Gülmeyen suratsız insanlar topluluğu var önümde,
Elimdeki mektuba bakıyorum adres doğru mu diye?
Katılaşan kalbinin yüzüne yansıyan haliyle,
Evet, ne istiyorsun diye, seslendi gardiyan?
Bakmayın bana öyle, ben katil değilim,
Meraklanmayın, adi hırsız hiç değilim,
Suçum Türk olmak mı? Belki de, emin değilim,
Hapise girme vakti geldi! diye bağırdı gardiyan?
Ne olursa olsun? Tutuklamışlardı beni dinlemeden,
Avrupanın en pis hapishanesine neydi beni getiren?
Konuşmaya gittiğim yerde, beni de mahkum eden,
Ellerini kaldır, seni arayacağım dedi gardiyan!
Ara, sor, ama dinle beni önce, anlatayım derdimi,
Yeter be! kesin artık! Kusturmayın öfkemi,
5 euro için hapis mi yatılır? Söyletmeyin beni,
Tamam, fazla vaktim yok, hadi anlat dedi gardiyan!
Ben, bu hesabı ödedim bir yanlışlık olmalı,
Makbuz elimde, yatacak mahkum mu kalmadı?
Üçüncü kez ödettiniz, illahaki avukat mı olmalı?
insan hakları nerde kaldı? Almanya değil mi yoksa Avrupalı?
Ters ters baktı, söylendi, sıktı çaresizce dişini,
Telefona sarıldı, aradı yetkisi olan birisini,
Ne olduysa yumşattı birden sesini,
Serbestsin gidebilirsin dedi gardiyan!
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 19:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bugün 20 mart gerçek olan bir olay, ödediğim bir hesabı, 2 yıl sonra hapis cesasına çeviriyorlardı, ödendiğini ispat edince, bozuluyor, ama bir defa daha ödemeye mahkum ediyorlardı. Dışarı çıkıp hapise girecek diğer türkleri görünce çok şaşırdım. Acaib olan ise hepsinin soyadı öztürk tü ve bana gelen mektubun aynısı onlarada gelmişti. Yanlışlık olduğuna inanmıyorum. Bu biz Türklere yapılan kasıtlı birşey. Mahkeme oluyorsunuz haberiniz yok, cezanızdan haberiniz yok, öde diye uyarı yok, ama nezarethane değil, tam teşekküllü hapishanede yatmak için verilen ceza var.
TÜM YORUMLAR (1)