Yıkılasın gurbet çürüye bağın
Kimler icat etti el garip garip
Bütün ovan yansın tutuşsun dağın
Hesaba alınmaz yol gari
..........
..........
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
yinede seçki kuruluna ve günün şiirine teşekkür ve tebriklerimi bırakıyorum.
…şiir halk ozanı geleneğine göre tam bir söylem içermemektedir. Bu doğru. Meşhur teoriye göre kafiye işletilmiş.
Düştüm gurbet ele mektubum gelmez
Her kime söylesem dilimi bilmez
Dönecem vatana dağlar yol olmaz
Gurbet garip garip dil garip garip
Halbuki 2. Dörtlüğün 3. Mısrası halk ozanı ağzıyla söylenirse kesinlikle “dağlar yol olmaz” değil de “yol vermez” sözcüğü gelmeliydi ama kahrolası bildik teoriye göre “gel, bil, ol” uyduruğu yani GECEKONDU kafiye gelip konmuş. TÜRKÜ OLARAK SÖYLEDİM çok güzel. Bu belirttiğim yer ve aynı dörtlüğün “dilimi bilmez” kısmı “halımı bilmez” olmalıydı. Bu belirttiğim iki yer hariç şiiri gayet güzel, coşkulu ve de duygulandırıcı buldum.
…sesimden dinlemek zahmetine katlanırsanız telefonla arayınız size bir TÜRKÜ ziyafeti çekeyim.
Malum olduğu üzere, direksiyon başına geçen bizden biri, kim olursa olsun, kendini en büyük sanır. Değil küçük dağları, Erciyes’in tepesinden aşar. Ağrı Dağı da ne ki!..
En hızlı şoför, en maharetli, en yetenekli sürücü kendidir. Başkaları hep acemi…
“Öğren de gel!” diye bağırmak adettendir.
“Bilmiyorsan niye geçtin o direksiyonun başına!..” feryadı da cabası…
Hele bir de; 1. vites, gaz… 2. vites… gaz… 3. vites... gaz… 4. vites… gaz.. 5. vites…
Sonra yokuşa aşağı salla!..
Al vitesi boşa, salınsın mübarek, kendi keyfince…
Bas gaza… Salla…
Ne de olsa ustalık işi…
Fren tutar mı, tutmaz mı?
İş başa gelince düşünürüz…
O hızla frene bassan ne olur?..
Değerli Mahmut Işık hemşehrimiz gaza yüklenmemiş, çoğumuzun yaptığı gibi. 1, 2 , 3… demiş ve ortalama 70 – 80 ile yola devam demiş.
*
Koşma tarzı “ozanca” yazanlar, ellerinde saz da var ise ki, çoğu bu geleneğimizi gayet başarılı bir şekilde sürdürüyorlar. Allah razı olsun, söyle babam söyle… Yaz babam yaz… Yahu arkadaş, senin fren pedalı yok mu dilinde… Bir nefes al. Millet de bir nefeslensin.
Koşmalar genellikle 3 – 5 dörtlük arasında olur. Bu bir edebi gelenektir. Hadi “6” oldu diyelim.
Peh peh!..
Adam ne demiş ama. Sekiz, on, on beş!..
Her şeyi bir şiirde dile getirmiş. Konu dünyalar kadar… Gördüğü ne varsa her şey. İyi de canım, sen çok yazacaksın diye her dörtlükte dünyalarını, bütün gördüklerini yazmak, söylemek zorunda değilsin ya!..
Konu gurbetse gurbeti anlat. Tıpkı yukarıda olduğu gibi.
Güzel bir gurbet şiiri.
Madem geleneğe uyacağız, bu üç dörtlüğün son dizeleri de uygun olmalıydı. Havayı, akışı bozmamalıydı.
Efendim, kalıpları kırmak lazım.
O zaman farklı kalıp kullanmak daha doğru olur.
Ya gömlek giy, ya fanila. Ya elbise giy, ya palto…
Güzel bir şiir…
Ağzına, yüreğine, kalemine sağlık değerli ozanım, değerli âşık’ım.
Kalemin de, sesin de, ilhamın da daim olsun.
Sevgi ve saygı rüzgarları esenliğiniz olsun.
12 Mart 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Kars yöresinde söylenen beddua çeşitlerinden birkaç tane topladım.
Peştemalın teze iken cırıla
Oklavın da orta yerden gırıla
Kocan döğe başın gözün yarıla
Geriye gidesen dönmeyesen he...
Yağın tırto olsun südün çürüsün
Çayırını sel bassın tarlan gurusun
Gece vahdı gözen horttah görünsün
Harmanda gemlere binmiyesen he...
Eğişin kırılsın teşin dönmesin
İyen yün sarılsın işin dönmesin
Yarma döğen elliktaşın dönmesin
Ne yarma ne bulgur yemiyesin he...
Bir tekne hamurun elinde kalsın
Mehlenin sıçanı ambara dolsun
Saçın kül tutmasın ekmeğin yansın
Pohaça pileyi kurmayasın he...
Saygılar,
TÜM YORUMLAR (11)