Eyy! ışıkları kirpiklerimden sarı,
serserilerini kendi kirleriyle saklayan ışık yüzlü şehrim.
Eyy! hikayelerimin en yakın tanığı Antigone,
bütün yitirdiklerimin,kavuşmalarımın
ve sırlarımın aynası Antigone
artık nerdesin....
35 yaşımdayım,buradayım kulağımda hala ibranice ezgileri balad larımın
Önümde son yudumu kalan şarap kadehim.......
Eskiden bodrum katlarından birlikte bakardık şehre hatırlıyormusun.
Ne yaman hayallerimiz vardı ve şarabımız hep tıka basa doluydu.
Paramız,geleceğimiz,arabamız,yiyecek yemeğimiz yoktu
ama kadehimiz hep tıka basa doluydu.
Ayıkken katlanamıyormuyduk ki hayata........
Kimbilir..
Şimdi aynı şehre,deniz gözlü kızıma bakıyorum
yüksekçe bir tepeden değil.. evimden
elimde kalan son yudum şarabımla.
Kimdik,şimdi kim olduk.
Neydik.. nerelere geldik..
İçimde hala taşıdığım açlık korkularımla,sönmüş lambalar gibi bakıyorum
karşımdaki beni heep avutan,başımı yasladığım şevkatli kadına
Ya sen Antigone niye yoksun,gittin gelmeyecekmisin?
Ya ben artık kazandım mı,yoksa kaybetmekmidir bu!
Zaman geçtikçe durumum sürekli düzeliyor,daha fazla para kazanıyor
daha iyi bir insan oluyor,daha az yalan söylüyorum..
Ahh Antigone ahh...nerelerdesin
galiba ben ölüyorum..
30 mayıs 2003 izmir
Mücahit GülbaşKayıt Tarihi : 8.9.2005 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!