Söylenecek o kadar çok şey var ki ama buna rağmen yazacak neredeyse hiçbir şey kalmadı. Hayattaki her şey o kadar ince ayrıntısına kadar yazıldı ve çizildi. Bu gibi eylerimler somut bir nesneye aktarılırken aslını kaybettiği söylenebilir çünkü her fikir, anı ve söylem düşünüldüğü gibi çıkmadığı gibi yazılırken de katmanlaşarak daha da yalınlıktan uzaklaşıldı. Neredeyse bütün somut şeyler soyut olanların revize edilmiş halidir. Yani en iyi yazar aslında hiç yazmayandır, eyleme dökmeyendir. Bu yüzden her şey yazılmıştır, çoğu şey ise yalın değildir.
Peki her şey yazılmış, düşünülmüş ve anlamı geliştirerek daha iyiye getirilmişse neden biz hala salt bir gerçeğe ulaşamadık? Cevabı basit; gerçek diye bir olgu yokta ondan. Sadece üretilen fikirler ve yorumlar ile gerçeğe ulaşma çabası var ki bu da bir işe yaramıyor. Hayatta bir gerçek yoksa o zaman anlamı da yoktur. Hayat; güzel olmasına kadar güzel, kötü olmasına kadar kötü olmasına rağmen yaşadığımız hayat gerçek olması halinde bize yetmemeye, isteklerimizi köreltmeye aynı şekilde ilahi bir varlık olmamızı sağlayabilir. Bizim tüm eksiklerimiz, zevklerimiz, acılarımız ve yaşadığımız yıllar bir şeyler aramak olduğundan gerçeğin bizim için fazla bir kavram olduğu ortaya çıkar.
Neyse yoruldum şiir ile kapatıyorum
Eyleme beni bahtiyar bu divanda
Gayrı kayıb-ı kaderdir yolum
Kayıt Tarihi : 1.9.2021 23:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!