Seçme ikilemi...
Ve keşiflerini yitirmiş kendine üryan olmayan cümlelerin dağına çıkmalı huu'larla hz insan buyurdu Şahım. Talipsen gönlündeki gülün kokusunu hissetmeye seher vaktinde bir anlam seziliyor dedi Pirim. Aşık perişan olur işte gece, zincire vurdukça dünyayı aşkın esrarı bir bakışta ortaya çıkar dedi Mirim. Kirlenir her yer seni kıskanırsan, o doğru söylüyorsa haset ve kıskançlık içindesin dedi Meczup. Şey diyecektim ve konuşan duaların değdikçe gönül yatağıma, insan sevişecekse yusufi yanıyla marifleriyle eğer kavga içinde acıdan, adı konmayan çileden gelir dokunuşun dedi Dost. İyi hüzünler ey yar, nasılda eserdi rüzgarın, çağırırdı gözyaşına gözyaşım yetmezdi dedi Zahid. Aşktan aldım rengini upuzun cümlelerin, daha keyifli daha b/aşka şeylerle gönül tahtı sultanını buluyor dedi Hırkasız Derviş. Gönülde mutlak nurlardan birini yakmak için takip ediyorum sırrını bulutların dedi Garip Çoban. Şems vaktinin sıradan bir ayna olmadığını fark edenler daha ileriye teslim oluyorlar, dem dem engin gönüllülerle irtibat kurmak için dedi Deliler Şeyhi. Kimi hafiflemiş olarak görürsün, sırlarını paylaştığın aynanda dedi Seyyah. Tam da bu noktada kendinden bir şeyler sunman için bir solukta, rehberinin mertebesini kavramalısın dedi Miskin. Eski bir dostla buluşma, onun bana verdiğiyle çıkagelir okumaların dedi İhtiyar Bilge. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir gönüle uzanıyordu içim içindeki nefes alıveriyordu beni dedi Aklı Kıt Adam.
Bir zindanda görüyormusun halini? ...
Tamamını Oku
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta