Hani derler boynuz kulağı geçer,
Boynuzun kulağa batması garip!
Çakallar sahnede rolünü seçer,
Aslan yatağında yatması garip!
Düşünme! Çeyrekten çıkmıyor bütün,
Sırtın yere gelmez temizse sütün.
Elinden yal yiyen beslenen itin,
Hırlayıp paçandan tutması garip!
Ne güzeldir edep ile süslenmek,
Aşkın gereğidir biraz hislenmek.
Bülbüle yakışır güle seslenmek,
Bed sesli karganın ötmesi garip!
Cahille nereye götürür sohbet,
Angarya doluysa sırtında sepet,
Eşek eşekliği yapacak elbet,
Sıpanın tekmeyi atması garip!
Ne baharlar gelir çaylar akışır,
Pınarın başına ceylan yakışır.
Hadi güzel cilve eder bakışır,
Çirkinin kaşını çatması garip!
Sen sarıl hayata sıkıca tutun,
İnsanı sev ama olmasın putun.
Yılan hoşlanmıyor diye bir otun,
Burnunun dibinde bitmesi garip!
Kimi şımarıyor eller sayarken,
Bir perde kapandı böylece erken.
İyiyi kötüyü ayırmak varken,
Sap ile samanı katması garip!
Her şeyi söylerim amma velâkin,
Erzurumlu Osman tutmuyor ya kin.
Boğa heybetiyle dururken sakin,
Tosbağanın çalım satması garip!
(11 Ağustos 2014)
Osman AlpsoyKayıt Tarihi : 11.8.2014 18:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!