Hayatımdan her kopup gidene,
bir de umutlarıma,
bir yıldız tuttum,
kendimce…
İçinde bir sürü rağmen olan,
Bir iki çakıl taşı,
birkaç deniz kabuğu topladım senin için.
Bir sürü kum taneciğiyle,
bir avuç deniz suyu doldurdum ceplerime.
Bir göz kırpımı gökyüzü sakladım gözlerime.
Kır çiçekleri kokladım senin için.
Gün karardığında
lacivert gökyüzünde
yanar ya yıldızlar,
Ay hilal ise bir de
salıncak kursam,
iplerinde çiçekler,
Can dostum, kadınım, tontonum
Gittin gideli buralar ıssız, soğuk,
yalnızım, üşüyorum
Çocukluğum, çılgınlığım, coşkularım
uçup gittiler.
13 yaşımda öğrendim kavgayı, isyanı,
Ankara’nın ayaz gecelerinde
sıcak çatışmalara şahit oldum 13’ümde
13 yaşımda tanıştım silahların sağır eden sesiyle,
Evde siper alıp korkuyla bakarken dışarı,
çıkan kıvılcımları ilk 13’ümde gördüm.
Gözüm, iki gözüm kaldı karşı kıyıda,
Midilli’de, ondan da ötede,
Annem, babam neredesiniz?
Gözüm yanıp sönen uzak ışıklarda.
Gözüm ondan da ötede,
Ah nazlı Ege, okyanus oldun aramızda.
Dalıp gitmişim, öylesine, bom boş.
Derinden belli belirsiz bir melodinin notaları,
çirkin bir ses mırıldanıyor nağmeleri.
Tüketilememiş bir sevda türküsü bu besbelli
Ya da yaşanmışlığın ağırlı.
Şarkılar beni söyler, ben şarkıları değil.
Ak yıldız kaydı,
mavi balık telaşla ufka yüzdü.
Tek buluşma noktasında,
yıldız suya düştü,
su yandı,
mavi balık öldü.
Günün aydın olsun çocuk.
İlk kez ölmeye yatmadım bu sabah.
Gün çoktan ağardı, kuşlar cıvıldadı
yeni güne günaydın derken içimde umut vardı.
Aylardır, hayır yıl olmuş çoktan, hatta yıllar.
İlk kez güne gülümseyip merhaba dedim.
Hayat, iki dudak, iki parmağın arasında,
damar ve sinir kutusu,
pis bir kan torbası aslında,
Alt tarafı
iki damla yaş,
çığlık sadece.
Harika şiirler tebrik ederim.
merhaba şiirlerinize hayran olurak okuyorum çok güzel içinizdekileri şiirlere yansıtıyorsunuz.öncellikle sizi tebrik ederim ve başarılarınızın devamını dilerim.