Gamzelerin Gamlarımı Neden Saklamaz ...

Başımı yasladığım yasların yastığında izlerin özlemiş beni.
A-zar attım yalınç demlerime.
B- anar sandım geçmişimizi. Olasıl bir hayalim dizgilerinde beni sardı kader.
-üşür verdim uzaklığına. Isınmaya merkez oldu ısrarlarım.Kirpiklerin ıslak sözlerinde ucundayım gözlerinin.
-Özlerim senden başka, benden başka, aşktan başka her demi.
*Gamzelerin hecelenir, hüsranların batar bağrımın taş kısmına.
-Dudakların mührü var dudak uçlarımda. Mürekkebi bir daha öpmeye kalan bir ömür var dudak uçlarımda.
-Bir daha öpmek, bir daha yaşamaya eşit .Bir daha gelmek için bir daha
sen olurum.
-Varışın vurgulu öznesinde yüklemin kıyıma yanaşır. İzlek ister, özlemsiz güller ister, kokundan yeni yağ ister kadar.
-Yetim yetileri salar huzur.Yetmezlik karşısında dilim diline sürgüsüz sözcükler sunar.
*Gelme diyen senden bir öykü yuvarlanır.
…:
• Yokluk ile varlık bir gün yolda karşılaşır. Yokluk tokluğunu bilerek yola atar. O sırada güzellik de geçer. Yokluk, varlığın tokluğundan doyurmaya gittiğinde pembe fistanını giymiş, alımlı çalımlı yürüyüşle dilinde bütün aşkların susturan sözcükler, elinde bütün aşıkları çağıran tutuşlar, bakışlarında bütün yüreklerin güneşini batıran algılar, silinmez ilginin hevesiyle, bütün baştan almaları baş başalar için sıralayan güzelliği görür.

Güzelliğe seslenir:
-Ben yokluk benle arkadaş olur musun?
Güzellik:
-Benim arkadaşım içimde, ruhumda, imkansızlığımda. Ben imkansızım
İmkansızın sızı kendisi içinde. Sen yokluklsun,yarın varlık olabilirsin.
-Ben güzelliğim çirkinlikler için varım. Bütün çirkinliklerin aslı benden sonra başlar.
-Herkes güzellikler peşinde. Herkes güzelliğin ve zevkin paydasında işlem olup tapınışlar yaşar.
-Zevk ve güzellik terazim varken sana değil kendi gölgeme bile gitmem.
Yokluk:
-Senin sonun benim başlangıcıma öykü.
Varlık hemen lafa karışmış. Benim ağırlığım ikinizin de sonundan önce başlayan temel etkendir.
*Ben olmazsam “ben” olmaz.

- “Biz” bir ben cenderesinde yakılmasın. Seni taşımak istedim ruhumun en anlamdaş sözcüklerine.
*Gamzelerin neden saklamaz ki gamlarını.Nasıl sevgilisin Tinna.
Beni kimse görmesin siyam ikizlerimin ve seyyar öküzlerimin kimlik tuvalinde.
-Beni çıplak görmeye mecalin artsın diyor hayatın son şifresi.
Bu toplamcı düşlerimin gereğinde olmalısın. Yokluğuna metelik attığım
Terk edilmişliğin mişli geçmişinde geçilmezlerimi ilaçlamalısın. Mumyama dokunmalısın.
*Orada senin gölgen var.Orada benim sensizliğimin eriyişi var. Ardında geçen ömürlerin seyyar satıcısı olacağım.
-Bugün zabıtalar kovaladı ömrümü. Böyle bağırarak sevdanı her gönle benzeterek ,her güzelin gönlünde satamazsın.
-Vergisiz bir kaçışısın milimlerindesin. Kendine gel, aşk böyle içsel çığırtkanlıkla olmaz.
Bağırma:Sen aşkın değil kendi yalnızlığın pazarlamacısın git başımdan.
Sonrasızlık ikliminde üşüdüm. Kelimelerim çemen olup sardı. Güllerin artı. Kokuna koşmak için Gülistanlar sundun. Kırmızıların aşka çar oluyor, çaresizliklerimin çariçesi olmanı bekliyor kader.
-Dünyanın döngeci dünlerimde yırtık .Yayılmış mevsimler içinde değilim.
Bir yaz geldin, bir a’yaz gittin.
-Bitişin renksiz şafağında gün’eşim senden ırak. Bırak seherleri, bırak yalnızlığın yeni karasallarını.
Ben geldim Tinna.
-Benden sonralarımın dergahında kendime gelişlerin dersi var.
Ders sensin Tinna Tenna.
-Ders arası bir dünya serdi acılar. Teneffüsü başka dudak uçlarında yaşatma.
Ben geldim, ben’den sonralarım geldi Tinna Tenna