Garib Çoban Divanı 100 - Garib Çoban

Engin Demirci
947

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Garib Çoban Divanı 100 - Garib Çoban

Garib Çoban Divanı - 100 - Garib Çoban

Ya Vaktinden Önce Yetişemezsem?..

İnsan, eşyayı istediği gibi görendir.
Düşünenin bakış açısına göre eşya çirkin veya güzel görünür.
Her birimiz bizim için değerli bir şeyi kaybediyoruz.
Sadece teheccüt vakti dualarıma amin diyen nefesinin kokusu, beni seni kucaklamaya zorlarken.
Sana nasıl karşı koyabilirim şems vakti.
Her zaman ellerine değil, kalplerine güveniriz..
Çünkü bedenin gücü bazen sahibine ihanet eder.
Ama duyguların gücü asla ihanet etmez.
Nefret ve kızgınlıktan daha kolay bir şey yoktur.
Aama aşk büyük bir ruh gerektirir.
Dünyayı ve insanları anlamayı bıraktığım yere, beni sana aşık olmaya götür.
Hayal etmeyi bıraktığım yer, gitmek istediğim tek yer orası bir tesbih namazı tadında seninle.
İnsan, içine hapsolduğu pislikten yükselince; İlk kirlenen kişiler genellikle ona en yakın olan kişilerdir.
Hayat bana senden Şems vakti bir şey getirdiğinde kalbimde binlerce hayat uyanır.
Selam olsun üzerlerine sevginin duaları indiklerinde teheccüt vakti kalpleri çiçeklendirenlere.
Ruhunuzun huzurunu nerede buluyorsanız orada kalın.
‎Orası senin evin!..
Biliyorsun ben seni sonbaharda sevmiştim.

Aşkta faiz caizdir!..

O halde kim sana sevgi verirse, ona iki misli karşılık verir.
Hayat içinizde yaşasın.
Ve hayatınızı alt üst ederseniz üzülmeyin!..
Çünkü alıştığınız tarafın, alıştığınız taraftan daha iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz?..
Geceden daha iyi bir arkadaş bulamazsın.
Biz içeri giriyoruz gecenin çobanlarıyla ve o aşktan dünyayı sunuyor.
Ben giderken, sana dokunmak için titreyen birini bul.
Parmakları şiir olan biri.
Ey Aşk!..
Beni çok gafil avladın.
Ben bir bakışa esir olacak insan değildim.
Lâkin; yari uzaktan sevmekmiş, dünyadaki nasibim.
Aşkın peşinde koşmak bizi değiştirir.
Kimse değiştirmez!..
Aşkı arar ve bu yolda olgunlaşır.
Kaybedilen fırsatlar, kaybedilen olasılıklar, bir daha asla geri getiremeyeceğimiz duygular.
Hayatta olmanın anlamının bir parçası da bu.
Demek ki güzellik insanın dışında var olan değil, gerçek güzellik insanın ruhunda var olandır.

Zamanın zıddı nedir?..

Hâlimizle hemhâl olmayan kimseye hâlimiz, beyhude efsanedir!..
Şairin güzel bir sözüdür!..
Kim seni bilebilir ya da sendeki seni?..
Hâlden anlamak için aynı hâl üzre olmak gerekiyor.
Farklı zamanlarda da olsa, aynı yollardan geçmemiş insanlar, birbirlerinde bir aşinalık bulamazlar.
Konuşun, bağırın, çağırın, en hakiki deliller ile anlatın.
Fakat sizi dinlemek istemiyorsa, asla duymayacaktır.
Yetersiz hissediyorsun bazen; kendini yeterince ifade edemediğini düşünüyorsun.
Fakat yanılıyorsun; çoğunlukla derdini, dinlemek istemeyene anlatıyorsun.
Önünde engeller var!..
Acaba bu engeller imtihan mı, yoksa vazgeçmem için kurulan ikazlar mı?..
Bu soruyu herkes bir yerlerde soruyor kendine. Kanımca şöyle bir çözüm getirilebilir.
Engeller sana zarar veriyorsa vazgeç!..
Çünkü bu ikazdır.
Fakat seni eğitiyor veya tekâmül etmeni sağlıyorsa, devam et.
Umulur ki imtihandır.

Belirsizlik çağında yaşıyoruz.

Hâlden anlayan kimse, ağlayanın yanında gülmez, açın yanında yemez.
Muhatabı tek kelime etmese dahi, onun nasıl bir vaziyet içinde olduğunu anlar ve ona göre davranır.
Aradaki mesafe artınca, büyük adımlar atmak gerekiyor zannediyoruz.
Fakat büyük adımlar bir anda atılmaz.
İnsanı tökezletir ve daha da geride bırakır.
İnsana lazım olan küçük ama kararlı adımlardır.
Hava serin olmalı, müzik de yormamalı mesela.
İlişkiler ne yakın ne de uzak, kararında olmalı.
Kelimeler yumuşak, samimi olmalı.
Kesif sessizlik ile gürültü yakındır birbirine, düşünürsen.
Huzur arıyorsan, insan için makbul olan sınırlar, daima arada olanlardır; iki zıddın arasında.
Hayat bir yarış değil.
Birinci gelmektense yolda sebat etmek evladır.
İnsanın hâli, Adem Aleyhisselâm'ın dünyaya ayak bastığı hâl ile aynıdır.
Nice asır geçse de bu baht değişmez; mahzun, kaygılı ve mahcup.
Fakat ümitsiz değil.
Çünkü Adem Aleyhisselâm da ümitsiz değildi, tanıyordu Rabbini.
İnsan da tanır; tanımaz sansa da içinde tanır.
Bu şekliyle hâlden anlamak, bir insana bahşedilmiş en yüce erdemlerden biridir.
Hâlden anlayana rast gelesiniz.

Zaman boşluğu

Mutlu olmak için hep başarılı olmak zorunda değilsin.
En tepede olmadığın için dipte değilsin.
Değerini aldığın alkışlar ölçmez, hata yaptın diye dünyanın sonu gelmedi.
Herkesi her zaman memnun etmek zorunda değilsin.
Herkesin seni sevmesi gerekmez, arada yalnız da kalabilirsin.
Fazla bir şey değilim ama sahip olduğum tek şey benim.
Hayatımda asla kaybetmeyeceğim tek şey, yüreğim yerde olsa da ayakta durma arzumdur.
Öyleymiş gibi davran, öyle olacak.
Derler ki, insan âlemin küçük bir nüshasıdır, doğrudur.
Muhatabını bulamayan bir akis gibi çarptıkça duvarlara büyüyorduk.
Orada kendimizi görüyorduk; kendimizden kendimize doğru koşuyorduk.
Lakin hayat denen şu dikenli yolda, artık söz yorgun, sükût yorgun, tende can yorgundu.
Zırhlar sadece demirden yapılmıyor!..
Rabbim!..
Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla.
Çıkacağım yerden dürüstlükle çıkmamı sağla.
Bana tarafından hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver. İsrâ-80)
Biri sana haset ediyorsa, sendeki bir nimetten dolaydır.
Hasetçiye kızacağına, nimeti verene şükret!..
Ta ki nimetin artsın.
Peygamberimiz buyurdu ki:
Her nimetin hasetçisi vardır, hatta bir kişi oktan daha düzgün bile olsa,
Mutlaka onu kötüleyecek birileri olacaktır.
Sessizlik her zaman korkaklık değildir. Bazen sağduyululuk, bazen de zekadır.

Zihin boşluğu

Onun g/özlerinde, teheccüt vakti Huu derken s/özlerimin yankılarını hissettim.
Yalnızlığın zıttı beraberlik değil, yakınlıktır!..
Bedende kafanın varlığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Ancak kafanın içinde aklın varlığı tartışma konusudur.
Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez.
Hayatınızı tüm hatalarına rağmen yaşamaya karar verdiğiniz anlamına gelir.
Hayat insana zamanla, haklısın, diyerek kavgaların yanından geçip gitmeyi öğretir.
Haklı olanın tasdik edilmeye ihtiyacı yoktur.
Zaten değişmiyorsa değişmesi gerekenler, haklı olmanın bir manası da yoktur.
Bırakalım öyleyse, herkes kendini haklı zannetsin.
Yürümeye devam edelim.
Bu gece bunu seninle yaptığımı hayal etmek için güzide mektuplarımın arasında uyuyacağım.
Okyanusta bir damlasın.
Sanıyorsun ki, bütün ihtimâller senin eylemlerine bağlı; sana bağlı dünyanın kaderi.
Niceleri ne sıkıntılar, dertler gördü, hepsi de unutuldu.
Kimler neler denedi, hayat bildiğini okudu.
Yüklenme kendine; fıtratına karşı harbeyleme, okyanusta bir damlasın.
Bana yara izlerini gösterdi ve karşılığında hiçbir yara izim yokmuş gibi davranmama izin verdi.

Gönül boşluğu

Bir iç çekiş, boğazımızın cebine sıkışan kelimelerin uğultusundan başka bir şey değildir.
Bizi boğan, yenilgilerin acısını, hayal kırıklığını derin nefes aldığımız insanlardan yutan kelimelerdir.
Asaleti kendinden olanın gösterişe ihtiyacı yoktur.
Bahçıvanın, başına gül taktığı görülmemiştir.
Asla bir kişiyi tamamen tanıdığınızı düşünmeyin.
Ve onun kişiliğinin, güdülerinin ve düşüncelerinin bazı yönlerine aşina olduğunuzu hayal edin.
Huzuru bulmak için hayatınızda gürültü yaratan insanlardan, yerlerden ve şeylerden koparak başlamalısınız.
Yaşıyor olmak, savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir.
Bir gün son nefesimizi verdiğimizde, bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz.
Savaş bitmiştir.
Aradaki mesafe artınca, büyük adımlar atmak gerekiyor zannediyoruz.
Fakat büyük adımlar bir anda atılmaz; insanı tökezletir ve daha da geride bırakır.
İnsana lazım olan küçük ama kararlı adımlardır.

Hayat bir yarış değil

Ruh azap çeker, onu yüzeysel yaşamaya zorladığımızda çok acı çeker.
Ruh güzel ve derin olan her şeyi sever.
Her yalnızlıkta, hiçbir gerçekliğin hayal gücümüzü etkilemeden, manzaranın tadını çıkarabileceğimiz güzel bir penceresi vardır.
Her sebat istikrar ve denge değildir.
Sebat olabilir ama değerden ve manadan yoksundur.
Birinci gelmektense yolda sebat etmek evladır.
Dolayısıyla onun eylemlerini ve davranışlarını, onun gerçekliği açısından değil.
Kendi algınız açısından yorumluyorsunuz.
Onu kendisine benzemeyen ve ona ait olmayan bir çerçeveye oturtun ve şundan emin olun!..
Tanıdığınız her insanın içinde tanımadığınız bir kişi vardır.
İnsan hayatı, yolunda karşılaştığı dönüm noktalarıyla baş etme biçimiyle daha iyi anlar.
‎Bir kişinin eylem ve davranışlarına rehberlik edecek bir değerler sistemine ihtiyacı vardır.
Bir kişinin eylemlerini izlemek ve sağlığını korumak için güvendiği sistemdir
Başkalarına doğru, hoşgörü dolu yaşama yollarını veren sistemdir karşılıksız sevgi.

Sizin ömrünüz kaç saniye?..

Başka ayetlerde de özellikle sürenin kısalığına değinilmiştir!..
Allah; Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?..
Bir gün veya günün bir bölümü kadar kaldık; işte, saymakla görevli olanlara sor.
Allah buyurur!..
Pek kısa bir süre kaldınız; keşke bunu bilmiş olsaydınız!.. Müminûn: 112-114)
Kıyâmet koptuğu vakit, günahkârlar, dünyada ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. Rûm-55)
Unutmayalım diye.
Hepimiz bir sınavdayız.

İnsanları nankör yapan çoğu zaman biz kendimiziz.
Karşılığını veremeyecekleri bir armağan sunup, bizim için en iyisi olacakmış gibi hareket ederiz.
Zamanla öfke anlarında söylenen sözlerin hayat boyu acı vermeye devam ettiğini öğrenirsin.
Sınav adabına uygun davranalım.
Çok yakında karneleri elimize tutuşturacaklar.
Sınava odaklanalım, çeldirici "süs"lere değil!..
Biz, kimlerin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi oranın süsü yaptık. Kehf-7)
Umudu tükenenlere söyle, umut sonuna kadar yaşar.
Kaybetsen, terk etsen bile!..

Seni hatırlıyorum!…

İnsanın hayata dair farkındalığı ve anlayışı tamamlandığında ya sonsuza kadar suskun yaşayacak ya da her şeye karşı asi olacaktır.
Yoğun olanlar sevme şeklimiz yüzünden her zaman parçalanacak.
Ama bizim parçalarımız da yeni bir fırsat sayesinde çiçek açacak.
Hayat, tekrar tekrar hissetmeye cesaret edenlere asla borçlu değildir.
Teheccüt vakti derinden bağlantı kurma eylemidir ki, kendi ruhunu görebildiğinizi hissedersiniz, Huu bir sığınak gibidir, samimiyet getirir.
Her değişmeye geldiğinde, yüzün sonbaharı hatırlatıyor.
Kalbinizde, yanınızda yaşadığım bu yılların bana olan sevgisini ve sevincini cümleler anlatmaya yetmez.
Yalnız kalma konusunda kendinizi rahat hissetmediğiniz sürece, birini aşktan mı yoksa yalnızlıktan mı seçtiğinizi asla bilemeyeceksiniz.
Bir gülümsemenin içinde birçok gözyaşı gizlidir.
Hayatımı seviyorum çünkü o beni hiçbir şeyin yazılı olmadığı bir yere götürüyor.
Dünya her karardığında teheccüt vakti bana geri dönüyorsun.
Henüz aydınlanmamış havada gece güneşim oluyorsun.
Allah sizin sessizliğinizi, gizlediğiniz ayıpları, dizginlediğiniz zulmü, katlandığınız acıları unutmayacaktır, emin olun.

Boş bir oda

Hayat israf edilemeyecek kadar değerlidir!..
Sahte ilişkiler, ölü rüyalar, kırılgan dostluklar, kötü kitaplar, ait olmadığın yerler.
Bunlar hayatını olumsuz etkiler, seni yorar ve tüketir.
Onlara mecbur değilsin.
Kendinizi gerçekten içinde bulduğunuz şeyi arayın.
Çünkü siz yaşamaya değersiniz.
Tutku, sevgi ve güzelliklerle dolu gerçek bir hayat!
Arzularınızı kimseye haklı göstermeyin ve onların sizin hakkınızdaki fikirlerini düzeltmeye çalışmayın.
Çünkü sizin dışınızda kimse hikayenizin ayrıntılarını gözden geçirmedi.
Biz kimseyle tam değiliz ve kimsesiz kaybolmayız.
Kalanlarla mutlu olur, unutanları unutur.
Seni düşünmek beni hayatla, sevgiyle, yanılsamayla dolduruyor.
Gökyüzüne dokunmamı ve teninin cennetinde ölmeyi özlememi sağlıyor.
Öyle zamanlar vardır ki, içinde yaşayanlar anılarla nefes alabilsin diye hayat birkaç saniyeliğine durur.
Karşılığının insanlardan değil, insanların Rabbinden olduğunu bildiğin halde vermek ne güzeldir.
Hata yaparak geçirilen bir hayat, hiçbir şey yapmadan geçirilen bir hayattan sadece daha onurlu değil aynı zamanda daha faydalıdır.
Sevdiğiniz ve sizi gerçekten seven birini bulmak, sahip olabileceğiniz en nadide hazinedir.

Aşık olmak kolaydır

İşin zor kısmı seni yakalayacak bir garib gönül bulmak.
Hayatı kolaylaştıran, haddinden fazla abartmayan, bahanelerle, takdirle, düşünceyle onları en kolay yola götürenlere büyük sevgi.
Onların çekişmeye ve boş savaşlara vakitleri yoktur.
Felaketlerde daima Allah'ın adı anılır.
Dilleri üzerindedir ve iyilik konusunda iyimserdirler.
Dünyanın kısalığını, hayatın sınırlı olduğunu, dolayısıyla içinde kimsenin olmadığını bilirler.
Zahmete değer olan ne?…
Kendinize başka biri gibi, sevgi, saygıyla sınırlarına muhabbet duyduğunuz, mutlu etmeye çalıştığınız biri gibi davranın.
Kendinizi şımartın, kendinizi haklarınızdan mahrum bırakmayın ve görün, hayatınız nasıl değişecek.
Ve onun nezaketi harika.
Seni gülümserken görür ve bunu sana ödül olarak yazar.
Seni acı içinde görür ve bir günahını bağışlar.
Ve ödül ile günah arasında.
Her zaman nezaket gözüyle çevrilisiniz.
Zorluktan sonra kolaylıktan başka bir şey yoktur ve Allah, daha iyisini açmadan hiçbir kapıyı kapatmaz.
Ve eğer durumunuz zorsa, unutmayın ki, başkaları da bazılarının hayalini kuruyor, her şey için Allah'a hamd olsun.

Suskuları Toprağın Gizlemesi

Sanat sadece resim ve tiyatrolarla sınırlı değildir.
Sanat her gün umursamadan gördüğünüz renklerdir.
Gün batımında veya bir dağı kucaklayan bir bulutta.
Ağaçların yeşilliğinde ve çiçeklerin denizin melodisiyle dansında göreceksiniz.
Esinti, denizin gizemi, gökyüzünün maviliği.
Ve akşam yıldızların görüntüsüne duyulan hayranlık.
Yakından baktığınızda, sanatın etrafınızdaki her şeyde ve içinizde tezahür ettiğini göreceksiniz!..
En önemlisi karşılıksız sevmektir sanat.
Herkesin başka bir dünyası var.
Hayatı tasavvur biçimlerimiz başka başka.
Kiminin neşesi kimine keder, kimi için mühim olmayan bir mesele kimi için hayat memat meselesi.
Nerede gönlüme bir sükûnet arzu etsem, bu hakikati söylenirim.
Herkesin dünyası başka, kimseyi kendin gibi sanma.
Arş'ın üstünde olan Allah'a yemin ederim ki, kabrinizde size yalnızca bir dost eşlik edecektir.
O da sizin iyilikte ve sevgide yarıştığınız sevaplarınızdır!..
O halde sevginize iyi davranın, o da kabrinizde size iyi davransın.

Gözleri Açık Yatan Ölülerin

İnsanlar başka bir yerde yaşamaya giderlerse mutlu olacaklarını sanıyorlar.
Ama bu öyle olmuyor çünkü nereye giderseniz gidin kendinizi de yanınızda götürürsünüz.
Deriz ki: Rabbim niye vermiyor?.
Peki, vermede biz kimiz?..
İstemeye gelince, okyanuslar kadar isteriz.
Vermeye gelince ise, bir damla!..
Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!..
İsrâ-100)
Sen hala bana ilham kaynağısın.
Sen arzularımın nesnesisin.
Sen benim varoluşumun ilk dünyevi ahiretliğe sebebisin.
Seni seviyorum, güneşim, hayatım, kapalı.
Gözlerini seviyorum, düşüncelerini seviyorum.
Seslikte sesli harfleri telaffuzunu seviyorum.
‎Allah'ı anarak ve O'nun Resulüne ve ehli beytine, resullerine, dostlarına dua ederek güzel bir gün geçirin, salat ve selam ona olsun.
Yargıladıkça yargılanacaksınız.
Koşuyorsun durmadan; yokuşun hangi yönüne kim bilir.
Koşuyorsun!..
Çünkü yaşamak, kendi kaderine doğru koşmaktır.
Başkalarına yolculuklarında nazik ve işbirlikçi olursak, ortak başarıya ulaşmaya katkıda bulunacak karşılıklı destek ve işbirliğine sahip oluruz.
Beni görmeyen ve benim görmediğim insanların kalbini kazanmış olmam yeter.‬

Sensiz olmaz

Ahiretlik sevdiğimizden ayrılabileceğimiz bir ruh yok, kalpte yaşayan birinden ayrılmak harika.
İnsana yapılacak en büyük kötülüklerden biri, ona karşı kayıtsız kalmaktır.
Kayıtsız kalmak; onun insanlığını azaltmak, haysiyetini zedelemek demektir.
Ruhlardan gelen mektupların postacısı yoktur.
Yol ne kadar uzun olursa olsun duan v/arsa varacaktır.
Onun söylediklerini teninizin her zerresine kadar okumalısınız.
Hayatımda bir can kurtarana ihtiyacım yok.
Her şeyi tek başıma yapabilirim.
Belki de kanatların yoktur.
Uçurumun kenarına varmadan ayağın takılsa, bunu rahmet bilmelisin öyleyse.
Hayatı boyunca insanı, nice badireler kim bilir nasıl koruyor.
Açı doyurduğumda, hakareti affettiğimde, düşmanımı sevdiğimde.
Bunlar güzel erdemler!..
Fakat ya dilencilerin en fakirinin, suçluların en gaddarının kendi içimde olduğunu fark edersem?..
Ya şefkatime en muhtaç kişinin, sevilmeye en muhtaç düşmanımın kendim olduğunu fark edersem.
O zaman ne olacak?..
Ama her yıkıldığımı hissettiğimde seni seviyorum rabbim demek ne güzel bir duygu.
Ellerden çok daha güçlü okşayan bakışlar var.
Ruhlar birbirleriyle yalnızca kendilerine ait olan ince bir dille konuştuğunda artık karşılıklı anlaşmanın önünde hiçbir engel kalmıyor.
Ellerimin seni tutamayacağı kadar uzaksın.
Ama kalbimin seni sevemeyeceği kadar yakınsın.
Özlemle buluşmak için gözler buluşursa, ruhtaki her kusur silinir.

Uzun veya kısa

İnsan iradesinin yetersiz kaldığı yerler, durumlar var.
Orada kapıları zorlamak daha çok endişe demek.
Büyük ruhların armağanı, başkalarındaki büyük şeyleri fark etmektir.
Teslimiyet, hangi kapıların zorlanmayacağını bilmektir.
İrade ile büyür, teslimiyetle olgunlaşırız.
Kendim için değilsem, kimin içinim?..
Eğer yalnızca kendim içinsem, ben neyim?..
Ve şimdi değilse, ne zaman?..
Yol ne kadar kapalı görünürse görünsün, unutmayın ki Allah, iyilik ve rızık kapılarını her an açabilir.
Emekler kaybolmaz.
Ya insana tecrübe olarak geri döner ya da Rabbin katında ecrini alır.
Bir duvara kırk defa balyozla vursan ve yıkılmasa, ya tırmanmayı ya da çevresinden dolanmayı denersin.
Yol süreklidir; bir yerde bir mani varsa, ya başka bir yola yönlendirilirsin ya da beklemek de yolun diyetindendir.
Birkaç saniyeliğine kendimi mutluluğun sarhoşluğuna bırakırken, güçlüymüş gibi görünme çabamı unutup, kırık kalbimin acısını duymazdan gelmeyi tercih ettim.
İnsanı harekete geçiren şey, yeri doldurulamazlığını, biricikliğini hissetmesidir.
Dünya, sen susarsan sessiz, sen harekete geçmezsen atıl kalacaktır.
Kim yola rehbersiz girerse, iki gün sürecek bir yolculukta yüz yıl yol almış olur.
Allah'ın örtüsüyle yaşamak isteyen, kimsenin örtüsünü açmasın!…
Karşımızdaki resimler bize yargılama hakkı vermez, önünüze çıkan her şeyin perde arkasında mutlaka sevgi vardır.
Seni düşünmekten beni unuttum.

Her Şey Dahil Son Nefes

Oysa sahip olduğunuz tek şey, olduğunuz şey.
Ve sevgiyle karşılıksız verdiğiniz şeydir.
Hayatın boyunca yanında olan tek kişi sensin.
Ailen ölür, içinizdeki şeyler ölür.
illüzyonlar, kişilik fışkırmaları.
Sadece sen kendini çözebilirsin.
İhtiyacınız olan tek şey kendiniz olmayabilir.
Ama sahip olduğunuz tek şey bu.
Sevginin kaynağını nasıl yenileyeceğimizi bilmediğimiz için ölüyor.
Şems vakti gelirsen diye ışığı açık bırakacağım ey aşk.
Ama yine de bir garibin dua anahtarını kullanmanız gerekecek.
Körlükten, hatalardan ve ihanetlerden ölür.
Hastalıktan ve yaralardan ölür; yorgunluktan, solgunluktan, kararmadan ölür.
Hayata nasıl bakarsan öyle yaşanan bir esrarın Huu’su.
Hayatı tezahür eden suyun engin sırrı gibi hissedilmesi gerekir.
İbret tefekkür nazarıyla bakanda bir öz bırakıyor.
Bu halin başlangıcı gibi yalan dünyada su gibi aktıkça toprağa kavuşup.
Görünmeden hissedilen tınılar arasında yok olup gidiyor.
İnsanın dengesi hüküm sahibi olduklarıyla nispette.
İç mekanda nispi bir sessizlik vardır.
Zamanlar arasında huzur veren gölgelerle aydınlatıyor.
Sonbahar günlerini severim.
Farklı olana bir tür vaat gibidirler savrulan yapraklar, üryan kalan ağaçlar.
Bilinmeyen bir yere kapı açmak gibi.
Özümü merak içimi kaplıyor.
Akıp gideceğim, kaldırımlara oturup kahve içeceğim, hayal kuracağım.
Bu güzel sonbahar mevsiminde zihnimi demir kafesinden çıkarıp, yağmurlarla yüzmesine izin vereceğim.
Ve içimi yeniliyor sessiz iletişim.
Zamanın içinde kaybettiğim benimle buluşturuyor.
İnsan ne kadar çok gönül bahçesine b/akarsa teheccüt vakti.
Şems vakti o kadar çok öğrenir.
Ve ne kadar çok öğrenirse, ne kadar az bildiğinin farkına o kadar çok varır.
Sanırım hayatın tamamı böyledir.
Cem eden aşıksın divane hali gibi.
Arzuyu alıp götüren temiz bir nefes aldıran doğum günleri gibi.
Tevhidin rengine büründükçe kadim harflerin ahengi yakalıyor.
Dünyada uykuya aldanmayanlarda.
Kalbimde, ama hayatımda değil.
Nasıl değer vereceğini bilmediğin her şeye bir yanıt olarak.
Gören gözle bakmak için sevgiliye, dünyaya hoşçakal diyebilmeli insan.
Hoşgeldin ölüm diyerek, cevapların arkasındaki sorularla küfre imandan yakın olanlar arasından Huuu’ya gidenlere aşk olsun.
(Y.ed - Garib Çoban Divanı Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 20.11.2023 16:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bilmedim ki ben kimim, hayretteyim hayretteyim. Ben bana hiç ben diyemem, hayretteyim hayretteyim. (Seyyid Nizamoğlu)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı



    Aşk sabırlıdır, şefkattir. kıskanmaz,
    övünmez, böbürlenmez. kaba davranmaz,
    kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez,
    kötülüğün hesabını tutmaz. Aşk haksızlığa sevinmez,
    var olanla yetinir ve sevinir. Çok şeye katlanır,
    her şeye iyi niyetle yaklaşsa bile itimat etmez.
    umutla umutsuzluk arası yaşar dertlere dayanır.
    Sevmeyi sever ve nefretten nefret eder.
    HEM İNSANI VE HEM DE İNSANLIĞI KORUR.

    Çok güzeldi

    TEBRİKLERİMİ SUNARIM SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Ben" demek için,
    Biraz bencil, biraz "özgüvenli"

    Biraz da samimi olmalı kendine, kişi...

    Çünkü gerçek sahibi olduğun tek varlık, sensin!

    Derinceydi,
    "Divandı" yani... Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci