MASAL MASAL İÇİNDE...Bu yaşamda kendine kaçış yürek ister, masal bu ya. Demek istediğin hangi tavrınla sensinde bulamadıklarındaki şaşkınlık mideni bulandırdıda kör döğüşünle görenlerin, masal bu ya. Nelerin arasındasın kendini okumadan ebeveynlerin olmustu, dahası aynı münakaşalarınla yad ettiklerin zamanı sanki bir masal diyarı gibi tasvir ederler, masal bu ya. Yaşadığı en basit olayı anlatanların kudretinden söz etmek gerek uzun uzadıya, yoksa öyle herkese hz insan demezler! ,masal bu ya. Çok uzattım harfllerle temaşayı hasbihale geçmek çok daha zordur, ama bir sebebi var, bunları söyletmek zorunda bırakan suretperestler peşimizde, öyle güzel masallar anlatıyorlar ki, aşk,sevgi,arkadaş,dostuz diye, masal bu ya. Dünyaya veda eden ustalar arasında yer almış olan ruhlar için yazmaya başlamak, hz insan olmaya imza atmış haklılık payı çıkartırlar, yürek ister böyle kendinden kaçabilmek, masal bu ya. Benden söylemesi hayatımızda eski değil eskimeyen engin yürekli ahbabımız lazım, şimdiden söyleyeyim ihtiyacımız yok mu sizce de? ,masal bu ya. Akıl alması için gereken doğru insanları bulabilir, ama daha düzeltecek çok şey var, merhamete muhtaç yanına sıvayın kolları hepimize iş var gecede ateş düşen yanına, masal bu ya. Dünyayı yaşanabilir kılmak bayağı zor oldu, gözlerin çaresizliğinde nehirleri geçmek için köprü olacak sevgili yoktur sabaha ermek için. Gönül dağlarına tırmanmak aşk, masal bu ya! .. Çok şey mi istedi bu dost meclisi bu gece hacıbayramda,anlatmışlar ahkam kesmişler,dinlemişsin ama desem o öyle değil böyle aslında,anlatsam anlamaz şimdi,beni yorar diye vazgeçmişsin,gülüp geçmişsin delilere
İÇİMDEKİ ŞİİR...O iki sözcüğü yan yana getirip işin içinden çıkmak mümkün: Seni seviyorum. Oh ne rahat, söylediniz bitti. Takdir edilme arzunuz sevgi elbisesi giydirir. Sohbet ediyormuş gibi bir edayla sevgiliyle laflıyanların ruhlarına aşk elbısesi giymek şaşırtıcı gelmiyor. Sevginin herkese iyi geldiğini, bütün tıkanmış yolların neşeyle aşılabileceğini, kendinle mücadelenin duyguları birbirine yaklaştırabildiğini, sürekli didişen yerinle bile canciğer kılabildiğini her şeyin neresinde olduğunu öğretiyor. Sayısız harfler farklı ağızda, gönlüne güzel ilhamlar gelenlerde sevgi aşka geçit olur. Bir kalbe girmeden sohbetine katıl, kendilerindeki kendiliklerini bırak, muvaffak ol. Hele seni seviyorum'ların ortalıklarda uçuştuğu günümüzde, kazanan hangisi olacak dersiniz? Harflerin yetmediği yerdede imdada yetişen öteki diller de var halihazırda. Kimi zaman beden dilini devreye sokulduğu bile görülür sevme ve sevilmeden başka yok şu dünyada! . Şimdi kimileri çıkıp diyebilir ki, eh aşk da bir yanılsama, mahsuru yok o yüzden. Ne iyi olurdu dedim kendi kendime, neyse yarama parmak bastım, konu dışına taştım affola.. Sözcükleri parayla satın alması gereken biri de ben miyim yoksa! Kırılan dökülen hiçbir şey yok heybesiz dervişin heybesinde. Dualarla üretilen bir şey var. Küllerinden doğan aşk mı desem? Hayat öpücüğüyle gözlerini açıveren sevgi mi? Uyanan kalpde, aşk mı nasipleniyor bu kendime gelişten?
SESSİZ FIRTINA.. Ama gerçekten yaşamayı öğrenmeliyiz. Kıskanmak sevmenin şartıdır. Hayatın ne kadar harikulade olduğunu sürekli olarak unutmamız son derece üzücüdür. Senin mağlup olman benıne ne kadar kötü. Hadi ama birazcık dürüst olun, utangaçlık hakkında hayat güzel düşündümde, kar taneleri ve bahar arkasından vuran kalbine aşk lambasının ışığı. Belli bir şekilde kendine yanaş, küçük parçalarını birleştir. O zaman hayatlarımız şimdi olduğu gibi olmazdı. Ben yıllar önce yaşamayı öğrendim tahammül edemediklerimi severek. Bir yere ulaşmaktan değil, yolculuktan zevk almayı öğrendim. Ve modelleyen suretperestler arasında garanti diyebileceğiniz tek şeyin yaşadığımız bu gün olduğunu öğrendim şems vaktinde. Bütün güzellikleri hay ve hu'yla görmeyi ve bu güzellıklerden geri vermeyi öğrendim deniz dalgalarından. Ve anlattıklarım masal gibi gelse de, güzeli ben çirkin yapamam. İhtiyaç duyduğunuz tek şey bir ayna edinmek, okumak asla bitmez her yer okuldur. Neden evsizler için ev yok sanıyorsun. Sevişme sırlarıdır aşka ulaşmak için görebilirsen manzarayı. Körüklenmekte aydınlanma şehveti zihnin başlangıcında. Eee, kaçacak yeri de yok duyguların. O'da birçokları gibi başlıyor ağlamaya. O kim, sadece o mu, ben'in bütün varlığın ağlıyor. Önce incecik bir su, sonra yatağını usul usul derinleştiren dere halin, düşünceler arasında pırıltıların. Sessiz yaratılışında bedenin yalan söylemez
ASIL YAŞANACAK YERDİR GÖNUL...Hayat kısa, bunu da hatırlayın. Kalkın serhoş olup, neden, nereye, nasıl, ne zaman? diye sormayın terk edin sizi bileceksiniz. Ustalaşmış bir masumluktur şems vaktine sıgdırılmış aşk. Özlemim sen olmazsan sıla hep sürpriz olsun. Tükenmek üzere şu kısacık an, yakında yok olacak. Ve ister altından yapılmış, isterse acıyla yüklü olsun. Bir kez daha aynı kılıkla aşk karşınıza çıkmayacak. Ben bir garip çobanım, benim işim insan doğası. Sizin anlayacağınız, bildiğim tek şey, gerçek yaşam. Şey, yaşamla ölüm arasında kazansan da halen bir bensen, sen başka planlar yaparken hiçbir şey olan şey'dir. Birbirimizden eminsek kımsenin sahip olmadığı bir tek şeye sahip olduğunu anladıysan gönülden arzu ettiğin aşktır. Kendi hayatın üzerınde hak iddıa edebilecek tek yaşayan canlı sizsiniz, sevginiz ise sadakattır. Artık ınsanlar, ruhtan o kadar fazla söz etmiyorlar. Yaşadıklarım benim mesleki yaşamım değil, gururlandığım her şeyi içerdiğini söylemeliyim. Hep kendime birden bire çıkagelirim. Gerçektende herşeyin en iyisi olamazsınız. Kaşlarını çatan sevimliliği cömert bir bebeğe dikkat eden bir yaşam edinin. Hasbihallerini ve temaşalarını yazıp sevdiğinız ve sizi seven insanlar bulun ve asla unutmayın sevgi bir lüks değildir. Ve yaşamın muhteşem olduğunu bılmek asla yeterli değil. Yaşamın iyiliğine özen gösterin ki, ölümün güzel en değerli hediyedır karar veren aşık. Mirim,bebek gibi nasıl bakar insan,kendimizin bile bir zamanlar,bebek ve çocuk olduğumuza kimi zaman inanmıyorum,birden büyümüşüz gibi,ne çok yıl,ne çok anı,bebek saflığıda hani nerde,canavarlaşmış insan toplulukları ordu gibi geliyor
REVAK... Birden bire küfrettiğimi fark edip azarlamadığımı görmek, gece dışarıya çıkmak ve kimseye, düşündürterek nereye gittiğimi söylemek zorunda olmamaktı. Engin sevgisi olanların çekim gücü çilesinden seçilmesidir aşka. Kucaklaşma terapisidir duygular sadece yalnız ya da incınmiş insanlar için değildir. Aşk, sağlıklı insanı daha sağlıklı, mutlu insanı daha mutlu yapabilir. Aşk ve yaşam güçlü tutkulara, derin ihtiraslara sahip ana karakterler sevgiyi sömürü aracı olarak kullanmamalı. Ve çatışma odaklı, kışkırtıcı, duygu yüklü aşklar. Her an içeriye girebilir, oradaydım,merhaba şimdi buradayım. Önce her şeyi duymak istiyorum. Fakat bu ses çoğumuz, çoğumuz da yaşamak yerine yalnızca canlı olmak o kadar kolay ki. Önce ve sonranız özellikleriniz. Belki siz de tıpkı benim hissettiğim gibı hissediyorsunuzdur. İnsan aklının ve ruhunun derinliklerin kopup gelen sesi rehber edinin. Çok ilkel bir yaşam tarzı uydurmuş kendinden soğumuş modern insan. Gerçekleri görmemek başını kuma sokmaktır. Kendi karanlıklarına gömülenler neye önem veriyor. Seni hangi soruların muhatap alıyor. Muhafaza ettiklerin heyecan verici değil. Nazarı dikkate alman gerekenler susamış yanlarına rehber sesli kitap olandır. Kendini beğenerek sana gitme, dünya gökkubesi altında herşey hayaldir değişir her an. Kalp körü olanlar aşk ateşı yakıp ruhlarını ısıtmıyor. Gerçek şu ki, dönüp arkana bakma mucizesin sen
KAYGILI DURUŞ İÇERİDEKİ... Ş/iire can veren ruhu olan harfler gibidir şey. E/sir olduğunuz yaşamın dışındaysa herşey kilidinizin anahtarı şey olur. Y/oğrulmadan mayalanmayan hamur gibidir insan buyurdu Pirim. Harflerin samimiyetine şöyle diyelim. Gün günlerin günlüğünün iç içe geçirilerek dahası denilebilir ki, birlik beraberliğiniz ne kadar makbul dedi Miskin. Gönül huzurunuz nasıl yola çıkıyor. En uzak yerinize yürüyün. Senin bu aşk tariflerin,kendini ifade edişlerin beni nasıl şaşırtıyor,sen acılarını dahi içine katıp çiçek gibi birşeye dönüştürüyorsun,bense ben hiç dedi Serhoş. Duyduğunuz huzur ve huşu aşkın derecesi. Herşeyinin birşey olduğunu sananların midesi midesizliğinden bulanır dedi Hırkasız Derviş. Oysa, aşk ateşinin alevleri ıçinden çıkan kıvılcımlarla bir bahçe içinde kısa bir mutlu yaşam rehberi dedi Sarhoş. Önemli olan tabu yıkmak değil, düşünül(eni) meyeni yapabilmek dedi Erenler. Yaşam tarzinı beğenmiyor vicdanlı yanında hala avare benine şiddetin dedi Zahit. Akıll,edepli,şefkatli bir dostu kazanmanda bir ıbadettir,edıpleri engin gönlüne sokan dünyayı hafife alır verilen lütuf allanıp pullanmadan şimdi sıra bende diyen ilk olacak dedi Deliler Şeyhi. Bölünerek yaşayanları temsil eden meçhul rehberindir dedi Mirim. Aşık erteleme yapmaz, kulağına ulaşan sese hemen hazırlanır ve teslim olurlar dedi Üstat. Hiç kimsesin öte yanda yıldızsız geceye mahkum sıradan insanlarda şey. su'yun sessizce mermerin her yanını bir anda kaplayıp sessizce akması, mermerin suyun kendisine dokunduğunun farkında olmadığını, tıpkı rüzgarın dualarımı alıp nefesinden içinde kaybolmuş ruhunu sessizce okuduğu gibi engin ve derin duygularımla seviyorum ey aşk. Mağarandaki duygularını ayartarak tarifi imkansız duygular yaşatmak isterdim. Sırtını dönmüş yanında sırrı dökülmüş ayna gibi olmuş insanlar arasından alıp münevver benliğimle soyarak aşk elbisesi giymen için ikram ederdim teninde temaşa edip ruhunla hasbil edip tüm yaşadıklarından tasnif ederdım ey aşk. Dokunuşlarımla kavgaya tutuştururdum kadınlık duyguları aradığını bulamayanlar arasında şaşırtıcı kadınım olman için eğilıp besmeleyle öperdim alnından ey aşk.Artık tatile çıkabilirsin tarumar olmuş yanından. En sadık, engüvenir, en kudretli yani diğer bir deyişle çok özelliğin var mecbursun kendini anlatmaya. Ya bizde hiçbir ölçüye sığmayan her sınırı aşan, parçalayan taruma eden güneşin ayın hayran oldugu o ulu sevgiyi kalplere dikip yetiştirmek gönül kapılarından girip ölmek dünyadan ey aşk.
VE O...Bilerek ya da bilmeyerek körü körüne kendi arzunuzla tam sadıkmısınız tesir eden sevgiliye buyurdu Pirim. Uyuyanları rahatsız etmek için selam vermiyor gecenin çobanları dedi Seyyah. Hakikatlere dayanacak gücünüz var mı? Şems vaktinde! Sırrını sırrınızda sırlayan aşkın gölgesinde, neden beni seçtiler? dedi Garip Çoban. Tartan doğru tartsın kalbini, hiçbir şeyin sahibi değiliz. Her nefesi son nefes bilenler, iki yerde dikkat ederler bir ağzına giren lokmaya, birde ağzından çıkan söze, işte onlara hızır bile aşık olur dedi Deliler Şeyhi. Tek ses içinde geçen tek bir cümle yokken, duyguların gireceği yola dair önemli bir ipucu veriyor seherde gelenler dedi Zahit. Her gece rezil olduğumuz an, güneşin sofrasında buluşuyoruz, ben yetişemedim, siz faydalanın dedi Miskin. Rüzgarın getirdiği koku kalbinize nabız, zamanın kıyısındaki vebal benim üzerime atılmalıdır dedi Kırklar. Kendi iradeleriyle bir araya gelenlerin en güzeli sana gelmeyene senin gitmendir dedi Meczup. Seni senden mahrum edene iyilik yapman sana ihtıyaç duyman affetmen için sözündür dedi Hırkasız Derviş. Dünyada ne biriktirmekle meşgulsun? Seni şikayet edenlerden seni koru, senin kitabın var mı? Akıl sahibi olman için, rabıtadaki kuvvetin kudretine mulaki olan aşkta yanar dedi Üstadım. Bana yardım eden, sen bilirsin halimi, öğüt almam için aşkın haberi bana geldi, bir ateş gördüm,bir kor almam için artık inandığımsın aşk
ZÜBDE-İ ALEM'SİN EY AŞK...Duyguların mahallini değiştir, muhabbet, aşk ve iradeyle, hüznü zan besleyenler benim ülkem aşktan. Gözleri kapamak güç ve kuvvet verir ferasetine. Hizmet et kalbine, kendine kavuşup mükafatını al ruhunun. Sinende olanlara samimi olup sevgiliyi yüklenenler,benim ülkem aşktan. Kendine bağlılığın üzerine düşen değil, aciz kalmışsın kavuşmana. Aranızda sevgi ve dostluk olsun diye hicret et aşka. Dünyaya sarkıntılık yapma, heva ve hevesinle. Düşüncesinin gizli ece'sıni çıkarıp, kendine göç edenler üşüyen ruhları dualarla her dem ısıtan, ben ülkem aşktan. Zamanın her fecrinde, onları hasretle bekleyen serhoş ruhluların bize ihtiyacı yoktu, ama bizim onlara ihtiyacımız var diyen gecenin çobanları,benim ülkem aşktan. Kelimeden merdiveni olanlar ulularıyla bir avuç içimizdeki ruh kadar kucaklıyor. Dostça sundukları dualar benim ülkem aşktan. Varlığın evinde şey var mıdır? Sizi biz, bizı siz yapan, benim ülkem aşktan. İşgal altından kapısına kul olmak için, notlar alıp sevgıden, engın aklına sıkışmış olan serhoşlar, benim ülkem aşktan. Pirin divanına gelen bir ses, onların aradıkları,bulduklarını sandıkları özgürlük değil, aksine bir şeye ait olmak sırlanmak,bir bağlılıktı örünüp dokunmak isteyen,benim ülkem aşktan. Bir manadaki insanın, hz insanla dem dem temaşa edip karıştırılmasını bekleyen aşkın koynunda gark olmak isteyenlerin kıvılcımı,benim ülkem aşktan.. /Cebindeki kelimeler aşktan,doruklardan,bulutlar arasından akan su misali bana ulaştırdığın en duru,en saf aşka methiyeler düzen bir çobansın mirim
HAKİKATİN YÜZÜ... Kelime nedir? buyurdu Pirim. Harfin içindeki güzelde bir esrar, bir büyü, bir ilahılik, yani sıkışmış sonsuzunda nefesin saklı hali güzellikte. Güzellik asırların şarkısı, engin gönüldeki sevgilinin ebedi melodisidir dedim. Peki, sevgi nedir? buyurdu Pirim. Garip, esrarlı, bir kışın baharın gelişiyle bir gecesinin zifiri karanlığında, soğuğa görünmek istemeyen, gölgenin kaçışına benzer bir güzellik dedim. Kelimeler ölüyor, cümleler kuramayan duyguların temaşasında güzellik nedir? buyurdu Pirim. Güzellik yaratış, haykırış, esrar,büyü, dehanın ihtişamı, düşüncenin şehzadesidir dedim. Sevgili sadece sembol mü? buyurdu Pirim. Kaybolan, parçalanan,dağılan rüyaların, arzuların, ümitlerın ve sonsuzluk düşüncesinin toplanması yani yeniden inşası değil mi? dedim. Aşkın tarifini yapabilir misin? buyurdu Pirim. Seherde yanmaktan usanmayan gecenin çobanlarıyla, O, derin bir gök kubbe. Her güzellikte cıvıl cıvıl bir kıpırdayış, pırıl pırıl bir rüya, şırıl şırıl, mırıl mırıl sonsuzluğun sesinin saklandığı güzellikte sevginin aşkın koynunda sevinçle oynaştığı ışıl ışıl kıvılcımlar saçan gölge ve karanlıkta, taçlanan serhoş kalblerin hikmete ermesindeki umut verici sarhoşlukla güzellik ve acımayla ihtişamının içteki derinlıkte ilahinin zaferi, aşılamaz sonsuzun sürekliliğinde emsalsiz hakikattir, aşk senin, garip aşık senin, ve o, şüphesiz gerçekte tek delil dedim.
O BOŞLUK...Kimse bilmezmiş sen sultanına erişmenin dilini keşfetmek miş susmak. Hafızanın, şuurun, ifade edilemeyen varlığın keşfidir susmak. Aşıkın engin duygularının kaynağı ve besleyici kolu susmak. Konuşmanın bır işaret yumağı, biricik imkanı, imkansızlığın imkanını keşfetmek, susmak. İmkansızlığın şuuruna varmak, bazen sonsuzluk kapısının bir varmış, bir yokmuş anahtarıdır, susmak. Nefes alınmayacak kadar muazzez aşkı gönüllerinin en mukaddes yerine yerleştirmektir, susmak. Zahiri duyguları gizli sevgilere şahit olanların işidir, susmak. Sevgiyi nakış nakış hayatına işleyenlerin hüzünlü hasretidir,susmak. Dünyada böyle olunca ahireti nasıl olur gönlü yanıkların halindeki yurttur, susmak. Kendinden göçen sabırın çileyle harmanlanıp bilginin şaheseri olmasıdır, susmak. İç alemine bazen dış alemine göç eden, tanımadığı ülkelere kanat çırpan, bazen varlığıyla mekan değiştiren pirim şems-i tebrizi'dir,susmak. Aşkın davetine icabet edişteki nefes içindeki gök kubbeye serpilmiş çoban yıldızıdır, susmak. Derince bir saygıda ilahiliğe ermiş olanları dinlemektir, suskunluk. Konuşmak hemen hemen her zaman tehlıkelidir engin bir gönülde susamıyorsan düşünceleri yaralı kalıyorsun, düşünsen bile, kendine soruyorsan özlediklerindeki isteyemediklerin, susmak. Hayat size eksiklikleri bir uğraş olarak bırakıyor, affedilmez hislerınle eşlik edermisin senden ricam o, susmak
AŞK OLSUN...Yanınızda hazırbulunun, hediyenız aşk olsun. Seni sana getirecek olanlar seni seçmiş, gönül yanında ırmaklar açanlara, aşk olsun. Körü körüne yaşıyorsun, kalbine ve her bir duyguna inanıyorsan, aşk olsun. Ey seslerin son sesi, son nefesin telaşındaysa şaşkın şaşkın bakışın, aşk olsun. Zülfünü rüzgara verme, götür ruhu okşayan dualar seninse, aşk olsun. Aşk nedir bildin mi? Ayrılık penceresinin ardındaysan, aşk olsun. Dinle duyuyormusun seninle bir uyku için uykusuzum,uyu(t) muyorum s/özüme emanetsen, aşk olsun. Şimdiye kadar yazmadığım bir şiir var, feryat eden harfler davacı fikrimden, sembollerle olmayan dilimle içi-m/nden geleni söyleyerek konuşana, aşk olsun. Nelere dokunuyor cümleler, sakin bır dille yerle yeksan ettiğin mutlu son zorunluydu, bir geçıt olan kalplerde sevgi taşıyana, aşk olsun. Birbirinden bağımsız gibi görünsede duyguların, ruhuna sızanlar görünen o ki, sadece kendiyle bağlantı kuranlar şems vaktinde bir aradadır, bütün dengeleri değişenlere, aşk olsun. Aynı noktaya akan ırmaklar bir yere varıyor, aşkın özür mektubu olmaz, engin gönlüne el verdiklerimle birbirine aşık olanlar sonsuza dek öyle kalacaksa, aşk olsun. Şehla gözlü bir gecede serhoş olmak çok zor, uyuyan kalblerden ruhumuza sözcük getiren gecenin çobanlarının sahibi var mı? , sahibi aşk olana, aşk olsun. Rastlantı değil yarısı b/s-eninin, naçar kalan siz de, sorularının peşine düşene,aşk olsun.
MUHABBET YA HU... Kanatlarını güvenle açın aşkın hassasiyeti için buyurdu Pirim. Görünmeyen güç daha iyisi, içinin değişimle gücünüze güç katar gecenin çobanları dedi Zahit. Hayata bizimle bağlanın diyor kalbin. Daha yakından baktıkça, daha iyi olduğumuzu göreceksiniz dedi Miskin. Gönül tünelinin ucundaki ışıkla dünyaya eğilip bükülmeyin. Siz yeter ki çıkmak isteyin beraberız aşkla dedi Mirim. Suyun yönünü siz belirleyin terinden sorunsuz akar. Sıkmayan rahatlatan nefes aldıran yepyeni ölçüler geliyor bir yaşam sizleri bekliyor insan gibidir sevgili dedi Kırklar. İşimiz kalplerdeki engelleri aşarak sabahın sessiz direnişinin simgesi olmak. Görkemli bir anda duygularını gül'le paylaşanlarla geçiyorduk şems vaktinde dedi Meczup.Gelgelim uçsuz bucaksız engin gönüller bize iletir sesleri. Göz kamaştırıcı ödülü için aşıkın neyi varsa kesişme noktaları. Bu gezintiler ahde vefa her maşuka yepyeni serhoşluk veriyor dedi Deliler Şeyhi. Ben sadece bakmışım bugüne dek, fakat görememiştim diyenlere pek kolay çözemeyecekleri bilmece'dir insan dedi Hırkasız Derviş. Aşkın tüm zamanlar da yarın da göz kamaştıracak. Ya muhabbet ortak paydamız çıkmazda aşka hicret edenler, bir sevgi selidir oysa iç çekişmelerim lisanı edeple dedi Garip Çoban. Perdenin arkasında sevilme konusunda yetersiz duygular acının içinde boğulduğu suretlerinde hüküm süren yanın ne bilir seni dedi Üstadım. Hakikatlere dayanacak gücün varmı?
Engin DemirciKayıt Tarihi : 4.9.2012 14:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalbinizde ilk sıraya Allah’ı koymazsanız, Hem Allah’ı kaybedersiniz, hem de ilk sıraya koyduklarınızı.. Hz.Ömer (r.a)
TÜM YORUMLAR (1)