Gakkom, bu gözü “torpağ”a bakanı dinle
Onu dinler de belki yüzleşirsin kendinle
Anlatsın da n’olmuş, nedir acep muradı
Neye, niçin üzülmüş, nedendir ki feryadı
Gurbet yollarında yıllarca toz yuttum
“Ekis” diye bilindim, haksıza kafa tuttum
Unutmadım hiç ama bir “Piranlı”ydım
Gakkoşluk vardı serde, “delikanlı”ydım
Kimiyle karşılaştım, “adam” gibi adam”dı
Kimi karşıma çıkan, sadece bir “adem”di
Döndüm “melmeket”ime, sanki bir çocuğum
Çıktım ilk gün Harput’a, sırtımda gocuğum
“Buzbağ Mağarası” “Sarahatun” garipti
“Süt Kalesi”nin hali, yıkık ve acayipti
Gördüm ki bir minare, yenilip zamana eğilmiş
Duydum ki artık dilde “hağ”lar da “hağ” değilmiş
Çay kenarında çıra, “Bitpazarı”nda Mamoş yokmuş
“Köv”ünü eken azken, “şeher”de boş gezen çokmuş
Dut ununu, Gazik gaymağını herkes unutmuş
Ama gurbet gakkoşlarına Elazığ hâlâ umutmuş
Kayıt Tarihi : 9.12.2019 14:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!