Vakti zaman içinde ademden bir ademoğlu
Arabasıyla bir menzile doğru yolculuk yapmakta.
Tahirdir adı, gençtir ,boylu poslu,güzel yüzlüdür.
yarım günü aşkın zaman ,yoldadır susayıp,acıkmıştır.
Ama susuzluğu daha galiptir.
Şu karanlık bedende nice saklı güneşlerim var benim...
İçim kıyısı olmayan bir deniz ,
nice sır yükü taşır şu gönül gemim...
Ben ne var ne yokum, ne yerde ne gökte yokki bir yerim…
Rotam belli ,pusula kırık , eleste başladı kendimden kendime seferim...
Dünya dediğin bir tarafı süslü bahçe,
bir yanı dipsiz yamaç…
Bir baharlık şu ömrün, daha başka eyleme amaç…
Ecelden değil , sen kaça biliyorsan kendinden kaç…
Gelince tatlı canın incinsede, sen ölümü incitme…
Ve RAB’ be uzattı ellini kaf dağının zirvesinden…
Ağlama sesiyle düşerken çığlar, alıp götürdü bütün günahları heybesinden…
Eteğinde ağır kar kütleleri kafın ve zirvesinde hafiflemiş bir beden…
Ve çıplak kaldı kaf ,
kardan elbisesi giydirlirken,
yağan her danede yankılanan ses İRCİİ, İRCİİ, İRCİİ…
Sana bir gövde borcum var, ey toprak çatma kaşı…
Musallada boş değil tabut, içinde bekler naaşı…
Şu gözlerde birikenler , sadece üç günlük gözyaşı…
İki kelimeyle sen anlat beni, ey dikilen kabir taşı…
Sorma, ölüm denen dehşeti çok fena buldum…
Aydınlık kaybolur içinde, karanlık baştan sona tenha…
Bir türlü alem, ucu bucağı boyanmış siyaha…
Kapa gözlerini karanlığı dinle, ne kadarda sessiz…
Bazen bir ucu göğe yükselir, bazen kör kuyu gibi dipsiz…
Ya Bismillah çıktık yola, geride ne varsa ucuza saattık…
Ermesekte, şu erenler heybesine, anda el attık…
Binbir deynek yedik el çekmedik ,
nede kaş çattık …
Sen HAK’kın bağı bostanında GÜL’sünde…
Biz sönmüş ocakta KÜL’müyüz be şaşkın…
İNSAN OĞLU BU ,İŞİ BİR BARIŞIP BİR KÜSMEK...
KİMİ SEVİNDİRİR KİMİNİN HUYUDUR ÜZMEK...
BİRİ AĞLATIRKEN ÖTEKİNİN İŞİ GÜLDÜRMEK...
ER İŞİDİR HER GÖNÜLE GİRMEK ...KURBANIM...
Kulak kesil dinleyesin bir garib elindeki Telsiz sazdan…
Mızrabı vurmaya na hacet,, çok şey çıkarır nice azdan…
Hoşca gelsin söz gölnüne ,aşık hiç usanırmı nazdan…
Odurki kırmızıdır amma, her rengin yolu geçer beyazdan …Meksel baba…
Dünden geçtin, bu günde var, yarında yoksun .
DER ŞAİR HER İNSAN BU DÖNEN DÜNYA DOLABINDAN GEÇER..
İNİŞ DURAĞINDA MEMAT MELEĞİ, NE AĞA , NEDE PAŞA SEÇER…
BEDEN BAŞAĞINDA BAŞ KOYMAZDA, KÖKDEN BİÇER…
KİMİNE ACI, KİMİSİNE TATLI GELEN ŞERBETİ , ECEL ELİNDEN İÇER..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!