Yaşı yirmi'ydi
Keşan’da bir iş yerinde işçiydi
“Nerelisin? “ dedim
-İpsala/ Yeni Karpuzlu Köyü’ndenim! dedi
Lâf olsun kâbilinden
“Gala Gölü’ndeki kuşlar duruyor mu?” dedim
-Gala’yı görmedim ki ! dedi.
"Neden görmedin? "dedim
-Çook uzun zamandır gitmedim! dedi.
O an kendisini
“Derya içinde olup ta deryayı bilmeyen”
………………..….....bir sazan balığına benzettim
Demek ;
ördekleri, leylekleri, flamingoları, martıları kara-
batakları, batağanları,balıkçılları, kaşıkçı kuşla-
rını, renk renk kazları, kuğuları, çullukları bıldır-
cınları, atmacaları, saz tavuklarını, sumruları ,
saksağanları, kırlangıçları, sığırcıkları, örümcek
kuşlarını,yalı çapkınlarını serçeleri,ispinozları ve
kelebekler gibi , durgun sulara konup-konup ha-
valanan daha nicelerini görmedin,kutsal Ganj Neh-
ri gibi, bu topraklara bereket katarak salına salına
akan Meriç Nehir’ne elini sürmedin!..
Kurbağa seslerini , cırcır böceklerin..dinlemedin
ve uzun zamandan beri onun yanından geçerek
gizli cennet Enez'e gitmedin ha? dedim
“Görmedim, gitmedim! “ dedi..
Daha ne diyebilirdim ?
*
Burnunun dibini göstermeyen ,
gençlerde bu merağı uyandırmayan
böyle bir eğitim anlayışıyla
"Muasır medeniyet seviyesinin üstüne"
.....................................................nasıl çıkılabilir ki?
……………………*………….
Kayıt Tarihi : 11.5.2019 22:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşadığım gerçek bir olay üzerine, şaşkınlığımı dile getirdim..




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!