Nice oldu bülbülün hemde gülleri,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Bir zaman şakırdı şirin dillerin,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Cemaat dolup taşardı hani,
Nurlanmıştı içi dışı çar yanı,
Memnun kılardın gelip geçen duyanı,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Gelirdi mollalar elinde tefsir,
Şaşmıştı sana yirminci asır,
Bilmemki bizdemi yoksa bu kusur,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Dilerim Mevladan şadol yeniden,
Dönsün geriye o koyup giden,
Sizleri bizleri hem mamur eden,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Birgün olur gene şakır bülbülün,
Yeşerir etrafın açılır gülün,
Gelin müminler gelin mescidi görün,
Neden böyle garip kaldın ya mescit,
Yusuf Ziya Hoca senin abadın,
Hoca talebeler getirir tadın,
Gam çekme, bir gün diner feryadın,
Sende şaduman olursun mescit,
Nurlanır akşam-yatsı arası,
Şifa bulur bizlerin ciğer yaresi,
Onunda gelir bir gün sırası,
Sende şaduman olursun mescit,
Meftuni bu nara yanar bir zaman,
İlacın şifasın gönder yaradan,
Bu hüzün, bu keder kalksın aradan,
Sende şaduman olursun mescit,
Kayıt Tarihi : 22.3.2006 12:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!