Galibiyetler ordulara ait olabilir ama zaferleri milletler kazanır. Yenilgilerde ordulara ait olabilir ama hezimetleri millet olmayanlar yaşar. Zira bir millet için mağlubiyetleri ölüme dönüştüren galibiyetlerin zulmüdür. Çünkü galip olduğuna sevinenler, mağlup olduğuna üzülenlerden zafere daha uzak hezimete daha yakındır.
Nefsin mağlubiyeti Tanrının hakikati, nefsin galibiyeti şeytanın vukuatıdır. Nefsin galibiyeti milletlerin hayatında yaşanması en kolay, taşınması en zor mağlubiyet şeklidir.
Ey Milletim! Galibiyetin zafer sicilin olması için, kibir’in mağlubiyetini nefsinin siciline yazmayı sakın unutma. Unutma ki; ebedi galibiyet ebedi tevazuya dönüşmedikçe; sonsuz mağlubiyet sonsuz maziye dönüşecektir.
Galiplerin tutkuları mağlupların korkuları ile yüzleşmedikçe tarih onlara hoş geldiniz demez. Gücün caydırıcı olmayabilir. Kuvvetin de mütecavizin cüretini vazgeçirecek kadar büyük olmayabilir. Ama yinede mağlup olacağını bile bile başladığın her savaş galibiyet için atılmış en büyük adım demektir. Ne zaman galip geleceğini değil, ne zaman mağlup olacağını hesaplayanlar kazanmaya daha yakındır.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta