Güneşin yangınını Ganita’da seyre dal
Gerçeği kıskandırır yaşadığımız masal
Bulutların alnından öper bir mavi damla
Hatıralar canlanır yüreğim dolar gamla
Bir martının sesiyle uyanırım düşlerden
Rengi kaçmış yüzümde ne kaldı gülüşlerden?
Uzar gider yürekte geçmişin saltanatı
Ne zaman döner bilmem gönlümün yılkı atı
Gözyaşlarım söndürmez hüzün ateşlerini
Tutunurum düşlere bırakmam peşlerini
Görürsün gurup vakti ufukların cengini
Eşyaya düşer gölge, renk yitirir rengini
Çağırır Karadeniz gönlünü eğlenceye
Aydınlık kaybolurken selam durur geceye
Suların yangınında gönlünü ummana sal
Aşınadır yüreğe terk etmez beni melal
Ganita’da her lahza geçmişten izler taşır
Zemheri ayazında balıklar suda üşür
Dalgalar kıyıların öperken dudağından
Bir damla yaş süzülür mazinin yanağından
Ganita’da her akşam oturunca köşeye
Bir yudum çayın zevki bedeldir her bir şeye
Çayına şeker diye akşamın hüznü düşer
Bugünün hoyrat eli hatıraları eşer
Hiçbir şeye değişmem içimdeki uzleti
Ganita’da bulurum aradığım lezzeti
Gözyaşlarımın tuzu karışırken sulara
Karşı koyamaz kalbim aşk denen pusulara
Şehir efkâra durmuş, gecenin yüzü kara
Yüreğim sırlarını götürecek mezara
Göklerin boşluğunda kaybolurken son ışık
Anla beni Ganita, gönlüm yine karışık! ...
Kayıt Tarihi : 2.1.2009 08:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihat Malkoç](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/02/ganita-da-aksam-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)