Ağlasam da, çırpınsam da yok ki bir çare,
Gülüme gidemem gardaş!
Gurbetteyim, teselli olmaktır gaye,
İçsem de teselli olamam gardaş!
Mektup yazarım, cevabı gelmez,
Gülmek istesem de, gözyaşlarım dinmez,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bayramı yalnız geçirdim,
Birgün mutlu olurum derdim,
Şabedin’im umutlarımı yitirdim,
Ne kadar arasam, bulamam gardaş!
UMARIM BULURSUN HOCAM
ELİNE SAĞLIK
Bazen yanlızlık bazen sitemler bazende birilerine
kırılmasın diye şiirlere yazılan sözler yaşamak böy
ledir,kaderin verdigikadar. Sevgiler saygılar
şiirlerin daim olsun
Yapayalnızım, kimsem yok burda
buna tekrar başlasanız
İbrahim Çelikli
Halk şiiritarzının güzel bir örneği...Tebrikler...
İnşallah şiirinizi yazdığınız o yıldan bu yıllara
her şey olumlu yönde değişmiştir,yalnızlık
duygusunu aktardığınız bu güzel şiir için sizi
kutluyor,her şeyin gönlünüzce olmasını temenni
ediyorum.Saygılarımla.
Sn. Ünal
Bu özlem ve ayrılık dolu şiirinizi kutlarım.
Yeni yılınızı ve bayramınız kutlar sağlık ve esenlikler dilerim.
Selamlar..
Yapayalnızım, kimsem yok burda,
Çare bulunmaz benim bu derde,
Gülümü sorarım esen yellerde,
Diyor ki; ben onu bilemem gardaş!
Gurbet garipliktir hocam...Yüreğinize sağlık
bulamam.......................
saygılar
Sevgili Hemşehirlim: Şiir'inde duygularını çok güzel anlatmışsın, kafiye ve uyakları da kullanmışsın yalnız ölçülere hiç mi hiç dikkat etmemişsin oysaki yazmış olduğun bu şiir'in ahengi durak ve ölçüdür, yaşınız benden ileri fakat affına sığınarak söylüyorum biraz çalışman gerekmektedir. SİZLERİ GÖNÜLDEN SELAMLIYORUM.
Ağlasam da, çırpınsam da yok ki bir çare,
Gülüme gidemem gardaş!
Gurbetteyim, teselli olmaktır gaye,
İçsem de teselli olamam gardaş!
Mektup yazarım, cevabı gelmez,
Gülmek istesem de, gözyaşlarım dinmez,
Gurbette dertler eksilmez,
Ne yapacağımı bilemem gardaş!
Gönlüm her gün acıyla dolar,
Gözümde uzuyor, sılaya giden yollar,
Bana herhalde mutlu diyorlar,
Mutluluk var ama, bulamam gardaş!
Yapayalnızım, kimsem yok burada,
Çare bulunmaz benim bu derde,
Gülümü sorarım esen yellerde,
Diyor ki; ben onu bilemem gardaş!
Bayramı yalnız geçirdim,
Birgün mutlu olurum derdim,
Şabedin’im umutlarımı yitirdim,
Ne kadar arasam, bulamam gardaş!
NE DENİR Kİ BUNUN ÜSTÜNE.........
saygılar
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta