dönüp dönüp sende duruyorum.
dolaşıp dolaşıp sana geliyorum.
dolanıp dolanıp sana düğümleniyorum.
elbette haklısın lorona.
sevdiği kadar sevilmeyince insan,
zamanla deliriyor sanırım.
denizi gören bir bankta, diz dize oturuyorduk ve ara sıra yaptığı gibi, aniden bana doğru dönüp “hadi bana güzel şeylerden bahset.” dedi.
o gün önceleri yaptığım gibi, bir hikaye anlatmadım, bir şiir okumadım yada bir kuştan bahsetmedim.
o gün, ona saatlerce kendinden bahsettim.
yüreğimdeki yerinden,
onu gördüğümde ellerimin titrediğinden bahsettim.
hiç duraksamadım ve hiç yutkunmadım.
“dışarıda herkes gibi seslenmek sana
ve koynundayken söylemek asıl adını.”
sessiz sessiz şiir okur gibi yıldızlara.
dışarıda herkes gibi bakmak sana
ve yalnız ikimiz olduğumuzda,
akıtmak gözlerimden hasretimi.
birgün çok acı bir şiir yazacağım
ve yazdığım şiirden aşağı atlayacağım,
göreceksiniz.
defalarca “birini anlamak için, o olmak gerekir.” demiş olmama rağmen,
“ne olursun beni anla! ” diye yalvardı.
o gün, ilk defa kendimden ayrılıp,
kendimi tamamen bir kenara bırakıp,
o olmaya karar verdim.
önce yazılarımı, sonra parmaklarımı bıraktım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!