ne lazım sabır için. Hiç hesabın üstünü örtmez zaman. Aklı akılsız kullananlar için yalnızlıktan ürün almaktır yaşam. Bir tavsiyede bulunun kendinize tercüme etmek için. Manası olan dilinizin çekirdeği sevgidir. Parça parça olan inandıklarınız önünüze neler koyuyor. Bühtan halinde suretler. Huşu veren duyguların kelamı açıldıkça aşkı anlayacaksınız. Aşka yürümeye devam edelim ki, bizim olan sevgi bizim kalsın. Gaflet halini hiç sorgulamıyoruz, kendisini böyle miyopluğumuzun. Şikayetinin içten dıştaki kaynağı çok sey bildiğinizi. Çok yere gider şems ve kamer ama hiç bir yere gitmez. Bir yere gitme niyetindemisiniz ateş ve su gibi. Banu çiçeklerinin kokusu sizi çağırır şems vaktinde size. Hiç vakit yok, zamanı durdurmanız için. O hiç olma gayreti içindedir, yaşanır fakat anlatılmaz. Nefsin kenarıdır hayat buyurdu deliler şeyhi. Ben size sözümü tuttum yok oldum. Eğer böyle ikramlar üstümüzdeyse onlar bize sermaye olacak. Birer miskiniz ama ben bir hiç mişim, yokmuşum, yok olacak mışım şems ve kamerin buluşmasında ruhlarını keşfetmeyi öğretiyor aşk dedi pirim. Ben derken ağlarmısın üzülürmüsün. Aşk hep birdi, hz insanda bölündü bir damla suda, ölümle leşleşen mahluk, kıskıvrak bu nur tekrar bir oldu.
GÜL MEVSİMİDİR FERYADİ SONBAHAR... Haldaşım hayretler içindeyim batmayan günde, tarif edilmeyeni tarif et ızdırap çiçeğim. Seni çağırıyorum, söz kisvesi giymeden, kamer henüz kalplere düşmeden. Herkesin lisanından haberdar, ama kullanmıyor, size aşık oldum diyen aşk. Düşünerek aşık olunur hancı. Hiç boş durmayın, hizmet edin kalbinize. Kendine sakladıklarında bir sürü hoşçakal dolu, seni üzüp zarar verenler. Elinde kalan son şey sensin, gelecek şimdi sizde gizli. Kolları sıvayıp işe koyulun şems vaktinde, dengeler nasıl değişecek görürsünüz. Çok farklı nüfusa sahip olanları görürsünüz hilal adımlarken leyl vaktinde. Elinde fırça, son saniyeye dek bir renk, bir figür, bir nokta daha ekleme telaşında, nasıl algılanıyorsunuz, neler hissettiriyorsunuz? . Hayatın sizi ilgilendiren boyutu nedir? Kendinizle doğru iletişim kurun. İnsanlığın halleri bir enaniyet mi? Kaybetilmiş değerler kimilerine çok yakın. Söylesem mi, söylemesem mi, dediklerıniz gıybet genellemeleri olarak dedikodulaşmışsa, şefkat tokatını ara. Olduğu gibi kabul ettiklerin sabrını arıyor. Soruna değil, çözüme odaklananlar kazananlardır hissedenler. Kendini çekemeyenler erdemini aramıyor duyguların. Yanlış iletişim silahınız hep bana dedikçe, sarmış sarmalamış duyarsızlığınız günü kurtarma derdinde. Bir gövdede üç farklı olan günahlar kulunu arıyor. İftira atıyor kibiriniz kalbinize, tekrar edin hatırladıklarınızda en çok sevdiklerinizi.../.. Pirim, karşıma gelip gene bana dedi ki: Yüreğine kim bu füsunu okudu, ne oldu sana? .. Çetin bir yüzleşme şems vaktinde.Anlamadığın bir şey var, içime dokunanlarda. Sen git demeden gitmem diyor aşk aklınıza. İçinizde savaş başladığında sizden başka kimse olmayacak. Bana verdiği sözü tutarak doğuyor kamer. Sensiz dünya çekilmez olmasın, gecenin karanlığındaki çığlık sesleriyle. Sazlıklara şems vaktinde gölgesi düşen çobanların ruhunu temsil ediyor nefes nefes ney. Dünyanın etme bulma tarafını çok seviyorum diyor gece. Anlatamadığımı anlatıyorum, sen ne güzel komşumuzsun ey aşk. Tadıyla tuzuyla aşk varsa, mekanın önemi yok. Bir şey istesek geceden, yaşamayı beklemek lazım. Hal ehli olmak için unutmaktan korkmayın. Çünkü soru sorulmayan akıl eksiktir. Bana aşkın aşık olduğunu biraz geç anladım. Yıllardır görüşmediğimi anladım benimle, bukalemunluğuna inanmıyorum hayatın. Değiştin, bilmiyoruz seni kim değiştirdi? . Şu kainat kitabını açtım, kelime kelime hecelemeye başladım. Aşkın şems vaktindeki hünerine şahit olurken. Tebah olmuştum, nihayet yorgunluğuma acımış mıydı, neydi? . Geceler bir meşveret fısıltısıyle, içten içe konuşurlar vakit vakit hangi sırrın düğümünü çözmüştür aşk. Niçin, yazıyorum? Şebnemin, kendisini bir anda kurutacak güneşi beklediği gibi, benide bir cevabın beceriksiz eli derleyip toplayamaz, hoş gör aşk. Kim inandığından emin?
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız