Geçti katar katar, gitti kervanlar,
Ben tozlu tozaklı yollarda kaldım.
Başımı kesmeğe hazır fermanlar,
Yaman acınacak hallarda kaldım.
Aklım dörtnal gitti, ten kaldı yaya,
Bedenim üstünde bir ağır rüya,
Kanaat ettikçe üç-beş tahtaya
Köhnemiş, kırılşmış sallarda kaldım.
Aklım ileride, gövdem geride,
O bahar içinde, ben zemheride,
Gönül post üstğnde, ruh entaride,
Buruşmuş, dolaşmış şallarda kaldım.
Aklımla bedenim dengelenmiyor,
Ruh artık gövdemle ilgilenmiyor,
Aklım bedenime hiç güvenmiyor,
Gerçeğe uymayan fallarda kaldım.
Aklım kabuğunu kırdı, dağıttı,
Beden kalın zarfın içinde durdu,
Aklım öze doğru bir yol tutturdu,
Bense kabuklarda, pullarda kaldım.
Aklım deve oldu, bedenim yolcu,
Yüreğim bir mahkum, ruhum bir kolcu,
Asla görünmedi çöllerin ucu,
Mehtabı kaybedip mumlarda kaldım.
Ferman edemedim sonsuz çöllere,
Önümde dağ oldu en küçük zerre,
Bu aklım gövdemi fırlattı yere,
Su yüzü görmemiş kumlarda kaldım.
Delice bir rüzgar bağrımı yaktı,
Yanıp tutuşmaktan bağrım da bıktı,
Aklım kemiklerden dışarı çıktı,
Gövdemle alçacık damlarda kaldım.
Barlıoğlu der ki; sırrıjm engindir,
Bir sözüm bin sözden daha zengindir,
Alevimi görüp sanma yangındır,
Yaman kederlerde, gamlarda kaldım.
(MÜHÜRLÜ KİLİT ismi altında toplanmış felsefi şiirlerden > 257-259/412)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 7.6.2004 17:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

.......
TEBRiKLER
YÜREGiNiZE SAGLIK
SELAMLAR
TÜM YORUMLAR (1)