Ben her akşam soğuk evime girince
Bütün yaşanmışlıklarımı,sevdamı atarım sobama...
Sobam yanar,ben yanarım...
Ertelerim seni hatırlamayı bir akşam daha....
Çaydanlığım acı acı ıslık çalar,
El sallarken tutup çevirmeliydin beni,
Gözümdeki sağanağı durdurmalıydın,
Gidişimi kolaylaştırmamalıydın,
Sahip çıkmalıydın sevdana,
Üç kuruşa satmamalıydın...
Hala bıraktığın bankta yalnız başına oturup
Bir sonbahar günüydü,
Gökyüzü ağlıyor,ben ağlıyordum.
Yağmurda kaybetmiştim herşeyimi
Ve sen yağmurda bırakıp gitmiştin beni....
Bende seni terkederken
Buğulu otobüs camından
Sancılarla doğar insanoğlu,
Anne şevkatiyle tutunur hayata,
Aşklarla olgunlaşır,acılarla büyür...
Sonra büyük bir yalnızlık gelir peşinsıra,
Çekilir kozasına...
Anne:
Ben yağmurun güzelliğine hayran kaldım,
Sen ise pantolonuna bulaşacak çamurun hesabını yapardın...
Ben beraber ay ışığını seyretmeye bayılırdım,
Sen ise ay ışığında sızar kalırdın...
Ben kar tanelerine sevdalandım,
Sen daha kalın ne giyeyim hesabı yaptın...
Karşımda öyle heybetli duruyor ki dağlar,
Güçlü,dimdik,vakar.
içimde biriktirdiğim o kadar acı var ki
Bilmezler...
Dokunsam yıkılacaklar.
Sevmediğini bir tokat gibi yüzüme vurduğun anda,
Saramadım yaramı kan damladı yüreğimden...
Ardından bi çare gidişini izlerken
Tutamadım kendimi kan damladı yüreğimden...
Dilim lal oldu,gözlerim ama,
Dağladım yaralarımı,tuz bastım amma,
Ağladım,emzik tıkadınız ağzıma,
Gözlerimi açtım nihayet hayata
Beşiklerde sallayıp teslim ettiniz beni tekrar uykuya...
Koşmak,oynamak,düşüp dizlerimi yaralamak istedim
Ve tekrar ayağa kalkıp,
En güzel yıllarımın,çocukluğumun mührü olan yaralarıma bakıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!