Garibim namıma kerem diyorlar

peştemal sararak bir hamam eyle
üstünde kalmasın kirin namına
sevinçli şen şakrak türküler söyle
şakısın dillerin.. şirin namına..

yirmi yıl kol gezdi efesi dağın
siz asağı inin ineği sağın
içinde kaynasın öz kendi yağın
ocağı tandırı fırın namına

mutlak koyu gölge söğüdün dalı
yağlı imiş yaktı kuzunun kolu
yukarı pınarın uzundur yolu
açıver göğsünü serin namına

yavuz it kemiğe ete yeltenir
büyüğü küçüğü bugün kim tanır
adamım demeye insan utanır
hayası namusu arın namına

olmazsa arada çevirin kazı
eğer yitirmezsem buldum papazı
odun atsın biri üflesin közü
yaş yanıda yanan kurun namına

kış ile farkını bilmezler yazın
hiç öyle değilmiş ayağı kazın
yatırırım yere uzatır uzun
gökten yağan buzun karın namına

pişerken bakmasın ister tuzuna
başına kakmazım vurmam yüzüne
tadsın der veririm sürer ağzına
gözleri görmezin körün namına

bizim illerin çok soğuktur suyu
gir koynuma uyu sevdiğim uyu
gurbette yar sevmek bir engin kuyu
bulamadım dibi derin namına

gün görmez dünyada çekerim cefa
şu bahtım yüzüme gülmez bi defa
aşkın ile tahta çıksam bi-vefa
söndürür komazım korun namına

çöz yardan atlat gez şahlanan at
sözümü anlaki söyletme kötü
az iyi otlasın çoğalsın sütü
bereketi bolu gürün namına

ışığın yollarda mum kandil olsun
sınırı aşanlar haddini bilsin
nezlesi eline bir mendil alsın
kimsenin akmasın burun namına

yolunda yeri yok diken taşlığın
ayazda üşüme giyin başlığın
kemiğin sızlatman ulu başbuğun
davadan döneni vurun namına

şakıyan bülbülün dalda ötmeli
şikayet hakkın yok temel atmalı
bugünden yolunu açık tutmalı
gelecek günlerin yarın namına

hayatta konma hiç keriz yerine
öyle bir bas ki iz açsın derine
ismim merak edip soran birine
fakir pan deyverin pirin namına..