Güvenme dünyanın, durur vaktine,
Her gelen gidiyor, tam baki değil,
Ecel mühürünü, vurur akdine,
Ömrü uzatmaya, zam baki değil.
Süleyman'ın ömrü, dokuz yüz yıldı,
Şan-ı şöhretini, cihana saldı,
Tacı tahtı mührü, kimlere kaldı?
Ebedi kalmaya, nam baki değil.
Farzet ki kralsın, çıktın tahtına,
Son nefes yazılı, insan bahtına,
Gümüş eyer vursan, şahın atına,
Yılkı atlarına, gem baki değil.
Bilesin bu kervan, hep böyle gitmez,
Zannetme ki Nuh'un gemisi batmaz,
Devr-i saltanatın, sanma ki bitmez,
Şu insanoğluna, dem baki değil.
Bir giriş, bir çıkış, bu han kapısı,
Yerle yeksan olur, bir gün yapısı,
İnan ki kimseye, kalmaz tapusu,
Bağdat'ı Basra'sı, Şam baki değil.
Dünyanın tüm yükü, üstüne ağsa,
Zulmün yağmurları, başına yağsa,
Üzülme Figani, bu canın sağsa,
Herşey gelir geçer, gam baki değil.
Erdem Gümüş 2
Kayıt Tarihi : 2.4.2022 23:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!