Gardiyan Şiiri - Murat Ömer İlhan

Murat Ömer İlhan
98

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Gardiyan

Leş kargaları kapının arkasında kol geziyorlar
Yarasaların hangi delikten fışkıracağı an meselesi
Karanlık sen acı haberlerin tez çağırıcısı
Haberci uşaklarına söyle zindanlar dolu,
Kalmak isterlerse ücreti bacak boyu

Gardiyan….Siyah şapka yakışmadı sana
Buğday tarlasında boy gösteren anka kuşu gibisin
Her sabah olduğu gibi ellerini joplamı yıkadında geldin.
Durma aç şu kapıyı göreyim yüzünü, darağacından beslenen kanemici
Korkak bir kaya yılanı gibi saklanma parmaklıklar ardına

Asıl ben değilim zindanda sensin yüreğini bağlayan kelepçeye
Balçıkla sıvamışsın kalp kapakçıklarını, atmıyor gümbür gümbür
Çürük kavun rengine boyanmış mapushane, soğuksun işte
Duvarın yüksek, Gardiyanın pis kokuyor, ölü köpek leşi
Bizmi içindekileri görmesek iyi, yoksa içeridekilermi bizi

Tiksiniyorum vahşetinizden, Ölüm gibi soğuk yangınlardasınız
Tam yirmi arşın, ulaşılmazın ötesinde kar tutmuyor çehrende, yüzün gülmüyor
Karavanamda düdük makarna, haydi katıl sofraya
Bu sofrada beyhude aşklar,
peşmerge göçler,
katıksız kahpelikler var
Burada insanlık ölümle can çekişiyor
Elini yıkada gel, gardiyan sana sesleniyorum
Oysa biraz düdük ve jop ufalarsan
Karavanaya batan çömçelerin sesini bastırırsın sanıyorum..

Yazan: Murat Ömer İlhan

Murat Ömer İlhan
Kayıt Tarihi : 30.9.2016 14:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Ömer İlhan